Aile hekimlerine yapılacak olan ödemelerin usul ve esasları 5258 Sayılı Aile Hekimliği Kanununun 8.maddesinden dayanakla Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği adı altında düzenlenlenmiştir. İzin hakkını vekalet bırakmaksızın kullanmak zorunda kalan aile hekiminin ücretinden kesinti yapılmasına müsaade eden ilgili yönetmeliğin Geçici Aile Hekimlerine Yapılacak Ödemeler başlıklı 17.maddesinde ‘‘(1) Sözleşme ile çalıştırılan aile hekimine, 8 inci maddenin ikinci fıkrası çerçevesinde görev başında bulunmadığı süre içinde, hizmetin görülmesini sağlaması hâlinde ödeme tam olarak yapılır. Bu mümkün olmadığı takdirde müdürlük, diğer aile hekimleri veya Bakanlık personelini geçici aile hekimi olarak görevlendirir. Bu durumda; a) 16 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre kayıtlı kişiler için yapılacak brüt ödeme miktarının %50’si yasal kesintiler yapıldıktan sonra asıl aile hekimine, %50’si ise geçici aile hekimine ödenmek üzere kadrosunun bulunduğu kurum döner sermaye emanet hesabına...’’ denilerek ücret kesintisinin yasal yolunun açılmaya çalışıldığı görülmektedir. Fakat ne var ki günümüze kadar birçok sorun ile yüzleşmek zorunda olan aile hekimlerinin bir de maaşlarından kesinti yapılması makul görülebiliecek hukuki biz düzene dayanmamaktadır.

Aile hekimlerinin daha önce yaşamış olduğu izin süresi vb. sorunlar için konu yargıya taşınmış ve yine Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nin geçici 4. maddesine yönelik Danıştay İkinci Dairesinin 22/12/2016 tarihli ve Esas No: 2016/12199 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir. Yıllık izin konusunda ise henüz yargı kararları çoğu kez bir sonuca bağlanmamış olsa da Eskişehir 2.İdare Mahkemesinin 2017/684E. 2018/25K. Sayılı vermiş olduğu kararında özetle; Anayasa Mahkemesinin 11/09/2014 gün ve 2014/82E. - 2014/143K. Sayılı kararıyla izin hakkının yönetmelikle düzenlenebileceğini belirten 5258 Sayılı Aile Hekimliği Kanununun ilgili maddesini iptal ettiğinden vekalet bırakmadan yıllık izne ayrılan aile hekiminin maaşından yapılan kesintinin iadesine karar vermiştir. İlk derece mahkemesi nezdinde emsal nitelik taşıyan bu karardan hareketle zaten bu tür özlük haklarına yönelik olan düzenlemelerin yönetmelikle düzenlenmesinin Anayasaya aykırı olduğunu düşünürsek, izin hakkında -ki doğum izni(analık izni) de dahil- ücret kesintisinin yapılmasının tamamen hukuka aykırı olduğu iyice pekişmektedir.

Pandemi döneminde aile hekimlerinin yine vekalet bırakmaksızın Covid-19 hastalığına yakalanmaları ve bu sürede evde karantina döneminde kaldıkları sırada da maaşlarından %50 kesinti olmuş ve bu durum kamuoyunda dikkat çekmiş ve nihayetinde bir düzenleme ile Covid-19’a yakalanıp çalışamayan aile hekimlerinin maaşlarında artık kesinti yapılmayacağı ifade edilmiştir.

Ülkemizin salgınla mücadelede zor günler geçirdiği bu dönemlerde aile hekimlerinin sıkıntılarını çözmek için en azından bu konuda ilgili bakanlığın evveliyetle harekete geçmesi gerekmektedir. Yapılabilecek basit bir hukuki düzenlemeyle bu sorunun aşılabilmesi mümkündür. Aksi takdirde aile hekimlerinin haklarını aramak adına verecekleri hukuki mücadelede idarenin maddi-manevi zarar göreceği kanaatindeyim.

Av. Tevfik Atik