18.10.2018 tarihli 7148 Sayılı Kanunun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda önemli değişiklikler yapılmıştır.

Karayolları Trafik Kanunu'nun 74. maddesinde 26 Ekim 2018 tarihinde yapılan değişiklikle trafik kazalarında önemli oran oluşturan yayaya çarpma şeklindeki kazalara yönelik önemli bir adım atılmış, "Yaya Öncelikli Trafik" uygulaması yasal bir zemine oturtulmuştur.

Düzenlemeye göre bundan böyle araç sürücüleri, görevli veya trafik ışığı bulunmayan ancak trafik işareti veya levhalarıyla belirlenmiş kavşak giriş ve çıkışlarına, yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken yavaşlamak, buralardan geçen veya geçmek üzere bulunan yaya varsa durarak ilk geçiş hakkını onlara vermek zorundadırlar.

Kanunun özel gerekçesinde, özellikle şehir içinde meydana gelen kazalarda ölenlerin yarıya yakınının yaya olduğu, bu kazaların birçoğunun ise yaya geçitlerinde veya yayaların öncelikle geçiş hakkına sahip oldukları yerlerde meydana geldiği, belirtilen nedenlerle kanunda belirtilen alanlarda ilk geçiş hakkının yayalara verilmesi ve trafikte yayaların haklarına riayet etmeyenlere ilişkin yaptırımların artırılması amacı ile bu düzenlemenin yapıldığı belirtilmektedir.

Yukarıda belirtilen yerlerde yayaların, geçişlerde araçların hız ve uzaklığını göz önünde bulundurma yükümlüğü de kaldırılmış, bu madde hükmüne uymayan sürücüler, trafik kurallarını ihlal etmiş sayılacağından, sürücüler için bu durum kusur kabul edileceğinden hukuki ve/veya cezai sorumluluklar ortaya çıkarabilecektir. Bu nedenle, trafikte seyir halinde olan sürücülerin, kanun ile belirlenmiş olan alanlarda yasa hükümlerine uyma ve uygulama yükümlülüğünü yerine getirmeleri onları ceza ve sorumluluktan kurtarır.

7148 sayılı kanun ile yayalara ilk geçiş hakkı verilmesi, Trafik Kanunu ve Karayolu Altyapısı Güvenlik Yönetimi Hakkında Yönetmelik ile yayaların trafikte uyması gereken kurallara uyma yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı gibi, yayalar kendileri için belirtilen tüm kurallara uyma sorumluluğu altındadırlar

Yayalara ilk geçiş hakkı verilmesi önemli bir adımdır, ancak doğru uygulamaya kavuşabilmesi için yaya ve sürücüler tarafından bu kuralların bilgi, bilinç, dikkat ile uygulanması ve toplumsal bir kültür haline getirilmesi gereklidir.

7148 Sayılı Kanunun ile getirilen diğer bir düzenlemede trafik kazalarında hayatını kaybedenler için sigortadan ödenecek tazminatın hesaplanmasına ve bu hesap sonrası da yakınlarına yapılacak ödeme tutarına ilişkin hesaplama yöntemini Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenmesidir. Bugüne kadar vefat tazminatının hesaplanmasında kanunla sınırları çizilmiş belli bir standart olmadığından vefat tazminatı mahkemeler tarafından hesaplanmaktaydı.

Yeni düzenleme ile Hazine Müsteşarlığınca getirilecek standart hesaplama yöntemi ile sigorta şirketlerinin ödeyeceği vefat tazminatının hesaplanmasını öngörmektedir.

Kanunla yapılan bu düzenleme ile kanun koyucu, Mahkemeler tarafından verilen farklı tazminat tutarlarının ortadan kaldırılmasını,  burada kazada ölenlerin yakınları ya da bu işlere aracılık edenlerin daha fazla tazminat almak için mahkemelere müracaat etmesinin engellenmesini, mahkemeye gitseler de farklı tazminatlara hükmedilmesinin önlenmesini ve mahkemelerin iş yükünün hafifletilerek yıllarca süren tazminat davalarının ortadan kaldırılarak, kazada ölenlerin yakınlarının hak edilen tazminatı hemen almalarını sağlamak istemiştir.

Bunu yanı sıra bu düzenleme aynı zamanda sigortacıların, kusurlu sürücülere tazminat ödeme sorumluluğunu ortadan kaldırmış olmaktadır. Önceki uygulamada örneğin, alkollü sürücünün aracı ile kaza yapması sonucu vefat etmesi halinde alkollü araç kullanması nedeniyle kusurlu olan sürücünün yakınları için yoksun kalınan gelirler için sigorta şirketlerinden vefat tazminatı almalarına hüküm veriliyordu.

Yapılan yeni düzenleme artık trafik kazalarında zarar görenlerin, zararını tazmin etmek için önce sigorta şirketine müracaat etmeden mahkemeye gidilmesini ortadan kaldırmakta ve kişilerin dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvurmasını, sigorta şirketinin de başvuru tarihinden itibaren 15 gün içinde bu başvuruya yazılı cevap vermesini zorunlu kılmakta trafik kazasında zarar görenler 15 gün içinde cevap alamaz ya da aldığı cevap talebini karşılamazsa o zaman mahkeme yoluna gidebilmektedir.

7148 sayılı kanun ile “Trafik işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu” ile ilgili ağır yaptırımlar getirilmiş, artırılan trafik cezalarının yanı sıra son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru bir yıl içinde kırmızı ışık kuralını üç defa ihlal ettiği tespit edilenlerin sürücü belgelerinin otuz gün süreyle, aynı yıl içinde kırmızı ışık kuralını ikinci kez üç defa ihlal ettiği tespit edilenlerin sürücü belgelerinin kırk beş gün, üç ve daha fazla kez üç defa ihlal ettiği tespit edilenlerin sürücü belgeleri altmış gün süreyle geçici olarak geri alınmasını, iki ve daha fazla kez sürücü belgesi geri alınanların psiko-teknik değerlendirmeden ve psikiyatri uzmanının muayenesinden geçirilmesi,  son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde bu madde kapsamında sürücü belgesi ikinci defa geri alınanların sürücü belgeleri iptal edilmesi yönünde uygulama getirilmiştir. Herhangi bir zorunluluk olmaksızın, karayollarında dönüş kuralları dışında bilerek ve isteyerek aracın el freninin çekilmesi suretiyle veya başka yöntemlerle aracın ani olarak yönünün değiştirilmesi veya kendi etrafında döndürülmesi hallerinde de kırmızı ışık ihlalindeki hükümlere benzer uygulama getirilmiştir.

Sonuç olarak 7148 Sayılı Kanunun ile daha önce hukuksal bir zeminde uygulama bulan yukarıda bahsettiğimiz konulara yeni bir bakış açısı getirilmiş,  trafik içinde fertlerin daha fazla sorumluluk aldıkları, cezai sistemin fazlalaştırıldığı, özellikle trafikte öncelikli yayalar düzenlemesi ile yurtdışı uygulamalarına daha yakın uygulamalar getirilmiştir.