GENEL OLARAK

Kavram olarak firar, kıtadan veya görev yerinden uzaklaşmayı ifade eder. Kişinin kıtadan veya görev yerinden uzaklaşması ancak yetkili amirin izniyle mümkündür.

İzin tecavüzü suçu ise, izin, istirahat veya hava değişimi olarak birliğinden ayrılan failin, dönmeye mecbur olduğu günden itibaren altı gün içerisinde özürsüz gelmemesi durumunda oluşur.

1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu madde 66’ya göre Firar suçu; Kıtası veya görevi icabı bulunmak zorunda olduğu yerden izinsiz olarak altı günden fazla uzaklaşanlar, kıtasından veya görevi yapmakta olduğu yerden izin, istirahat veya hava değişimi alarak ayrılanlardan, dönmeye mecbur oldukları günden itibaren altı gün içerisinde özürsüz olarak gelmeyenler bir yıldan üç yıla kadar hapsolunur. Firar suçunu işleyenin yanında silah, mühimmat vb. malzemeyi beraberinde götürmesi, suçun hizmet yaparken işlenmesi ve suçun mükerrer olması hallerinde verilecek ceza iki yıldan aşağı olamaz.

İlgili madde ‘’Firar Suçu’’ başlığını taşımakta ve izin tecavüzünü de içinde barındırmaktadır. Her iki suç yönünden askeri hizmetin sürekliliği ve askeri disiplinin korunması amaçlanmaktadır.

Maddede yazılı suçlar özgü suç, sırf askeri suç niteliğinde olduğundan sadece muvazzaf asker kişiler bu suçun faili olabilir. Bu hususun sonucu olarak kişinin suç tarihlerinde askerliğe elverişli olmaması veya asker kişi sıfatının sona ermiş olması halinde bu suçlar oluşmaz.

Yargıtay da istikrar kazanmış kararlarında, suç tarihinde askerliğe elverişsiz olduğu saptanan faillerin asker kişi olarak kabul edilmelerinin mümkün olmaması nedeniyle, kıtalarından veya görevleri gereği bulunmak zorunda oldukları yerlerden izinsiz olarak uzaklaşmaları nedeniyle firar suçundan dolayı cezalandırılamayacaklarını, bu kişiler yönünden firar suçunun işlenemez suç olduğunu kabul etmektedir.1 Hatta Askeri Yargıtay`a göre, suç tarihinde rahatsızlanarak hastanede yatan failin, rahatsızlığının ciddiyetine göre suç tarihinde askerliğe elverişsiz hale gelip gelmediğinin ve fail yönünden firar suçunun işlenemez suç haline gelip gelmediğinin belirlenmesinden sonra fail hakkında, işlediği kıtasından firar eyleminden dolayı karar verilmesi gerekir.2

Asker kişilerin açığa alınması durumunda kıtaları ile bağı kesildiği ve görevleri gereği bulunmak zorunda oldukları bir mahal de bulunmadığı için, açığa alınmış olan asker kişiler de firar suçunun faili olamazlar.3

Firar suçu kasten işlenen bir suç olmakla birlikte taksirle işlenmesi mümkün değildir. Kast kavramı Askeri Ceza Kanunu’nda Türk Ceza Kanunundaki tanımından farklılık içermemekte özel bir düzenleme yapılmamaktadır. Firar suçunun oluşması için suçun kanunda belirtilen maddi ve manevi unsurlarının gerçekleşmiş olması gerektiğinden firar eden asker kişinin bu suçu kasten işlemiş yani bilerek ve isteyerek vazifeden kurtulmak amacıyla kıtasından veya görevi gereği bulunmak zorunda olduğu yerden uzaklaşmış olması gerekmektedir. Firar suçunda fiilin özü vazifeden kurtulma kastıyla hareket etmektir.

İzin tecavüzü bakımından ise, kişinin izninin bittiğini ve buna rağmen dönmediğini bilmesi ve istemesi gerekir. Ancak asker kişinin birliğine veya görev yerine dönmesine engel oluşturabilecek bir mazeretinin bulunmaması suçun oluşumu için önemlidir.

FİRAR SUÇUNDA SÜRENİN HESAPLANMASI

Askeri Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu, firar suçunda sürenin nasıl hesaplanacağı konusuna açıklık getirmiştir. Buna göre, Askeri Ceza Kanunu`nun 66, 67 ve 68`inci maddelerinde yer alan ve suçun kanuni unsurunu teşkil eden günün;

1. Kıt`adan veya vazifenin ispatı vücut etmeye mecbur ettiği mahalden izinsiz uzaklaşıldığı günün saati belli ise, bu saatten itibaren 24 saatin geçmesi ile gerçekleşeceği,

2. Kıt`adan veya vazifenin ispatı vücut etmeye mecbur ettiği mahalden izinsiz uzaklaşıldığı günün saati belli değilse, bu takdirde sanık lehine hareket edilerek suçun işlendiği günün nihayete ermesinden sonra, ertesi günün sıfır saatinden başlayarak 24 saatin geçmesi ile oluşacağı,

3. Suçun işlendiği günün saati belli ve fakat failin yakalandığı veya geldiği günün saati belli değilse, failin yakalandığı veya geldiği günün sıfır saatinde suçun sonlanmış sayılacağına karar verilmiştir.4

ETKİN PİŞMANLIK

Askeri Ceza Kanunu’nun 73. Maddesinde suçun faili açısından etkin pişmanlık düzenlemiştir. Söz konusu düzenlemeye göre firar eden asker kişi kaçtığından altı hafta, seferberlikte bir hafta içinde kendiliğinden geri gelirse, cezası yarısına kadar indirilebilmektedir. Bu düzenleme her iki suç bakımından etkin pişmanlık sayılmıştır.

YETKİLİ MAHKEME

Askeri mahkemelerin kaldırılması nedeniyle askeri suçlara ilişkin davalara adli yargı mahkemeleri dolayısıyla Asliye Ceza Mahkemeleri bakmaktadır. CMK madde 12/1’e göre davaya bakma yetkisi, suçun işlendiği yer mahkemesine aittir. Firar ve izin tecavüzü suçlarında suç, failin kendiliğinden teslim olduğu yer ve tarihte işlenmiş sayılır. Dolayısıyla, yetkili mahkeme bu yer mahkemesidir. Firar suçunun işlendiği yer belli değilse, firar eden şüpheli veya sanığın yakalandığı yer, yakalanmamışsa yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

STAJYER AVUKAT

ASLI TURHAN

----------------

1 As. Yrg. 2. D. 28.09.1972 tarih ve 1972/233 – 226 E. – K.; As. Yrg. 3. D. 03.10.1972 tarih ve 1972/352 – 355 E. – K.; As. Yrg. 4. D. 03.10.1972 tarih ve 1972/357 – 352 E. – K. sayılı kararları

2 As. Yrg. Drl. Krl. 02.02.1978 tarih ve 1978/11 – 14 E. – K. sayılı kararı

3 As. Yrg. 01.04.1946 tarih ve 1946/1155 – 1324 E. – K. sayılı kararı

4 As. Yrg. İçt. Brl. Krl. 03.03.1971 tarih ve 1971/1 – 2 E. – K. sayılı kararı

https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.1632.pdf