ÖNSÖZ

HAKLAR ve HÂKİMLER

Hak, hukuken korunan yararlar bütünü olarak tanımlanabilir. Hak, bireyin, diğer insanların yaşam biçimlerine müdahale etme-den, kendi yaşamına yön verme özgürlüğü olarak da nitelendirilebilir. Hukuk düzeninin kişilere tanımış olduğu yetkilerin kullanımı da başlı başına kişiye tanınmış olan bir haktır. Ancak bu yetkilerin de bir sınır çizgisi bulunmaktadır.

Bu çizgilerin nerede başlayıp, nerede sonlandığı insanlığın varlığından bu yana tartışmalara konu olmuştur. Tarihte hak arama yolunda ciddi bedeller ödenmiştir;  halen de ödenmeye devam edilmektedir.

İnsanlığın hak elde etme yolunda tarihsel açıdan önemli dönüm noktaları vardır. Bunları kronolojik sıraya göre şöyle sıralayabiliriz : Magna Carta (1215, İngiltere), İngiltere Haklar Bildirgesi (1689), İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi (1789, Fransa), ABD Haklar Bildirgesi (1789/1791), İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (1948), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (1950), Kanada Haklar ve Özgürlükler Şartı (1982), Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı (2000)

Hal böyle iken bu hakların varlığının tespiti ve bireye sahip olduğu hakların tanınması için bağımsız, tarafsız ve güçlü hâkimlere gereksinim vardır. Aksi takdirde hukukun gücü değil güçlünün hukuku egemen olur ki bu da hakkı ve hukuk devletini ortadan kaldırır ve  adaletsizlik doğurur. Çağdaş niteliklere sahip bir hukuk devletinin, vatandaşlarına temel hak ve özgürlükleri koşulsuz tanıması gerekir. Ancak bu durum her zaman bu şekilde gerçekleşmez. Hatta öylesine ki, bazen de hakkın devlete karşı savunulması gerekir.

Almanya’da değirmenini elinden almaya çalışan Kralın adamlarına, malvarlığını vermek istemeyen yaşlı değirmencinin, zorba ve dayatmacı anlayışa “Bunu yapmaya hakkınız yok, değirmenimi elimden alamazsınız çünkü Berlin’de hakimler var,” diyerek karşılık vermesi hukuk devletinde hakkın hakim kavramıyla özdeşleştiğini açıkça gösterir.

Hakkın korunmasını sağlayan hâkimler, hukuk devletinin adalet üzerine kurulmuş duvarlarının en güçlü dokusunu oluştururlar. Biliyoruz ki kötü yasa iyi uygulayıcıların elinde adaleti , iyi yasa da kötü uygulayıcıların elinde adaletsizliği doğurur. Bu da hakimlerin yasaları uygularken hakkın varlığını tespit ederek hiç kimseden emir ve talimat almadan hiçbir ayırım gözetmeksizin onun yerine getirilmesine aracılık etmeleri yani adaletli davranmaları gerektiğini gösterir.

Genç bir hakimin, keşif için gidilen tarlada köylüye yönelik söylediği, “burası için bizi yormana değdi mi, bilseydim buranın bedelini ben sana verir, bu dosyayı kapatırdım,” sözlerine köylünün verdiği yanıt, yalnız hakimin değil tarihin vicdanında da yankılanır: “Hakim bey, ben bedel değil; hakkımın peşindeyim, buraya da sizi o yüzden getirdim, bana hakkım olanı verin yeter.”

Hakimlerimiz bu denli önemli bir görevi yerine getirirlerken hangi koşullarda çalışma yürütüyorlar? Anayasamızda yazıldığı gibi bağımsızlar mı? Hiçbir makam ve mevkiden talimat almıyorlar, tarafsızlıklarını muhafaza ediyorlar mı, hiçbir şekilde yönlendirmeye tabii tutulmuyorlar mı?   

