YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA OLASI KAST VE BİLİNÇLİ TAKSİR

Dr. Cengiz APAYDIN

Cumhuriyet Savcısı

İÇİNDEKİLER ÖZET

KAST

OLASI KAST

OLASI KASTTA TEŞEBBÜS

TAKSİR

TAKSİRİN UNSURLARI

BASİT TAKSİR-BİLİNÇLİ TAKSİR AYRIMI

OLASI KAST VE BİLİNÇLİ TAKSİR AYRIMI

KAST-TAKSİR KOMBİNASYONLARI

5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNUNDA DÜZENLENEN NETİCE SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ SUÇLAR

KASTEN YARALAMA SONUCUNDA ÖLÜM MEYDANA GELMESİ

OLASI KASTLA İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

BİLİNÇLİ TAKSİRLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

DR. CENGİZ APAYDIN

1968 yılında Ankara’nın Polatlı ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimimi Polatlı’da tamamladı.1985–1989 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1989–1990 tarihleri arasında İstanbul Barosu ve İstanbul Adliyesi’nde avukatlık stajını tamamladı.1990–1992 tarihleri arasında İstanbul Adliyesi’nde hâkimlik stajını tamamladı. 1993 -1995 yıllarında Şırnak Cumhuriyet Savcılığı yaptı. 1995 -1996 yıllarında Denizli-Serinhisar Cumhuriyet Savcılığı yaptı. 1996 yılında İstanbul Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı. 1996 -1997 yıllarında Ankara’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda Askeri Savcı olarak askerlik görevini yerine getirdi. 1997 -2000 yılları arasında Denizli-Serinhisar Cumhuriyet Savcılığı yaptı. 2000–2003 tarihleri arasında Giresun-Piraziz Cumhuriyet Savcılığı yaptı. 2003 tarihlerinde İstanbul-Ümraniye Cumhuriyet Savcılığına atandı. 2005–2006 tarihleri arasında Yeditepe Üniversitesi’nde 9 ay İngilizce hazırlık eğitimini ileri düzeyde bitirdi. 2008 yılında Marmara Üniversitesi’nde Kamu Hukuku alanında doktora yaptı.

“Ceza Hukuku ve Adli Tıp Açısından Kusur Yeteneği”,“ Ceza Hukukunda Doğrudan Kast, Olası Kast, Basit Taksir ve Bilinçli Taksir Kavramları, “Taksirle Yaralama, Taksirle Ölüm ve Olası Kastla İnsan Öldürme Suçları”, “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçları ve Trafik Ceza Hukuku”, “ Çocuklar İçin Ceza Hukuku Bilinci”, “ Meşru Savunma” , “Bilişim Suçları ve Bilişim Ceza Hukuku” ve “ Ceza Hukukunda Uzlaşma ve Uzlaştırmacılar İçin Ceza Hukuku”  isimli eserleri bulunmaktadır. Hakemli hukuk dergilerinde ve hukuk sitelerinde ceza hukuku alanında sayısız makaleler yazdı.

Suç Genel Teorisi, Bilişim Ceza Hukuku,  Meşru Savunma Hukuku, Trafik Ceza Hukuku, Tıp Ceza Hukuku, Çocuk Ceza Hukuku, Polis Ceza Hukuku ve Uzlaşma Hukuku alanlarında sayısız makaleler yazıp,  yüzlerce konferans ve seminer vermiştir.  Hem teorik hem de pratik çalışmaları olan yazar “Suçüstü ve Müracaat Cumhuriyet Savcılığı”, “Asliye Ceza Mahkemesi Duruşma Cumhuriyet Savcılığı”, “Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Cumhuriyet Savcılığı”, “Genel Soruşturma Cumhuriyet Savcılığı”, “Uzlaşma Bürosu Cumhuriyet Savcılığı”, “Bilişim Bürosu Cumhuriyet Savcılığı”  ve “ Çocuk Bürosu Cumhuriyet Savcılığı” yapmıştır. Yazar halen İstanbul Anadolu Adliyesi’nde Cumhuriyet savcısı olarak görev yapmaktadır.

