Mesai saatlerinin takibi konusunda uygulanan yöntemler, giderek değişen teknolojinin de etkisiyle işyerlerinde farklılık göstermektedir. Özellikle işe – giriş çıkış saatlerinin denetlenmesi için eskiden başvurulan kart okutma sistemi, “kişiye özel” olması nedeniyle yerini parmak okuyuculara bırakmakta. 

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda ise kişisel veri “kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi” şeklinde ucu açık bir kavram olarak tanımlanmakta.

Bu nedenle, özel hayatın gizliliği hakkı ile işverenin iş hukukundan doğan haklarının hangi durumlarda çatışacağı ve hangi hallerde işçinin/işverenin menfaatinin korunacağı hususlarına açıklık getirilmesinde fayda görmekteyiz.

Parmak izi, bir kişiyi diğerlerinden ayırt eden unsurlardan olduğu için kişisel veri niteliğindedir. Kişisel veri niteliğindeki tüm bilgilerin özel hayata ilişkin olduğu ise şüphesizdir. Gerek ulusal ve gerekse de uluslararası düzenlemeler incelendiğinde özel hayata müdahale niteliğindeki tüm uygulamaların ancak belli şartların varlığı halinde kanunda öngörülen usullerle yapılabileceği ifade edilmektedir.

İş Kanunu, işçinin işe başlamasından iş akdi sona erene dek özel hayatın gizliliği ve korunmasını amaçlamaktadır. Dolayısıyla, işverenlerin herhangi bir hukuki ve cezai sorumlulukla karşılaşmamaları için 6698 sayılı Kanunla ilgili uyum çalışmasını işyerlerinde mutlaka yerine getirmeleri gerekmektedir. 

Bu nedenle, “Özel Hayatın Gizliliği” hakkının sınırlanabilmesi için meşru bir amacın bulunması, müdahalenin demokratik toplumda gerekli olması, orantılı olması, müdahaleyi gerekli kılmak için gösterilen gerekçenin uygun ve elverişli olması ile “yasal” bir dayanağın bulunması gerektiğinin sistemde toplanan tüm kişisel kayıtların talep üzerine imha edileceği, hiçbir şekil ve suretle üçüncü kişilere ifşa edilmeyeceği yönündeki bilgilerin yer aldığı aydınlatma metni ile açık rıza beyanının işçiye ayrı ayrı bildirilmesi ve yazılı muvafakatinin alınması gerekmekte. 

Ayrıca işverenin, işçinin başlangıçta vermiş olduğu rızayı her zaman geri alabileceği, parmak izi kayıtlarının asla ifşa etmeyeceği ve başka amaçlarla kullanmayacağı, her ne amaçla olursa olsun üçüncü kişilerle paylaşmayacağı ve işçinin talebi halinde tam ve kesin bir şekilde imha edeceğini açık bir şekilde taahhüt etmesi de son derece önemlidir.

Bu taahhüt işverenin işçiyi gözetme borcunun da bir sonucudur. Çünkü İş Kanunu madde 75 hükmünde belirtildiği gibi işveren, işçi hakkında edindiği bilgileri dürüstlük kuralları ve hukuka uygun olarak kullanmak ve gizli kalmasında işçinin haklı çıkarı bulunan bilgileri açıklamamakla yükümlüdür.