T.C.
DANIŞTAY
2. DAİRE
E. 2021/15231
K. 2022/951
T. 2.3.2022

UZMAN ATAMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ VE ÖZLÜK HAKLARININ İADESİ İSTEMİ ( Kariyer ve Liyakat İlkelerine Uygun Olarak Daire Başkanlığına Atanan Davacı Bu Görev İçin Yeterli Donanıma Sahip Olup Daire Başkanlığından Alınmasını Gerektirecek Şekilde Hizmeti Aksattığı veya Başarısız Olduğu ya da Görevde Kalmasında Hizmetin Yürütülmesi Açısından Sakınca Olduğu Yönünde Hukuken Geçerli Somut Bilgi Ve Belgeye Dayanılmaksızın Görevden Alınmasının Hatalı Olduğu )

İDARENİN TAKDİR YETKİSİ ( Takdir Yetkisi Kullanımı Mutlak ve Sınırsız Olmayıp Kamu Yararı ve Kamu Hizmetinin Gerekleriyle Sınırlı Olduğu ve Yargı Denetimine Tabi Bulunduğu - Atama İşlemi Kamu Hizmetinin Rasyonel ve Verimli Bir Biçimde Görülmesi İçin Tesis Edilmesi Gereken Bir Tasarruf Olduğundan Bunun Hizmetin En İyi Şekilde Yerine Getirilmesi ve Kamu Görevlisinin En Yararlı Olabileceği Yer ve Görevde Çalıştırılması Maksatlarıyla Yapılması ve Kamu Yararının Sağlanması Gerektiği )

KARİYER VE LİYAKAT İLKESİ ( Davacının Hizmeti Aksattığı veya Başarısız Olduğu ya da Görevde Kalmasında Hizmetin Yürütülmesi Açısından Sakınca Olduğu Yönünde Hukuken Geçerli Somut Bilgi ve Belgeye Dayanılmaksızın Sadece Takdir Yetkisine Bağlı Olarak İşlem Tesis Edildiği - Kamu Yararı ve Hizmet Gereklerine Aykırı Şekilde Kullanılan Takdir Yetkisine Dayalı Olarak Tesis Edilen Dava Konusu İşlemde Hukuka Uyarlık Görülmediği )

657/m. 68, 76

ÖZET : Dava; Genel Müdürlük emrine "Uzman" olarak atanmaya ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir. Davalı idareye, personelini atama konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Atama işlemi, kamu hizmetinin rasyonel ve verimli bir biçimde görülmesi için tesis edilmesi gereken bir tasarruf olduğundan, bunun, hizmetin en iyi şekilde yerine getirilmesi ve kamu görevlisinin en yararlı olabileceği yer ve görevde çalıştırılması maksatlarıyla yapılması, nihayet kamu yararının sağlanması amacına dayalı bulunması gerekmektedir.