ÖNSÖZ

Ceza hukukunda kusurlu sorumluluğun türlerinden olası kast  ve bilinçli taksir kavramları ceza hukukunun önemli ve problemli alanlarındandır. Bu eserde olası kast  ve bilinçli taksir kavramları değişik suç tipleri kapsamında Yargıtay kararları ışığında incelenerek uygulamaya ışık tutacak öneriler sunulmuştur.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda kusur şekilleri olarak düzenlenen olası kast ile bilinçli taksir kavramları arasında çok ince bir çizgi mevcut olup, tanımların doğru yapılmaması durumunda kavram kargaşası olabileceği ve uygulamada çelişkiler yaratabileceği düşüncesiyle, özellikle olası kast ile bilinçli taksir kavramlarının tanımları, unsurları ve çeşitlerini belirterek, birbirleri arasındaki ayrımı belirleyen kriterleri incelemeye çalıştık.

Genel olarak kusurluluğun, kusur yeteneği ve ceza sorumluluğu arasındaki ilişkiyi inceleyerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndaki kusur çeşitleri kapsamında, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndaki kusur çeşitleri karşılaştırılmak suretiyle, 765 sayılı TCK’da yer alan objektif sorumluluk kurallarının ceza hukukundan çıkarılmasının gerekmekte olduğunu belirtik. Çağdaş ceza hukukunda, failin eylemdeki kusurunun araştırılmadığı, sorumluluk türlerinin bulunmadığını açıkladık. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun objektif sorumluluk hallerini kaldırmak istediğini, bu nedenle bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başka bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesi halinde, netice bakımından en azından taksirle hareket edilmesi gerektiğinin sorumluluk için gerekli olduğunu belirttik.

Kast bilme ve isteme unsurlarından oluşmakta olup, failin kasten hareket etmiş sayılması için, tipe uygun hareketi, önceden düşünüp öngörmüş, zihninde canlandırmış olması gerektiği gibi, sonucu da bilmiş ve öngörmüş olması gerekmektedir.

Kastın failin iç dünyasını ilgilendiren bir durum olduğunu, kastın tespiti için, failin dış dünyaya yansıyan ya da karakterini sergileyen davranışların araştırılması gerektiğini incelemeye çalıştık. Uygulamada da kastın, karine veya ispat usulü ile saptandığını açıklamaya gayret ettik. Ceza hukukunda öteden beri temel problem olan kusur kavramı üzerinden süregelen tartışmalarda, olası kast kavramı hakkındaki doktrindeki görüşler ışığında, olası kast kavramının Türk Ceza Kanunu’ndaki tanımlama biçimi ve gerekçede verilen örnekler itibariyle bilinçli taksir şeklinde algılanması ile ilgili görüşlere değinerek öneriler sunmaya çalıştık. 

Genel olarak taksir kavramı, taksirin mukayeseli hukukta ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda tanımlanma şekli ile taksirin unsurları, taksirin şekilleri ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre taksirin gerçekleşme şekli olarak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık ile taksir çeşitlerini belirtmeye çalıştık. Bilinçli ve basit taksir ayrımı açıklanarak Yargıtay’ın kasten ve taksirle işlenen suçların ayrımındaki kriterler incelenip, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda en çok karışıklığa neden olacak olası kast ve bilinçli taksir kavramları arasındaki farklılıkları Yargıtay kararları ışığında incelemeye çalıştık.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda tanımlanan şekliyle olası kast ile bilinçli taksir kavramlarının doktrindeki görüşler ışığında hatalı, eksik ve sınırları birbirine çok yakın verilmesi nedeniyle uygulamada büyük karışıklıklara ve telafisi imkânsız zararlara sebebiyet vereceği ortaya konularak, olası kast ile bilinçli taksir ayrımını belirten, kriterleri tanımlarda belirgin bir şekilde yer alacak şekilde öneriler sunmak suretiyle açıklamaya çalıştık. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen netice sebebiyle ağırlaşmış suçları Yargıtay kararları ışığında inceledikten sonra kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmesi hallerini inceledik.

Yargıtay kararlarının olası kast ve bilinçli taksir kavramları ile birlikte aşama aşama incelenmesi halinde okuyucuya olası kast ve bilinçli taksir kavramlarının anlaşılması ve uygulanmasının kolaylaştırılabilmesi açısından geniş bir bakış açısı kazandıracağı düşüncesiyle eserin Türk Ceza Hukukunun uygulamasına ve gelişmesine yararlı olmasını dilerim.    

Dr. Cengiz APAYDIN

Cumhuriyet Savcısı