Dava Konusu Kurallar

Dava konusu kurallarda; yükseköğretim kurumlarının, doktor öğretim üyesi ve doçent kadrosuna yapılacak atamalarda objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilmeleri öngörülmektedir.

İptal Talebinin Gerekçesi

Dava dilekçesinde özetle, dava konusu kurallar ile doktor öğretim üyesi ve doçent kadrosuna yapılacak atamalarda yükseköğretim kurumlarına Kanun’da belirtilen koşulların yanında ek koşullar belirleme yetkisinin verildiği, bu yetkinin anılan kadroların siyasallaşmasına neden olacağı kaydedilmiş, belirsiz olan ve bazı kişilere yönelik ayrımcı uygulamalara yol açacağı belirtilen kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Kurallar Anayasa’nın 130. maddesi yönünden incelenmiştir. Anayasa’nın 130. maddesinde yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emekliliklerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun ilgili maddelerinde ise doktor öğretim üyeliğine atanabilmek ve doçentlik başvurusu için öngörülen şartlar belirtilmiştir. Dava konusu kuralların da yer aldığı maddelerde söz konusu kadrolara yapılacak atamalarda yükseköğretim kurumlarına ek koşullar belirleme imkânı tanınmıştır.

Kanun’un genel gerekçesinde akademik yükseltilmelerde daha şeffaf ve sorunları giderici, merkeziyetçilikten uzak bir Yükseköğretim Kurulu (YÖK) yönetimi ile üniversiteleri karar alma süreçlerinde öne çıkaran, onların kendi markalarını oluşturmasına ve sistemde çeşitliliğe imkân tanıyan düzenlemelerin öngörüldüğü ifade edilmiştir.

Anayasa’nın 130. maddesinde üniversiteler bilimsel çalışmaların yapıldığı ve bilimin öğretildiği kurumlar olarak nitelendirilmiş ve bilimsel özerkliğe sahip kılınmıştır. Anılan gerekçeler gözetildiğinde dava konusu kurallarla üniversitelerin Anayasa’nın kendilerine yüklediği görevleri kendi koşul, plan ve hedefleri çerçevesinde daha etkin ve özgün bir şekilde yerine getirebilmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.

Bilimsel ve akademik çalışmaların dinamik yapısı ile her yükseköğretim kurumunun kendi ihtiyaç ve koşulları gözönüne alındığında akademik kadrolara yapılacak atamalarda daha önce öngörülemeyen yeni koşullar belirleme gereği duyulabilir. Böyle bir gereksinimin var olup olmadığı hususu ise yükseköğretim kurumlarının takdirinde olup bu kurumların ek koşul belirleme yetkisini kullanma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Dava konusu kurallarda yükseköğretim kurumlarına Kanun’da belirtilen asgari koşulların yanı sıra ek koşullar belirleyebilme yetkisi tanınmakla birlikte bu yetkinin kullanımında hangi ölçütlerin esas alınacağı da gösterilmiştir. Söz konusu maddelere göre ek koşullar münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacıyla bilim veya sanat disiplinleri arasındaki farklılıklar gözönünde bulundurularak belirlenmeli ve objektif ve denetlenebilir nitelikte olmalıdır. Ayrıca yükseköğretim kurumlarının belirlediği ek koşullar YÖK’ün onayına tabidir. 

Öte yandan yükseköğretim kurumlarınca ek koşulların belirlenmesinde Kanun’da gösterilen ölçütlere uygun hareket edilip edilmediği ve dolayısıyla yükseköğretim kurumlarına tanınan yetkinin keyfî olarak kullanılıp kullanılmadığı hususu da yargı denetimine tabidir.

Bu durumda doktor öğretim üyesi ve doçent kadrolarına yapılacak atamalarda yükseköğretim kurumlarına tanınan ek koşullar belirleyebilme yetkisine ilişkin kurallar belirli ve öngörülebilir niteliktedir.

Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenlerle Anayasa’ya aykırı bulunmayan kuralların iptal talebinin reddine karar vermiştir.

>> Anayasa Mahkemesinin 11/6/2020 Tarihli ve E: 2018/88, K: 2020/24 Sayılı Kararı