Son zamanlarda avukatların dosya inceleme yetkisine “ kimlik fotokopisi ekli dilekçeyle talep edin avukat hanım/bey”  şeklinde, hukuken hiçbir dayanağı olmayan bir şart getirilmeye çalışılmaktadır. Üstelik özellikle kovuşturma ve soruşturma dosyalarında rastladığımız bu uygulamaya hakim veya savcıların uygun bulması şartı da eklenmiş durumda. Avukatlar, dilekçe ile talep etmek zorunda olmadıklarını ve bunun avukatın yetkisi dahilinde olduğunu dile getirmelerine rağmen “ dosyayı kimin incelediğini nereden bileceğiz” gibi bahanelerle de karşılaşmaktadırlar. Tamamen yönetmeliklerin yanlış yorumlanması ile Adalet Bakanlığının 19120602-045-02-0014-2019-E.268/13896 sayılı görüş yazısına dayandırılarak,  meşru hale getirilmek istenen bu uygulamanın hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır.

Anayasa’nın 124. maddeside, başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri hükmü amirdir. Buna karşın  yönetmeliklerin yorumlanması ile ortaya çıkan görüşler  hiçbir zaman hukuk fakültesi birinci sınıfta öğretilen en temel bilgilerden olan “NORMLAR HİYERARŞİSİ” askıya alınarak  kanunların önüne geçemez ve kanunlara aykırı bir şekilde geniş yorumlanamaz.

Avukatlık mesleği, tarihi boyunca türlü engellemelerle karşılaşmıştır; bu engellemelerin perde arkasında ise, hep, başka kaygılar ve maksatlar olmuştur. Nitekim Adalet Bakanlığının avukatlarının mesleki gelişimine katkı sağlayacak görüş yazıları da bulunmasına rağmen avukatlık mesleğine katkı sağlayan bu tarz görüşlerin uygulanmaması fakat mesleği zora sokan görüş yazılarının uygulanması akıllarda soru işareti bırakmaktadır.

AVUKATIN DOSYA İNCELEME YETKİSİNİN YASAL DAYANAKLARI

1136 sayılı Avukatlık Kanunu “Avukatlığın Amacı” başlıklı 2. maddesi  “Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Yine Avukatlık Kanunu m. 46: “ Avukat veya stajyer, vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur. Vekâletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kağıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez” şeklinde düzenlenmiştir.

Ceza Muhakemesi Kanunun MÜDAFİNİN DOSYAYI İNCELEME YETKİSİ başlıklı 153  maddesi:“ Müdafi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir. “ şeklinde düzenlenmiştir.

Bölge Adliye Ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin Soruşturma evrakının incelenmesi ve örnek alınması BAŞLIKLI 137. MADDESİ: “ (2)  Şüpheli ve müdafi soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini fizikî ya da elektronik ortamda harçsız olarak alabilir.” Şeklinde düzenlenmiştir.

Yetki,  bir görevi, bir işi yasaların verdiği olanaklara göre, belli koşullarla yürütmeyi sağlayan haktır. Avukatların, savunma hakkının en etkili şekilde kullanılabilmesi için hukuki yardımda bulunma görevlerini icra ederken sahip oldukları yetkileri ve yerine getirmekle sorumlu oldukları birtakım yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu yetkilerin en önemlilerinden biri şüphesiz avukatın dosya inceleme yetkisidir.  Söz konusu yetkiye dair AİHS’nde herhangi bir açık düzenleme bulunmasa da AİHM, bu yetkiyi silahların eşitliği, adil yargılanma ve m. 6/3-b kapsamında değerlendirmektedir.

DOSYA İNCELEME YETKİSİ AVUKATA KANUNLARCA HAK OLARAK TANINMIŞTIR. BU SEBEPLE KANUNLA DÜZENLENEN AVUKATIN DOSYAYI İNCELEME YETKİSİNE DİLEKÇEYLE TALEP ETME ŞARTI GETİRİLMEDİĞİ GİBİ AVUKATLIK MESLEĞİ GEREĞİNCE  HERHANGİ BİR MAKAM VEYA MERCİNİN ONAYINA  DA İHTİYAÇ DUYULMAMIŞTIR.

Çoğu avukat bu yetkisi sayesinde herhangi bir dosyada vekil veya müdafi sıfatıyla yer alıp almayacağına dosyayı inceledikten sonra karar vermektedir. Avukatlık mesleğinin icrasında dosya incelemek günlük bir uğraştır,  işte bu nedenle avukatların dosya inceleme yetkisinin birtakım şartlara bağlanması, avukatların her gün bu sorunla yüz yüze gelmeleri anlamına gelecektir. Sadece bu bile, sorunun ciddiyetini gözler önüne sermek için yeterlidir.

Nitekim Adalet Bakanlığı görüş yazısında yukarıda değindiğimiz düzenlemelere değinmekte fakat kimlik fotokopisi ekli dilekçeyle talep etme uygulamasının yasal dayanağını açıklamamıştır. Yasa koyucunun avukatlık mesleğinin gereği olarak ihtiyaç duymadığı bu uygulamanın yasal dayanağının bulunmaması da doğal bir sonuçtur. Avukatın dosya inceleme yetkisini kullanırken hakim veya savcıların değerlendirmesi ve  uygun bulması şartı ise tamamen kişilerin kendi uygulaması halini almış durumda, Adalet Bakanlığın görüş yazısında dahi yer almamaktadır.

Bölge Adliye Ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin Soruşturma evrakının incelenmesi ve örnek alınması BAŞLIKLI 137. MADDESİ: “  (6) İncelemenin yapıldığına veya belge örneği alındığına dair düzenlenen dosya inceleme ya da belge örneği alma tutanağı, dosyayı inceleyen veya belge örneği alan ile nezaret eden görevli tarafından imzalandıktan sonra taranarak UYAP’a aktarılır.” Şeklindeki düzenleme gereğince ilgili dosyayı kimin incelediği tutanak altına alınmaktadır.

Dolayısıyla ilgili dosyayı kimin incelediğinin bilgisi dosyalara yansımaktadır. Bu sayede “ dosyayı kimin incelediğini nereden bileceğiz” gibi bahanelerin de önüne geçmek çok kolayken,   avukata tanınan dosya inceleme yetkisinin dilekçeyle başvuru şartına bağlanıp, hakim veya savcının değerlendirmesine-uygun bulmasına sunulması avukatlık mesleğini zora sokma, mesleğin içini boşaltma ve avukata olan güven ortamını sarsma amacını taşımaktadır.

SONUÇ

Hukuk devletinin teminatı ve vazgeçilmez unsuru olan yargının bağımsızlığının gerçekleşmesi ve adil yargılanmanın sağlanması için yargının kurucu unsurlarından biri olan savunmanın etkinliğinin artırılması gerekir. İşbu yazımıza konu görüş yazısı ile savunmanın etkinliğinin artırılmasının aksine zayıflatılması söz konusudur. Çoğu zaman avukatlar, işlerin yoğunluğu, acil durumların varlığı  ve  kişilere bilgi verme zorunluluğu karşısında bu tarz dayanağı olmayan prosedür işlemlerini yerine getirmek zorunda kalmaktadırlar.   Avukatlık mesleğinin icrasında dosya incelemenin günlük bir uğraş olduğu dikkate alındığında, prosedür işlemlerine tâbi tutularak avukatlardan son derecede olağan bu iş için bile dilekçeyle başvuru yapmalarını beklemek, üstelik avukatlık mesleği gereği olan bir takım hak ve yetkilerini kullanırken makam veya mercii onayını beklemek sorunun ciddiyetini gözler önüne sermektedir. Yasaların doğru ve amacına uygun bir şekilde uygulanması durumunda bu tarz problemler doğmayacak ve her kurum kendi uygulamasının yaratıcısı haline gelmeyecektir.

Kaynakça

Serkan Ağar* Zeynep Bahadır   AVUKATIN DOSYA İNCELEMESİNe GETİRİLEN İDARİ SINIRLAMANIN KANUNA AYKIRILIĞI http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2008-75-414

Arş. Gör. Simay DOĞMUŞ, SORUŞTURMA EVRESİNDE MÜDAFİİN DOSYA İNCELEME YETKİSİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLARIN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2019/09/SIMAY-DOGMUS.pdf