Anlaşmalı Boşanma Davalarındaki “1 Yıllık” Sürenin Amacı;

Farklı kültür, yaşam tarzı ya da karaktere sahip iki bireyin, evlilik birlikteliği içinde, birbirlerine derhal uyum ya da iyi geçim sağlamalarını beklemek, pek mümkün değildir.

Kanun koyucu, çiftlerin, birbirlerine ve evlilik kurumuna alışabilmeleri için en az “1 yıllık” süre öngörmüştür.

Kanun koyucunun buradaki amacı, eşlerin, ani ve kızgınlıkla alınabilecek bir kararla, evlilik birliğini sonlandırmalarını engellemek ve toplumun çekirdeğini oluşturan aile birliğinin korunmasını sağlamaktır.

Bu “1 yıllık” süre içinde, çiftler arasında artık, uyum ya da geçim sağlanamamışsa, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu karinesi kabul edilmiş ve boşanma olgusu, emredici bir hukuk kuralına bağlanmıştır.

Anlaşmalı Boşanma;

Genel boşanma sebepleri arasında yer almakta olup, mutlak boşanma sebebidir.

Ancak, bizce; 1 yıllık bu süre, çiftlerin, birbirlerine ve evlilik kurumuna alışabilmeleri için yeterli olabilecek bir süre değildir.

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu

VI. Evlilik birliğinin sarsılması

Madde 166/3-

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur.