Masumiyet karinesi…

Suçu kanıtlanana kadar herkes masumdur. Yasal anlamda, suçluluğu sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.

Ceza hukukunda en önemli maddelerden biri olarak görüyorum bu durumu. Hiç kimse, suçsuzluğunu ispatlamak zorunda bırakılmamalı.

İşte tam da bu konuda Danıştay yüreklere su serpen bir karara imza attı.

Danıştay, yargı kararı olmadan kimsenin suçlu ilan edilemeyeceğine ve hakkında adli soruşturma bulunan kişilerin de peşinen ‘suçlu’ muamelesi göremeyeceğine karar verdi.

***

Olay, Ankara’da meydana geldi.

S.H. adlı genç, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nca düzenlenen muvazzaf subay sınavına katılmak için başvuruda bulundu.

Başvurduktan sonra, hakkında “özel belgede sahtecilik” suçunu işlediği iddiasıyla dava açıldı. Hakkında açılan dava nedeniyle adaylık işlemleri Özel Kuvvetler Komutanlığı tarafından iptal edildi.

Adaylık işlemi iptal edildikten sonra, yargılandığı dava sonuçlandı.

S.H. yargılandığı davadan beraat etti.

Beraat ettikten sonra, hakkında açılan dava nedeniyle başvurusunu kabul etmeyen Milli Savunma Bakanlığı aleyhine dava açtı.

Ankara 3. İdare Mahkemesi, Korgan Asliye Ceza Mahkemesi’nin S.H. hakkında verdiği beraat kararına atıfta bulundu. S.H.’nin adaylık işleminin iptali işleminin hukuka uygun olmadığına ve aday olarak kabul edilmesi gerektiğine karar verdi.

Milli Savunma Bakanlığı kararı temyiz etti.

Davanın temyiz incelemesini yapan Danıştay 12. Dairesi, temyiz talebini reddetti.

Danıştay, başvuruya ilişkin emsal bir karara imza atarak “masumiyet karinesi”ne atıfta bulundu.

İşte, Danıştay’ın emsal kararındaki gerekçeler: “Adil yargılanma hakkının temel bir parçası olan ‘masumiyet karinesinin, diğer unsurların yanı sıra, bir ceza yargılamasında, ispat külfetinin iddia makamına ait olduğu ve sanığın şüpheden yararlanma hakkına sahip olduğu anlamına geldiği, bu ilke uyarınca mahkumiyete dair bir yargı kararı olmadan kimsenin suçlu ilan edilemeyeceği, dava konusu işleme dayanak alınan düzenleme uyarınca, belirtilen suçlardan dolayı hakkında adli kovuşturma bulunan bir kişinin daha sonra beraatine karar verilse dahi muvazzaf subay olmasının engellendiği, düzenlemenin ‘masumiyet karinesine’, dolayısıyla hukuka aykırı olduğu, bu nedenle davacının salt soruşturma altında bulunduğundan bahisle adaylık işleminin iptalinde hukuka uyarlık bulunmamıştır”

***

Bu kararla birlikte, askeri okullara başvuranlar, haklarında adli soruşturma olsa dahi adaylık başvurularını yapabilecekler. Askeri okullara kabul edildikten sonra haklarında herhangi bir mahkumiyet kararı çıkarsa okuldan atılacaklar.

Ancak, adaylık başvurusu yaptıktan sonra haklarında herhangi bir soruşturma açılırsa, bu gerekçeyle adaylık başvuruları da iptal edilmeyecek.