Sayın Turan Ateş, kitabında bu tür soruların yanıtlarını veriyor. Yıllarını bu mesleğe aktarmış biri olarak, hem mesleğin tabii olduğu mevzuatı eksiksiz biçimde ele alıyor hem de mevzuatın hükümlerinin uygulamada ne şekilde hayat bulduğunu hukukçuların bilgisine açık yüreklilikle sunuyor. Böylece Hakimlerin denetimi, hukuki ve cezai sorumluluklarını öğrenirken, uygulamada ve pratik yaşamda hakimlerin dikkat etmeleri gereken konuları algılama olanağını da elde ediyoruz.

Biz avukatlar, mahkemelerde savunma görevini yerine getirirken her gün çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalırız. Bu kitabın bizlerin empati duygusunu geliştirerek yargıç ve savcılarımızı daha iyi anlamamıza katkı sunacağını düşünüyorum.

Avukatların yargılama makamını, yargılama makamlarının da avukatları anlaması, hukuk devletinin vazgeçilmezi olan hak kavramının sağlıklı şekilde sahiplerine teslim edilmesinde temel bir koşuldur.

Sayın Ateş’i bu kez de bu eserle bu yolda sunduğu katkılardan dolayı kutluyor, kitabın tüm okurlara ve hukuk camiamıza yararlı olmasını diliyorum.

Av. Muammer AYDIN 2008-2010 dönemi                 İstanbul Barosu Başkanı

SUNUM

Her meslekte olduğu gibi, Hakimlik mesleğinde de denetim müessesesi vardır. Buradaki denetim, Yargısal Denetimdir. Üst mahkeme hakimlerinin yaptığı, kararların, Kanun Yolu ile incelenmesidir. Tüm hakimler, böyle bir denetime açığız. Böyle bir denetim, bizi güçlendirdiği gibi onurlandırmaktadır. Bu denetimi, olumsuz değerlendirecek hakimin varlığını da düşünemiyorum.

Verilen bir kararın, başka bir hakim tarafından incelenmesi, taraflar yönünden de bir güvencedir.

Bizim, burada yaptığımız eleştiriler, Bakan adına idari denetimi yapan müfettişlik kurumuna yöneliktir. Onlarda, bizim meslektaşlarımız ve arkadaşlarımızdırlar. Elbette bazı eleştirilerimizde, mesleği kalkan olarak kullanan ve hakimleri ezen müfettişlere yöneliktir. Hakimin, mesleki bilgi ve becerisinden ziyade, özel ve kişisel ilişkilere dayanan durumunun öne çıkmasıdır. Müfettişin denetiminin özü, bu olmamalıdır. Ben, otuz yıllık bir hakim olarak, bu eleştirileri getirirken de, mesleği yıpratmak ve meslektaşları da sıkıntıya sokmak amacında da değilim. Denetimi yapan müfettişlik mesleğini ve yargılamayı yapan hakimlik mesleğini küçük düşürmek ve aşağılamak düşüncesi içinde de hiçbir zaman olmadım ve olamam da. Çünkü, yıllarımı ve her şeyimi de bu meslek için verdim. Gördüğüm yanlışlıkları eleştirmek ve ilgilileri uyarmak da, benim hakkım olması da gerekir. Bunu da, ADALET adına yapıyorum. Adalet ve hakim üzerindeki şalında kaldırılması da gerek. Demokrasi, hukuka dayanan açık bir rejimdir. Adalet ve uygulayıcıları üzerindeki şal, ancak totaliter rejimlerde olur. Demokratik rejimlerde ise, yargının üzerinde şal ve benzeri örtüler olamaz.

Türkiye’de demokrasi sık sık, “Ülkenin bölünmez bütünlüğünü ve laik cumhuriyeti kollamak ve korumak” için Askeri Müdahalelerle kesintiye uğramıştır. Eğer ki, Yargı mensupları ellerindeki meşru olan, Yargı gücünü tarafsız bir şekilde kullanırlarsa, bir müdahalenin söz konusu olması da düşünülemez. Bu nedenlerle de Yargı’da cesur, yürekli ve korkusuz Hakim-Savcılara gereksinim vardır. Sosyal bilimciler, “Eni iyi yasaların, zayıf ve basiretsiz uygulayıcılar elinde kötüleştiğini; en kötü yasaların ise, nitelikli uygulayıcılar elinde iyileştiğini” vurgulamaktadırlar.

