T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2015/7-1
K. 2015/798
T. 28.01.2015

* BİR ORTAĞIN ŞİRKETE AİT VAZİFELERİNİ İFA DOLAYISIYLA HAKSIZ FİİLDE BULUNMASI ( Temsile veya İdareye Salahiyeti Olanların Vazifelerini Yaptıkları Sırada İşledikleri Haksız Fiillerden Anonim Şirketin Mesul Olacağı - Şirketin Rücu Hakkının Mahfuz Olacağı/Organların Kusurlarından Dolayı Ayrıca Kişisel Olarak da Sorunlu Sayılacağı )

* KAÇAK ATIK SU KULLANIMI NEDENİYLE TAHAKKUK ETTİRİLEN BORCUN TAHSİLİ ( Davalı Şahsın Şirketi Temsile Yetkili Olduğu - Özel Hukuk Tüzel Kişilerinin Haksız Fiileri Ancak Organları Aracılığıyla İşleyebileceği/Temsile Yetkili Kişilerin de Şirket Tüzel Kişiliği İle Birlikte Müteselsil Sorumluluğu Bulunduğu )

* TÜZEL KİŞİLERİN FİİL EHLİYETİNE SAHİP OLMASI ( Tüzel Kişinin İradesinin Organları Aracılığıyla Açıklanacağı - Organların Hukuki İşlemleri ve Diğer Bütün Fiilleriyle Tüzel Kişiyi Borç Altına Sokacağı/Organların Kusurlarından Dolayı Ayrıca Kişisel Olarak da Sorunlu Sayılacağı )

* ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİNİN HAKSIZ FİİLDE BULUNMASI ( Özel Hukuk Tüzel Kişilerinin Haksız Fiileri Ancak Organları Aracılığıyla İşleyebileceği/Temsile Yetkili Kişilerin de Şirket Tüzel Kişiliği İle Birlikte Müteselsil Sorumluluğu Bulunduğu/Şirketin Rücu Hakkının Mahfuz Olacağı )

4721/m. 49, 50

6762/m. 138, 177

2004/m. 67

ÖZET : Dava, kaçak atık su kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen borç miktarının tahsili amacıyla yapılan icra takibine karşı öne sürülen itirazın iptali istemine ilişkindir.

Tüzel kişilere fiil ehliyetine sahip olabilme yeteneği sağlanmıştır. Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar, hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar.

Bir ortağın şirkete ait vazifelerini ifa dolayısıyla işlediği haksız fiillerden şirket de doğrudan doğruya mes'uldür. Temsile veya idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirket mesul olur. Şirketin rücu hakkı mahfuzdur.

Şirket yönetim kurulu kararı gereği davalı şahıs, dava dışı şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak atanmış olup şirketi temsile yetkilidir. Özel hukuk tüzel kişilerinin haksız fiilleri ancak organları aracılığıyla işleyebileceği düşünüldüğünde, temsile yetkili kişilerin de şirket tüzel kişiliği ile birlikte müteselsil sorumluluğu esastır.

İtirazın iptali isteminin esasına yönelik değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.02.2012 gün ve 2007/195 Esas, 2012/85 Karar sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 24.01.2013 gün ve 2012/5417 Esas, 2013/436 Karar sayılı ilamı ile;

(...Dava, kaçak atık su kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen borç miktarının tahsili amacıyla yapılan icra takibine karşı öne sürülen itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmiştir.

1) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca tüzel kişilere fiil ehliyetine sahip olabilme yeteneği sağlanmıştır. Tüzel kişinin hak sahibi olarak üçüncü şahıslarla ilişki kurabilmesi ve iradesini açıklayabilmesi için organlara sahip bulunmasının gerekli olduğu yasada hükme bağlanmıştır. 4721 sayılı Kanun'un 50. maddesine göre "Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar, hukukî işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar." kuralı konulmuştur.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 50. maddesinde kullanılan organ kavramının özel hukuk tüzel kişileri için ne şekilde uygulanacağı 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1/II ve aynı yasanın 138. maddesinde düzenlenmiştir. Her şirket nev'ine mahsus hükümler mahfuz kalmak şartıyla Medeni Kanun'un ilgili maddeleri, her şirket nev'inin mahiyetine uygun olduğu nispette, ticaret şirketleri hakkında da uygulanır.

6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 177/II. maddesine göre "Bir ortağın şirkete ait vazifelerini ifa dolayısıyla işlediği haksız fiillerden şirket de doğrudan doğruya mes'uldür". Aynı yasanın 321/son maddesinde "temsile veya idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirket mesul olur. Şirketin rücu hakkı mahfuzdur." denilmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, 19.12.2006 tarihinde şirket yönetim kurulu kararı gereği davalı M. Ç., dava dışı A... Alçı Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak atanmış olup şirketi temsile yetkilidir. Özel hukuk tüzel kişilerinin haksız fiilleri ancak organları aracılığıyla işleyebileceği düşünüldüğünde, temsile yetkili kişilerin de şirket tüzel kişiliği ile birlikte müteselsil sorumluluğu esastır.

O halde, mahkemece davacının kaçak atık su kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen borç miktarının tahsili amacıyla yapılan icra takibine karşı öne sürülen itirazın iptali isteminin esasına yönelik değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalıya husumetin yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

2) Birinci bentte açıklanan bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

Temyiz olunan kararın yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulmasına, (2) numaralı bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve haksız fiilin işlendiği tarihte kaçak suyun kullanıldığı belirtilen dava dışı şirketin yönetim kurulu başkanı olan davalının sorumluluğuna ilişkin Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 28.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


kazanci.com.tr