Olaylar

Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü personeli tarafından yapılan çıkış kontrolleri sırasında, başvurucuların bulunduğu araçta nakit para bulunmuştur.

Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla gümrük görevlilerince paraya el konulmuştur. Başvurucular el koyma kararının kaldırılması için Sulh Ceza Hâkimliğine itirazda bulunmuşlar, itirazın kabulü ile el konulan paranın başvuruculara iadesine karar verilmiştir.

Cumhuriyet Başsavcılığı kabahat işledikleri gerekçesiyle başvurucuların ayrı ayrı idari para cezası ile cezalandırılmasına hükmetmiştir. Başvurucular bu karara Sulh Ceza Hâkimliği nezdinde itiraz etmişler, Hâkimlik konu hakkında bilirkişi incelemesi yaptırmıştır.

Uzman bilirkişi raporunda, söz konusu nakit paranın banka aracılığıyla gönderilme imkânı varken çanta içinde nakit olarak ülkeye sokulması sırasında yakalandığını belirtilmiş ve bu sebeple itiraza konu kararın yanlış olduğunun söylenemeyeceği ifade edilmiştir. Hâkimlik itirazı reddetmiş, başvurucuların ret kararına karşı itirazları da kabul edilmemiştir.

İddialar

Başvurucular, döviz ithal ve ihracının Bakanlar Kurulu kararına göre serbest olduğunu ve kabahate konu bildirilmeyen para miktarı ile karşılaştırıldığında idari para cezasının orantısız olduğunu belirterek mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin kamu yararı amacı ile bireyin mülkiyet hakkının korunması arasındaki adil dengenin sağlanabilmesi için öncelikle malike, uygulanan tedbirlere karşı savunma ve itirazlarını etkin biçimde ortaya koyabilme olanağının tanınması, söz konusu iddia ve savunmaların makul biçimde karşılanması gerekmektedir.

Somut olayda mülkiyet hakkının ihlali iddiasına konu dövizin başvurucular tarafından nakit olarak yurt içine getirilmek istenirken ele geçirildiği kamu makamlarınca tespit edilmiştir.

Başvurucular yurt içine döviz getirmenin yasak olmadığını belirterek verilen idari para cezalarının kanuna aykırı olduğunu ifade etmiştir. Ancak olay tarihi itibarıyla yurt dışına döviz alışverişinin bildirim yapılarak izin alınmak kaydıyla mümkün olduğu, somut olayda ise bu izin usulüne uyulmadığı kabul edildiğine göre bu kararların keyfî veya öngörülemez oldukları söylenemez. Bununla birlikte somut olayda gümrük makamlarına bildirilmeyen 630.000 Dolar tutarındaki para için başvuruculara toplamda 5.006.183 TL tutarında idari para cezası uygulanmıştır. Ele geçirilen paranın yaklaşık 3,5 katı oranında bir para cezasının uygulandığı görülmüştür.

Sonuç olarak başvurucular müdahaleye kendi kusurlarıyla yol açmış ve fiilin sonuçları öngörülebilir olsa dahi başvuruculara uygulanan idari para cezalarının toplamı, bildirime konu edilecek paranın çok üzerinde tayin edilmiş ve şahsi olarak aşırı bir külfete yol açmıştır. Dolayısıyla başvurucuların mülkiyet hakları ile müdahalenin içerdiği kamu yararı amacı arasında olması gereken adil denge başvurucular aleyhine bozulmuştur.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

>> AYM KARARI İÇİN TIKLAYINIZ