Biz, her şeyden önce hakimlik mesleğini, siyasilerin her türlü tasarrufundan uzak tutmalıyız. Başta siyasiler olmak üzere, herkesin bu özveriyi göstermesi gerekir. Danıştay Başkanı Mustafa BİRDEN, “Hukuk devleti ilkesine anlam ve içerik kazandıran yargı bağımsızlığıdır. Yargının bağımsızlığı ve yansızlığı konusunda yaşanacak bir duraksama da, duyulacak en ufak bir şüphe, hukukun üstünlüğünü zedeler. “demektedir. Sayın Birden, bu düşüncesini uzun deneyimlerine dayanarak beyan etmiştir. Hukuk Devletindeki, hukuksal sıkıntıları ve endişeleri; yine en iyi bilenlerde uygulamadaki hukukçulardır.

Hakim, görev gereği davanın taraflarına verdiği zarardan dolayı yargılanması kadar doğal olacak olan, bir düzenleme yadırganmamalıdır. Bunu zorlaştıran düzenlemeleri de, esnekleştirmeliyiz. Araştırması, incelemesi, dava değeri önemli olan ve verilen kararlarında problem üretmemesi gereken mahkemelerde, hakimlerin görev istekleri de sınırlı olur. Meslekteki kıdem, beceri ve deneyim; atama ve yetkilendirmelerde öne çıkar. Yani, herkes yapabileceği işi üstlenir. Atama ve yetkilendirmelerde, objektif kriterler öne çıkmalıdır. Sübjektif kriterler ölçü alındığı zaman, sorunlar oluşur. Oluşan sorunlarda, davanın taraflarına zarar verir.

Geciken adalet, adaletsizliktir. Yargılamayı hızlandıran ve kısa sürede karara ulaşan hakim, meslekte kendini aşmıştır. Bu hakimler, davayı uzatarak, zaman kazanmayı hedefleyen tarafların, yarattığı sıkıntılardan korunmalıdır. Kaybedilecek davayı uzatmak, taraf için bir başarıdır. Öbür taraf içinde, davanın uzatılması veya uzaması bir sıkıntı ve adaletsizliktir.

Medyadan, haber niteliği ile çıkan bir Adli olayın buradan değerlendirmesini yapmak gereğini duydum. Haber, gazetenin manşetinde büyük puntolarla çıktı: “Varlıktan hiçliğe yürek burkan öykü. Ağır işleyen ADALET iş adamının hayatını bitirdi. Saygın bir müteahhitti. Cinayetle suçlandı. 16 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Yargıtay 1. Ceza Dairesince, “suçu işlediği sabit görülmediğinden beraat kararı verilmesi gerekirken, mahkumiyet yersiz “görülerek bozuldu. Dört yıl süren tutuklulukta kaldırıldı. Adalet, “PARDON” demişti. Ama O her şeyini kaybetmişti. Kimsesizler mezarlığına defnedildi. Fuat Necdet ÖZERDİL, 1946 İstanbul Kadıköy doğumluydu. Eğitimi bitmiş iş hayatına atılmış, saygın bir müteahhit olmuştu. İlk evliliğini bir bakanın kızı ile yaptı. Düğünlerine Celal BAYAR da gelmişti. İkinci evliliğinden bir kızı dünyaya geldi. Mart 1997’de bir gece kapı çaldı. Ofis sorumlusu kanlar içindeydi. Hastaneye götürdü. Çocuk birini öldürmüştü. Özerdil yardımla suçlandı. Yargıtay, suç işlediği kanıtlanmış değil deyince, dört yıllık tutukluluğu bitti.. Ama işleri, çevresi dağılmış, malvarlığı erimişti. Dava 13. Haziran 2007 de bitti: BERAAT! Devlete bir milyonluk tazminat davası açtı, ama artık sokaklarda yaşıyordu. Akciğer kanseri olmuştu. Geçen Cuma akşamı bir kahvede fenalaştı, hastanede öldü ve hak davasını bitiremeden kimsesizler mezarlığına gömüldü. Devlet aleyhine aleyhine bir milyonluk tazminat davası açtı. Cenazesin de Avukatı, mezarlıklar müdürlüğünün birkaç elamanı ile kahvenin birkaç çalışan kişisi vardı. Burada Adalet, adaletsizlik mi yapmıştı? Tartışılabilir. Bir insanın geleceği ve her şeyi oynamak, o kadar kolay ki, benim ülkemde!...

