Sezon başında Diyarbakır'da seyirci karşısına çıkan 'Ölümü Yaşamak' seyirciden yoğun ilgi görmüş, aynı zamanda da çok konuşulmuştu. Tamer Levent'in sahneye taşıdığı 'Ölümü Yaşamak', Doğu ve Güneydoğu illerindeki turnelerin ardından 13 Şubat'tan beri bir haftalığına Ankara Küçük Tiyatro Sahnesi'nin konuğu. Levent, rejisörlüğünü yaptığı oyunla ilgili olarak birçok tanıdığından "Üniter yapıyı mı bozacaksın?" şeklinde mesaj ve e-postalar aldığını söylüyor. "59 yaşındayım, bu yaşıma kadar bozmadım da son 5-6 ay içinde mi üniter yapıyı bozmayı planladım? Bu düşüncede olan yakın çevrem Diyarbakır'a gelip oyunu izlemedi tabii, belki Ankara'da izlerler ve benden özür dilerler." diyor.

Kürtçe oyunun 'demokratik açılım'ın konuşulduğu günlere denk gelmesinin tesadüf olduğunu belirten Levent, bu düşüncenin, ilk başta Kürt vatandaşların tepkilerine yol açtığını söylüyor: "Devlet emretmiş ve biz de sahnelemişiz gibi algılandı. Bu sebeple oyuna ilk başta mesafeliydiler. Zaman geçince bu mesafe ortadan kalktı. Oyun kapalı gişe oynamaya başladı."

Türkiye'de kan davası gibi konuların geçmişte kaldığını düşünen Tamer Levent'in planları arasında 'Ölümü Yaşamak' yokmuş. Mardin'in Bilge köyünde yaşanan katliamdan sonra bu oyunu sahnelemeye karar vermiş. 'Ölümü Yaşamak'ı Diyarbakır DT oyuncuları ile sahneleyen Levent, oyundaki Kürtçe ağıtlar için 'dengbej' denilen halk ozanlarından yararlanmayı düşünmüş. Ancak bu konuda Diyarbakır DT'deki Kürtçe bilen oyuncular yardımcı olmuşlar.

Kürtçe ağıtlara yer verilen 'Ölümü Yaşamak', baştan sona Kürtçe bir oyun değil. Tamer Levent, DT'nin böyle oyun sahnelemesinin hukuki açıdan mümkün olmadığını söylüyor: "Her ülkenin resmi tiyatrosu var. Buralarda o ülkede kaç dil konuşulursa konuşulsun, resmi dilde oyunlar sahnelenir. DT'nin de kanunu bu şekilde. Devlet Tiyatroları'nın resmi dilde oyun sahnelemek gibi bir misyonu var. Baştan sona başka bir dilde oyun sahnelenemez. Ama özel tiyatro grupları bunu her zaman yapabilir." ZAMAN