Bilindiği üzere, Limited şirketlerde müdürlerin değiştirilmesi bir başka ifade ile azli TTK’nun 623 ve izleyen maddelerinde açıklanmıştır. Ortaklardan birinin kuruluş sırasında müdür atanması halinde bu müdürün azli, ortak olmayan müdürün azline göre daha da karmaşıktır.

Ortak olmayan müdürün azli, ortaklar kurulunun bir araya gelerek müdürü değiştirip, mevcut müdürün imza yetkisinin iptali ve yeni müdürün atanması ile beraber problem çözülmüş olur. TTK’ya göre, limited şirket anasözleşmesi veya ortaklar genel kurul kararı ile ortak olmayan müdürlerin de müdür olarak atanması mümkündür. Ortak olmayan müdürlerin yetkileri ortaklardan seçilen müdürlerden herhangi bir farklılıkları yoktur.

Ortak olmayan limited şirket müdürleri, ortaklar genel kurul kararı ile her zaman için değiştirilebilir. Bu durumda, değiştirilen veya azledilen müdürün, sözleşmeden doğan hakları saklıdır.[1]

Ortak olan müdürler konusun ise kanun, müdürün şirket sözleşmesi ile atanması ve ortaklar genel kurulunca seçilmesine bağlı olarak ikili bir ayrıma gitmiştir. Şirket sözleşmesi ile atanan ve aynı zanda ortak olan şirket müdürleri, ortaklar genel kurulu tarafından azledilmezler, bunların idare hak ve vazifelerinin diğer ortaklar tarafından sınırlandırılması da mümkün değildir.[2] Ancak, haklı sebeplerin varlığında, ortaklardan birinin talebi üzerine, mahkeme, şirket sözleşmesi ile atanan müdürlerin idare hak ve vazifesini sınırlandırılmasına veya geri alınmasına karar verebilir. Ortaklar genel kurulu kararı ile atanan ve aynı zamanda ortak olan limited şirket müdürleri ise, ortaklar genel kurulu tarafından azledilebilirler. Azil kararının, ortakların çoğunluğu ile alınması zorunludur.[3]

Temsil yetkisinin sınırlandırılması, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez. Bununla birlikte, temsil yetkisinin sadece şirket merkezinin veya bir şubesinin işlerine ait olduğuna veya müştereken kullanılmasına dair sınırlamalar üçüncü kişiler hakkında da geçerli olur. Bu çerçevede, limited şirket ortaklarının, basiretsizlik, ihmal ve kasıt ile şirketin ve ortakların zararına sebebiyet veren müdürlerin azli ve yetkilerinin kaldırılması konusunda kanunun aradığı koşullara uygun hareket etmeleri ve ancak haklı bir sebebin varlığında konuyu yargıya taşımaları uygun olacaktır.

Sonuç olarak, gerek eski TTK’da ve gerekse yürürlüğe giren 6102 sayılı yeni TTK’da; şirkette ortak olmayan müdürlerin azli ortakları kurulunun alacağı karar ile çözümlenebilir durumdadır. Genel kurul, ortak olmayan müdür veya müdürleri görevden her zaman alabilir. Müdür veya müdürlerin şirkette ortak için olması durumunda ise, durum biraz daha karmaşık hal alacaktır. Böyle bir durumda da her ortak haklı nedenleri ileri sürüp mahkemeye müracaat ederek buna göre ortaklardan atanmış müdürün azlini veya yetkilerinin sınırlandırmasını sağlayabilir.

--------------------------

[1] Bkz. ÖNCÜ Ekrem, “Limited Şirketlerde Müdür Atamaları”, 12.10.2012, www.muhasebeturk.com.

[2] ATLAŞ Soner, “Limited Şirketlerde Müdürlerin Azli ve Yetkilerinin Sınırlandırılması”, Yaklaşım Dergisi, Kasım 2010, Sayı:215.

[3] Yeni TTK md. 630

[4] Yeni TTK hükümlerine göre tek kişilik limited şirket kurulması durumunda şirkete atanacak müdürün ortaklardan birinin olması zorunludur. Başka bir ifade ile, tek kişilik bir limited şirkette ortak (A) (B)’ yi müdür atarsa ve (B)’de ortak değilse bu durumda tek kişilik bu limited şirkette (A)’nında (B) ile beraber aynı zamanda müdür olması zorunludur. Dolayısıyla, tek ortaklı limited şirkette dışarıdan müdür atansa bile bu tek ortağın da müdür seçilmesi zorunludur. (Bkz. 6102 sayılı yeni TTK md. 623).