Bu güne kadar hakimlerin denetimi ile ilgili bir tartışma gündeme, ciddi olarak gelmemiştir. Adalet Müfettişlerinin denetimi ve bir hakim ile ilgili düzenledikleri raporlar gizli tutulmuştur. Beş yıllık hizmetten sonra Adalet Müfettişi olan hakim-savcı; otuz yıllık hakim-savcıyı sözde denetlemiştir. Artık bu müessese, tartışılmaktadır. Tartışılan müessesenin, tüm üretimi ve hizmetleri de tartışılır. Bu konu, Yargı bünyesinde hakimler arasında tartışılamamaktadır. Müfettişlik Müessesi, Yargı mensuplarının ve yargı kurumlarının dışındaki kişi ve kurumlarca tartışılmaktadır. Böyle bir tartışmada, Yargıya zarar vermektedir.

Bu denetim sistemi, Yargı mensuplarınca, Yargının bünyesinde; artık Akademik bir değerlendirme ile tartışılmalıdır. Avrupa Birliği kriterleri yanında, Hukukun Üstünlüğü İlkesi öne çıkmalıdır.

Hakimde, bir Kamu görevlisidir. Kamu görevlileri, görevleri sırasında verdikleri her türlü zararları ödemekle sorumludurlar. Her kamu görevlisi gibi hakimde, yargılama nedeni ile verdiği zararları, zarar gören tarafa ödemek zorunluluğundadır. Verdiği zarara ilişkin eylemi, suç oluşturuyorsa, yasa gereği de cezalandırılmalıdır.

Uygulamalarda görmekteyiz ki, hakimler, kişisel kusurları yönünden yargılanmışlar. Disiplin ve adli yönden cezalandırılmışlardır. Özel yaşamları ve yargı çevrelerindeki bazı olumsuz tutumları, soruşturma ve yargılanma konusu olmuştur. Verdikleri kararlar, soruşturmanın konusu olmuştur. Ama bu kararların, davanın taraflarına verdiği zararlar, dava konusu olmamıştır.

Hakimler aleyhine, davanın taraflarına verdikleri zararlardan dolayı, zararları giderici davalar istisnaların dışında açılmamıştır. Yani, hukuk devletinin gerekleri yerine getirilememiştir.

Herkes, yaşam süreci içinde ve yetkilerini kullanırken, başkalarına verdikleri zararları gidermekle de yükümlüdürler.

Hakimler yönünden, bu konular bir tabu olarak görülmüştür. Artık bu tabular yıkılmalı ve yerini de, hukukun üstünlüğü ilkesine bırakmalıdır. Hukuk, her şeyin üzerindedir. Hakimlik mesleğini özümsemiş meslektaşlarımın; bu kitabımda ileri sürdüğüm gerekçelere katılacaklarına, fiilen olmasa da, içten beni kucaklayacaklarına inanıyorum. Çünkü, mesleğin sorunları yurttaşların ve Ülkemin sorunlarıdır. Bu sorunlarında, birlikte çözümü gerekir. Sorunların çözümü içinde, önce sorunların belirlenerek, ortaya konması gerekir. Ben, sorunları her yönü ile belirleyerek, ortaya da koyduğum inancındayım.