Davacının, geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak daire başkanlığına atandığı ve bu görev için yeterli donanıma sahip olduğu görülmekte olup; daire başkanlığından alınarak uzman olarak atanmasını gerektirecek şekilde hizmeti aksattığı veya başarısız olduğu ya da görevde kalmasında hizmetin yürütülmesi açısından sakınca olduğu yönünde hukuken geçerli somut bilgi ve belgeye dayanılmaksızın, sadece takdir yetkisine bağlı olarak işlem tesis edildiğinin anlaşılması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı şekilde kullanılan takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; Vakıflar Genel Müdürlüğü Yatırım ve Emlak Dairesi … olarak görev yapan davacının, Genel Müdürlük emrine "Uzman" olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; idarelerin hangi personel ile çalışacağı veya hangi personeli hangi görevde istihdam edeceği konusunda takdir yetkisi olsa da, bu yetki sınırsız bir yetki olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlandırılmış ve bu yönü ile yargı denetimine tabi bir yetki olduğundan, daire başkanlığı kadrosunun hiyerarşik olarak altında olan kadrolarda uzun yıllar çalışarak daire başkanlığı kadrosuna gelen, başka bir anlatımla, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde daire başkanlığı kadrosuna atanmış olan ve hakkında görevinde başarısız ve yetersiz olduğuna dair somut tespit bulunmayan veya görevden alınmasını gerektirecek herhangi bir durumu olmayan davacının, daire başkanlığı kadrosundan alınarak uzman kadrosuna atanmasına ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, davalı idarece davacının kamu görevini yerine getirmekte iken çeşitli soruşturmalar geçirdiği ve disiplin cezaları almış olduğu ileri sürülmekte ise de, anılan soruşturmalar sonucunda verilen disiplin cezaları ve görevden uzaklaştırmaların mahkeme kararları ile iptal edildiği gerekçeleriyle dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; üst düzey kamu yöneticilerinin; kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen kişiler ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları, 657 Sayılı Kanun'un 76. maddesiyle atama yapma ve görevden alma konusunda ise idareye takdir yetkisi tanınmış olduğu, dosya kapsamına göre davacının üst düzey yöneticilik görevine atanmadan önce bulunduğu görevlere herhangi bir mesleki yarışma sınavı veya kurum içi görevde yükselme sınavında başarılı olmak suretiyle gelmediği, bir başka deyişle kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde ...kadrosuna atanmadığı hususları göz önüne alındığında ve idarenin kamu hizmetinin gerekleri doğrultusunda personelin görevini değiştirme konusunda yasalarla ve idare hukuku ilkelerine dayalı olarak sahip olduğu takdir yetkisini dava konusu işlemin tesisi sırasında kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif (öznel) nedenlerle kullandığına dair dosyada herhangi bir bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmakla, kadro derecesi de korunmak suretiyle davacının … görevinden alınarak, Genel Müdürlük bünyesinde uzman kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından; takdir yetkisinin keyfi kullanılamayacağı, atamasına yönelik kabul edilebilecek herhangi bir sebebin gösterilmediği, kariyer ve liyakat ilkelerinin dikkate alınmadığı, emsal yargı kararları doğrultusunda karar verilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ :

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulüyle Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY:

Dosyanın incelenmesinden; Kayseri Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığında 1996 yılında teknisyen olarak göreve başlayan davacının, aynı Belediye bünyesinde 1998-1999 yılları arasında mühendis, 1999-2004 yılları arasında daire başkanı olarak çalıştığı, 2004 yılı mahalli idareler seçiminde … Belediye Başkanı olarak seçilmesi üzerine 2004-2009 yılları arasında … olarak görev ifa ettiği, akabinde davalı idare bünyesinde 2009-2015 yılları arasında Kayseri ve Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüklerinde bölge müdürü olarak hizmetine devam ettikten sonra 2015 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü Yatırım ve Emlak Dairesi … olarak atandığı ve bu görevi yürütmekte iken dava konusu işlemle Genel Müdürlük emrine Uzman olarak atanması üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü ile davalı idareye, personelini atama konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Atama işlemi, kamu hizmetinin rasyonel ve verimli bir biçimde görülmesi için tesis edilmesi gereken bir tasarruf olduğundan, bunun, hizmetin en iyi şekilde yerine getirilmesi ve kamu görevlisinin en yararlı olabileceği yer ve görevde çalıştırılması maksatlarıyla yapılması, nihayet kamu yararının sağlanması amacına dayalı bulunması gerekmektedir.

Somut uyuşmazlıkta; davacının, geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak daire başkanlığına atandığı ve bu görev için yeterli donanıma sahip olduğu görülmekte olup; daire başkanlığından alınarak uzman olarak atanmasını gerektirecek şekilde hizmeti aksattığı veya başarısız olduğu ya da görevde kalmasında hizmetin yürütülmesi açısından sakınca olduğu yönünde hukuken geçerli somut bilgi ve belgeye dayanılmaksızın, sadece takdir yetkisine bağlı olarak işlem tesis edildiğinin anlaşılması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı şekilde kullanılan takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık; davanın reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,

2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,

3. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 Sayılı Kanun'la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine,

4. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 Sayılı Kanun'un 27. maddesiyle eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.03.2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar, hukuka ve usule uygun bulunduğundan, anılan kararın onanması gerektiği oyuyla aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır