Öncelikle belirtilmelidir ki, her ne kadar uygulamada işverenler tarafından pek yapılmasa da gerek mahkeme sonucunda elde edilen ilama göre gerekse de arabuluculukta anlaşma sağlanması halinde ödenen ücretlerin prime esas olanları için SGK bildirimlerinin yapılması gerekmektedir.

Prime esas olmayan kazançlar nelerdir?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre, ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz. Bunların dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz. Dolayısıyla bu belirtilen kalemler haricindeki tüm alacakların ister dava sonu mahkeme ilamı ile olsun isterse de arabuluculuk anlaşması ile olsun SGK’ya prim bildirimlerinin yapılması gerekmektedir.

Arabuluculukta anlaşma sağlanması halinde SGK’ya yapılacak bildirimlerde idari para cezası uygulanır mı?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Kurumun denetleme kontrol yetkisi uyarınca Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından veya serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen raporlara istinaden, Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her bir ay için, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. Arabuluculuk sonrası işveren tarafından tamamlatılmak istenen bildirimlerin sadece bu madde dikkate alınarak cezai işleme tabi tutulacağını beyan etmek hatalı olacaktır.

Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı, Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından “İşveren İşlemleri Genelgesi” başlıklı 2020/20 sayılı 18.06.2020 tarihli Genelge incelendiğinde mahkeme ilamlarının yanı sıra arabuluculuk ilamlarının da geçmişe dönük prim bildirimlerinde sorun oluşturmayacağı görülmektedir. Buna göre, ilgili Genelgenin aylık prim ve hizmet belgelerinin kuruma verilmesi başlıklı kısmı incelendiğinde,

Arabuluculuk faaliyeti sonunda tanzim edilen ve ilam niteliğinde bulunan anlaşma belgesi uyarınca geriye yönelik ücret ve ücret niteliğinde ödeme yapılması halinde, bu ücretlere ilişkin düzenlenmesi gereken ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin arabuluculuk anlaşma belgesinin ilam niteliğini kazandığı tarihi takip eden ayın 23’üne kadar, Kuruma, e-sigorta kanalıyla gönderilmesi veya kağıt ortamında verilmesi halinde yasal süresi içinde verilmiş kabul edilir.

Yasal süresi içinde verilmiş kabul edilen belgelerin verilmesi sırasında arabuluculuk faaliyeti sonunda tanzim edilen ve ilam niteliğinde bulunan anlaşma belgesinin bulunması halinde bu belge de dilekçe ekinde Kuruma verilecektir.

Aynı şekilde kamu kurumlarında çalışan sigortalılar için de arabuluculuk faaliyeti sonunda tanzim edilen ve ilam niteliğinde bulunan anlaşma belgesi uyarınca geriye yönelik ücret ve ücret niteliğinde ödeme yapılması halinde bu belgede dilekçe ekinde Kuruma ibraz edilecektir. Genelgede açıkça ilam niteliği kazanan arabuluculuk belgesinden bahsedilmektedir.

Arabuluculuk Belgesi ne zaman ilam niteliği kazanır?

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa göre, arabuluculuk, sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Tarafların Anlaşması başlıklı maddeye göre de, arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır. Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler.

Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, asıl uyuşmazlık hakkındaki görev ve yetki kurallarına göre belirlenecek olan mahkemeden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır.

İş Mahkemeleri Kanununun 24 üncü maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18 inci maddesine eklenen dördüncü ve beşinci fıkralarla, taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesinin icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacağı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı hükümleri yer almıştır. Aynı Kanunun 1'inci maddesinin ikinci fıkrasındaki; " Bu kanun, yabancılık unsuru taşıyanlar da dahil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş ve işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır..." hükmü ile arabuluculuk yöntemi ile çözümlenebilecek uyuşmazlıkların kapsamı belirtilmiştir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, iş hukukuna ilişkin işçi ve işverenin, aralarındaki özel hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin arabulucuya başvurmaları mümkün bulunmaktadır.

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun "Dava şartı olarak arabuluculuk " başlıklı 3 üncü maddesinde, "Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü yer almaktadır. Bu itibarla, 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa istinaden işveren-işçi ilişkisinden kaynaklanan, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebine ilişkin bir uyuşmazlığın arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma ile sona ermesi durumunda, taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesinin icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılması gerektiğinden, imzalanan arabuluculuk anlaşma tutanağının mahkeme kararı niteliğinde sayılarak Kurum iş ve işlemlerinde mahkeme ilamı vasfında kabul edilerek işlem yapılacaktır.

Arabuluculuk sürecinin anlaşma ile sona ermesi halinde, taraflar ve arabulucunun birlikte imzaladıkları ancak avukatların imzalarının bulunmadığı anlaşma belgesinin icra edilebilir ilam niteliğinde belge sayılması için bu nitelikteki belgenin ilam niteliğinde olduğuna dair mahkemeden şerh alınacak ve ilgili mahkeme şerhi ile belge ilam niteliği kazanacaktır.

Sonuç

Belirtilen şekilde ilam niteliği kazanan arabuluculuk belgesi ile süresi içerisinde geçmişe dönük prim bildirimi yapılması halinde işverene yahut ilgili kurum aleyhine idari para cezası uygulanmayacağı anlaşılmaktadır. Ancak süresi içerisinde bildirim yapılmazsa ve Kurum tarafından yapılan teftiş yahut herhangi bir şikayet sonrası incelemelerde bu durum tespit edilirse idari para cezası uygulanacağı belirtilmelidir.

Bu durumda arabuluculuk sonucunda anlaşma sağlanması halinde tutanağın ilam niteliği kazanması sonrası süresi içerisinde sigorta bildirimlerinin yapılmasının işveren yahut işçi çalıştıran kamu kurumunun oldukça lehine olacağı kanaatindeyim.

AV. DOÇ. DR. ALİ EKİN*

------------

* Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Başkanı