Bugün Yüksek Yargının verdiği tüm kararlar, siyasi yönetim tarafından ağır bir eleştiri getirilerek, tartışma ortamları oluşturuldu. İktidar partisi ve muhalefet partilerinin mensuplarınca, tüm mahkeme kararları tartışılmakta ve hakimlere de ağır saldırılar yapılmaktadır. Eskide “Hekimin raporu, hakimin kararı tartışılmaz” ve saygı duyulurdu. Şimdi ise, mahkeme kararını beğenmeyen siyasiler hakaret edercesine eleştirmektedir. Yüksek Mahkeme Başkan ve Üyeleri siyasi çevrelerce, adeta kıskaç içine alındılar. Telefonları dinlenerek meslektaşları, dostları ve yakın çevresi ile olan ilişkileri izlenmektedir. Bazı görüşmeleri, bazı önemli davalar için “REDD-İ HAKİM” gerekçesi oluşturmak olanağını siyasilere vermektedir. İlk derece mahkemelerinde görevli hakimler, gelecekleri için bir baskı ve endişeli bekleyiş içindedirler. Mahkemelerin verdiği kararlar, herkes içindir. Kimseye bir ayrıcalığı ve korumacılığı da yoktur. Kimse, bu konularda kendilerince de bir anlam çıkarmasın. Bugün ülkemizde, Yüksek Mahkemelerin Başkan ve Üyelerini protesto eden ve yuhalayan, hukukçular türedi. Bu kişiler neye ve kime hizmet ediyorlar?

Bir süre önce yaşadığım birkaç olayı sizlerle paylaşmak istiyorum:

12 Eylül 2011 günü Anayasa Refandumu oylamasını,İlçe Seçim Kurulu Başkanı olarak yönetiyorum.Saat 15.00 sıralarında seçim bürosunda bulunuyorum.Bir grup partili avukatların itiraz ve isteklerini kendilerinden dinliyorum.Seçim bürosuna iki genç bayan girdi ve seçmen listesinde yazılı ol-madıklarından,sandık başkanınca oy kullandırılmadığını ve seçim kurulu-na yönlendirildiklerini seçim müdürüne ilettiler.Seçim  müdürü de bilgisayara girdi ve seçmen olarak kayıtlı olmadıklarını,oy kullanamıyacaklarını  ve yapacağı bir şey olmadığını söyledi.Kadınlar,oy kullanmak için dayatma yapmağa başladılar.Ben kendimi tanıtarak,kadınları uyardım.Seçim müdü-rünün gereken bilğiyi çok güzel verdiğini ve seçmen listelerinin askı safhasında itiraz etmediklerinden dolayı sorunun kendilerinden kaynaklandığını söyledim.Birisi bana hitaben;”neden bağırıyorsun,daha kibar olamazmı-sınız.”dedi.Seçim müdürü de hanımlara kapıyı gösterdi.Kadın;”zaten yakında hakimleri temizliyeceğiz.”dedi.Haklarında orada bulunan avukatların imzalarınıda alarak,zabıt düzenleyip,C.savcılığına mevcutlu olarak gönderdim.Kadınların giyim-kuşamları ,kırsal bölge ve egitim düzeyleride oldukça düşüktü.Kültürlü ve eğitim düzeyi yüksek olan bir insan özelliklede bir bayan,bir hakime böyle hitap etmez.Kırsal bölgelerin insanı,hakime karşı son derece saygılıdır.

İkinci olay ise durşma salonunda,bir dosyayı karara bağladığımda yaşandı.Evveliyatı orman olup,sonraları orman özelliği kaybettirilerek-2/B –olarak,Hazine lehine orman dışına çıkarılan ve tapuda kişi adına kayıtlı tapu kaydının iptali davasını,Yargıtay bozma kararı doğrultusunda Hazine adına tesciline karar verdim.Davalı emekli bir makina mühendisi,karar sonrası huzursuz oldu ve tüm birikimini bu arsaya yatırdığını beyan etti. Ben, kendisine,”Yargıtay kararına uyulduğunu ve bir takdirimizin olmadığını” söyledim.Emekli makine mühendisi olan davalı;”Zaten Yargıtay’da komi-nist.Koministleri koruyor.”dedi. Yargıya bu şekilde hakaret eden bu kişide eğitim düzeyi yüksek….Üniversite mezunu…Bu kişilerin hareketleri ve hakaretleri,hakimlere karşı bilinçlidir.Bir makine mühendisi,aldığı arsayı gerekli şekilde araştırmadan alıyor.Hazine malı,tekrar elinde alınıncada hakarete başvuruyor. Bazı çevreler,hakimler aleyhine kişileri özel olarak kışkırtıyorlar. Yargı reformu adı altında,yapılacak yasal değişikliklere ortam hazırlıyorlar.                                                                                                      

17. yüzyıldan bu güne kadar başta İngiltere olmak üzere tüm Avrupa ülkeleri, Afrika insanını yamyam olarak tanımışlar ve bize de yamyam olarak tanıtmışlardır. 18 Mart 1915 günü Çanakkale Boğazını İngilizler, Afrika ve Asya Ülkelerindeki sömürgelerinde getirdikleri askerlerle zorlamışlardır. M. Akif ERSOY; “Çanakkale Şehitleri” adlı şiirinde: “Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela” der. İşte biz Afrika İnsanını böyle tanıyoruz, çünkü bize böyle tanıtıldı. Bu insanlar, bir yaşlı insan ölünce; “BİR KÜTÜPHANE YANDI, KÜL OLDU.” derler. Her meslekte ki deneyimi olan yaşlı insan bir kütüphanedir. Bu insanların birikimlerini yazmaları ve içinde bulundukları topluma bırakmaları gerekir. Bu birikimler, içinde bulundukları toplumun kültür mirasıdır. Kendileri ile birlikte mezara götürmeye hakları yoktur. İçinde bulunduğum toplum beni, kredi ve bursları ile yatılı okullarda eğiterek, bulunduğum konuma getirdi. Bendeki var olan birikim benim malım değildir. İçinde bulunduğum, toplumun malıdır. Yaşım ilerledi ve yavaş yavaş sinyaller almaktayım. Birikimlerimi kitaplarımla, konferanslarımla genç meslektaşlarıma ve toplumuma sunuyorum. 6. kitabımı yayına hazırladım. Birikimi olan meslektaşlarım, birikiminizi meslektaşlarınızla ve içinde bulunduğunuz toplumunuzla paylaşınız. Yangının yakınlaştığı kütüphaneler…. Lütfen, YAZINIZ. Siz birikiminizi içinde bulunduğunuz toplumunuzdan aldınız. Giderken de, yanınızda götürmeyiniz, buna hakkınız olmasa gerek. Kültür çoraklığı ile mücadele edelim. Cehaletle savaşalım. Cehaletle yükselen bir ulus yoktur. Ülkemizde cehalet tırmanıyor ve çok yükseklere çıkmak üzeredir.

Ben, her şeye rağmen sağlıklı denetim yapmağa çalışan Müfettiş arkadaşlarımıza ve HSYK.nun, hakimler için bir şemsiye gibi, koruma görevini üstlenen ve bu görevi;başta Anayasa olmak üzere tüm Yasalara ve vicdani kanaatlerine göre yapan ve yapmağa çalışan Sayın Üyelerine de saygı sunmayı ve teşekkür etmeyi görev kabul ederek, kendilerine buradan saygılar sunuyorum.

10.03.2011

Turan ATEŞ

Hakim-İstanbul

 
 

 


İÇİNDEKİLER

A-Hakimlik Mesleği...................................................................................

1-Genel.........................................................................................................

2-Atanması ve Koşulları...............................................................................

3-Hukuk Devleti İlkesi.................................................................................

4-Hakimlik....................................................................................................

5-Görev Bölgelerinin Değişimi.....................................................................

6-Yetkilerin Verilmesi ve Değişimi...............................................................

7-Yetkili Kurul(HSYK)..................................................................................

B-Yüksek Mahkemeler................................................................................

1-Yargıtay.....................................................................................................

2-Danıştay....................................................................................................

3-Uyuşmazlık Mahkemesi.............................................................................

4-Anayasa Mahkemesi..................................................................................

5-Askeri Yargıtay.........................................................................................

6-Yüksek Seçim Kurulu.................................................................................

7-Hukuk Kurumu Olarak Barolar.................................................................

