Bilindiği gibi halkoyuna sunulacak Anayasa değişiklikleri, halkoylamasından belli bir süre önce Resmi Gazete’de yayınlanır. (AY m.175/4) Bahsi geçen halkoylamasından dört ay önce de, yukarıda bahsettiğim değişikliği de içeren, 7 Mayıs 2010 tarihli ve 5982 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”, 13 Mayıs 2010 tarihli Resmi Gazete’de, halkoyuna sunulmak üzere (yürürlük için değil!) yayınlandı. Yayınlanan değişikliğin 16. maddesindeki bizi ilgilendiren kısım aynen şu şekildeydi:

“… Türkiye Büyük Millet Meclisi; … bir üyeyi … baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer.

… Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde de her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır…”

Yani tali kurucu iktidar, baro başkanlarının üç adayı belirlerken yapacağı seçimde herhangi bir tereddüt olmasın diye her bir baro başkanının yalnızca bir aday için oy kullanabileceğini tasrih etmişti. (Bunun yanında Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayın da gösterecekleri adaylar için yapacakları seçimde aynı hüküm getirilmişti.)

Ne var ki, Anayasa değişikliği metni yayınlanır yayınlanmaz 111 milletvekili, Anayasa değişikliklerinin tümünün şeklen, bir kısmının ise esasen Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde iptal davası açtı. Anayasa Mahkemesi ise 1 Ağustos 2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan, 7 Temmuz 2010 tarihli E.:2010/49 K.:2010/87 sayılı kararıyla diğer tüm talepleri reddederek yalnızca “… de her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve …” kısmını iptal etti. (Keza Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayın yapacakları seçimdeki bir adaya oy verme kısıtı da iptal edildi.)

İptal kararındaki gerekçe şu şekildedir:

“… her Baro Başkanının yalnızca bir aday adayına oy vermesinin öngörülmesi, üç adayın belirleneceği seçimlerde her üyeye yalnızca bir aday adayına oy verme hakkı tanınması suretiyle diğer iki adayın seçiminde oy kullanılamaması sonucunu doğurmaktadır. Böyle bir düzenleme seçilecek diğer adaylar açısından seçmenlerin oy kullanma hakkını ortadan kaldırmaktadır. Buna göre, bazı adaylar açısından seçmenlere oy kullanma hakkı tanınmayarak sonuçları seçmen iradesini yansıtmaktan uzak olan bir seçim usulünün demokratik olmadığında kuşku yoktur. Seçmen iradesinin gerçek anlamda oya yansımasını sınırlayan böylece oy kullananların iradesini olumsuz yönde etkileyen bu düzenlemenin hukuk devletinin temel öğesi olan bağımsız ve tarafsız bir yargının oluşmasını da engelleyeceği açıktır. Bu nedenle … '' de her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve '' ibaresi demokratik hukuk devleti ilkesini etkisiz hale getireceğinden iptali gerekir…”

Özetle Anayasa Mahkemesi, baro başkanlarının üç adayı belirlerken yapacağı seçimde herkesin en fazla bir adaya oy vermesi kısıtını hukuka aykırı bulmuştur.

Bu hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ile, ve iptal kararının halkoylamasından yaklaşık bir buçuk ay önce Resmi Gazete’de yayınlanması ile, halkoyuna sunulan metin Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş son metin oldu.

Nihayet Anayasa değişiklikleri 12 Eylül 2010 tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edildi, halkoylaması sonuçlarına ilişkin 22 Eylül 2010 tarihli ve 846 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı da 23 Eylül 2010 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanınca anılan değişiklikler, Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş hali ile, yürürlüğe girmiş oldu.

Baro başkanları da derhal 7 Ekim 2010 tarihinde yaptıkları seçimle, üç adayı, Anayasaya uygun biçimde, seçtiler. Buna ilişkin seçim tutanağı şu şekildedir:

Dikkat edilirse yapılan seçime 75 baro başkanı katılmış, toplam 225 oy çıkmıştır. Zira her baro başkanı, Anayasaya uygun şekilde, 3 aday için oy kullanmıştır. Bu üç adaydan Celal Mümtaz Akıncı TBMM tarafından Anayasa Mahkemesine üye olarak seçilmiştir.

Mamafih, Celal Mümtaz Akıncı’nın 31 Ocak 2022’de 65 yaşını dolduracak olması sebebiyle görev süresi sona ereceğinden, belirtilen tarihe kadar TBMM’nin baro başkanlarının göstereceği üç aday arasından yeni bir üyeyi belirlemesi zorunluluğu hâsıl olmuştur. Buna istinaden 15 Ocak 2022 tarihinde baro başkanları Ankara’da toplanmış ve TBMM’ye sunulacak üç adayı belirlemek üzere seçim yapmıştır. Buna ilişkin seçim tutanağı ise şu şekildedir:

Yapılan seçime 82 baro başkanı katılmış ve 82 oy çıkmıştır. Zira her baro başkanı, Anayasaya açıkça aykırı şekilde, 1 aday için oy kullanmıştır.

O günden bu yana baro başkanlarının seçimi ile ilgili maddede hiçbir değişiklik olmadığı halde baro başkanları birden Anayasanın kendilerine verdiği göreve aykırı olarak yalnızca 1 adaya oy vermek istemişlerdir.

Hukukun üstünlüğünden ve yargı bağımsızlığından haklı olarak yakınan baro başkanları, “… kararları … yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağla[yan] …” Türkiye’nin en yüksek mahkemesine aday gösterirken maalesef Anayasaya aykırı şekilde yanlış seçim yapmışlardır.

Av. Şahap ALTUNHAN