C-Yargının Devlet Sistemi İçindeki Yeri....................................................

D-Hakimlerin Denetimi..............................................................................

1-Giriş...........................................................................................................

2-Yargısal-Kararların-Denetim.....................................................................

3-İdari Denetim............................................................................................

a-Müfettişlik Müessesi..................................................................................

b-Müfettişlerin Mahkeme ve Hakimler Üzerindeki Etkileri.........................

aa-Olumlu Etkileri........................................................................................

bb-Olumsuz Etkileri.....................................................................................

cc-Adalet Müfettişleri Aleyhine Açılacak Tazminat Davaları.......................

c-Hakimlerle İlgili Şikayetlerin İncelenmesi.................................................

d-Yargı Mensuplarının İzlenmesi ve Telefonlarının Dinlenmesi...................

4-C. Başsavcılarının Mahkemeler Üzerindeki Etkiler...................................

a-C. Savcıları Üzerindeki Etkileri.................................................................

b- Mahkeme Hakimleri Üzerindeki Etkileri.................................................

c-Kalemler Üzerindeki Etkileri.....................................................................

5-Adalet Komisyon Başkanlarının, Hakimler Üzerindeki Etkileri:...............

6-İdarenin Yargı Üzerindeki Etkileri............................................................

a-Mülkiye Amirlerinin Etkileri.....................................................................

b-Belediye Başkanlarının Etkileri.................................................................

7-Siyasilerin Yargı-Hakimler-Üzerindeki Etkileri.........................................

a-Mahalli Politikacıların Etkileri...................................................................

b-Milletvekili ve Parti Üst düzey Yöneticilerin Tutumu...............................

8-Zabıta Amirlerinin Yargı-Hakimler Üzerindeki Etkileri............................

9-Yasadışı Güçlerin Yargı-Hakimler-Üzerindeki Etkileri

10-Basının (Medya) Yargı-Hakimler Üzerindeki Etkileri.............................

11-Hakimlerin Çekinmesi ve Reddi..............................................................

a-HUMK’un Getirdiği Düzenleme................................................................

aa-Hakimin Davaya Bakmasının Yasak Olması............................................

bb-Hakimin Reddi........................................................................................

cc-Hakimin Reddi Usulü...............................................................................

aaa-Hakimin Kendi Kendini Reddetmesi.....................................................

bbb-Taraflardan Birisinin Hakimi Reddetmesi.............................................

dd-Hakimin Reddi Zamanı...........................................................................

ee-Ret İsteğinin Yapılması............................................................................

ff-Ret Talebinin İncelenmesi ve Verilen Kararlar..........................................

aaa-Ret Talebinin Reddolunan Hakimce Reddi............................................

bbb-Reddi Hakim Talebinin Merci Tarafından İncelenmesi.........................

I-Reddi Hakim Talebinin Reddi...................................................................

II-Reddi Hakim Talebinin Kabulü................................................................

gg-Hakimin Reddolunmasının Sonuçları......................................................

hh-Yargıtay Üyelerinin ve Daire Başkanlarının Reddi.................................

b-CUK’nun Getirdiği Düzenleme.................................................................

aa-Hakimin Davaya Bakamayacağı Durumlar..............................................

bb-Hakimin Yargılamasına Katılamayacağı Durumlar..................................

cc-Hakimin Reddi.........................................................................................

aaa-Hakimin Reddi İsteğinin Süresi.............................................................

bbb-Ret İsteminin Usulü...............................................................................

dd-Hakimin Reddi İstemine Karar Verecek Mahkeme.................................

ee-Ret İstemi Üzerine Verilecek Kararlar ve Yasa Yolları.............................

ff-Reddi İstenen Hakimin Yapacağı İşler......................................................

gg-Hakimin Çekilmesi ve İnceleme Merci....................................................

hh-Reddi Hakim İsteğinin Geri Çevrilmesi..................................................

12-Sonuç.......................................................................................................

E-Hakimlerin Cezai Sorumlulukları..........................................................

1-Genel.........................................................................................................

a-Şikayetler...................................................................................................

b-Şikayetler Sonrası Verilen Kararlar ve Kararlara Karşı Yargı Yolu...........

2-Hakimlerin Disiplin Suçları........................................................................

a-Uyarma Cezası..........................................................................................

b-Aylıktan Kesme Cezası..............................................................................

c-Kınama Cezası...........................................................................................

d-Kademe İlerlemesinin Durdurma Cezası..................................................

e-Derece İlerlemesinin Durdurulması Cezası...............................................

f-Yer Değiştirme Cezası................................................................................

g-Meslekten Çıkarma Cezası........................................................................

3-Hakimlerin Kişisel Suçları..........................................................................

4-Hakimlerin Göreve İlişkin Suçları.............................................................

a-Genel.........................................................................................................

b-Hakimlerin Duruşma Sırasındaki İşledikleri Suçları..................................

c-TCK. da ki Hakimlerle İlgili Suçlar............................................................

aa-Genel.......................................................................................................

bb-Zimmet Suçu............................................................................................

cc-İrtikap Suçu..............................................................................................

dd-Denetim Görevinin İhlali Suçu................................................................

ee-Rüşvet Suçu ve Hakimin Rüşvet Alması..................................................

ff-Görevi İhmal veya Kötüye Kullanma Suçu...............................................

gg-Kamu Görevlisi Hakimin Ticaret Yapması Suçu......................................

d-Sonuç.........................................................................................................

e-Kanun Dışı Yakalananlara ve Tutuklananlara Ödenen Tazminatlar ve Hakimlerin Sorumluluğu

aa-Genel.......................................................................................................

bb-Sebepleri..................................................................................................

I-Kanunların Belirlediği Koşullar Dışında Yakalama, Tutuklama ve Kelepçe Takma          

II-Yasal Olan Gözaltı Süresi İçinde, Hakim Huzuruna Çıkarılmaması..........

III-Yasal Haklarının Hatırlatılmaması...........................................................

IV-Tutuklandıktan ve Yakalandıktan Sonra, Makul Süre İçinde Hakim Huzuruna Çıkarılmaması 

V-Yasal Olarak Yakalandıktan veya Tutuklandıktan Sonra Takipsizlik veya Beraat Kararı Verilmesi       

VI-Hüküm Süresinin Gözaltı ve Tutuklu Kaldığı Süreden Az olması...........

VII-Yakalanma ve Tutuklanma Nedeninin Kendisine Bildirilmemesi...........

VIII-Tutuklanan veya Yakalanan Kişinin Yakınlarına Bildirilmemesi...........

IX- Arama ve Arama Kararları.....................................................................

cc-Tazminat İstemenin Koşulları...................................................................

I-Süre Koşulu................................................................................................

II-Dilekçeyle Başvurma Koşulu....................................................................

III-Yetkili ve Görevli Mahkemede Açılması.................................................

dd-Tazminatın Geri Alınması.......................................................................

ee-Tazminat İsteyemeyecek Kişiler..............................................................

ff-Tutuklulukta  Geçen Süre ve Tahliye........................................................

gg-Sonuç………………………………………………………………….......

F-Hakimlerin Hukuki Sorumlulukları......................................................

1-Genel.........................................................................................................

2-Hakimin Sorumluluk Durumları................................................................

3-Hakimlere Noter Aracılığı ile İhtar Gönderilmesi.....................................

4-Tazminat Davası........................................................................................

a-Davaya Bakacak Olan Mahkeme...............................................................

b-Davanın Açılması......................................................................................

c-Yargılamanın Sistemi.................................................................................

5-Hakimlerin Sorumluluğu Yanında, Devletin Sorumluluğu........................

6-Yargıtay Üyelerinin Hukuki Sorumlulukları..............................................

G-Hakimlerin Zorunlu Mali Sorumluluk Siğortası...............................

H-Sonuç.......................................................................................................

HAKİMLER ve SAVCILAR YÜKSEK KURULU KANUNU…………

Kaynakça.....................................................................................................


Turan ATEŞ İrtibat Tel: 0 532 326 22 79


YAZARIN DİĞER KİTAPLARI