Devremülk sözleşmesi son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz sözleşmelerdendir. Çoğu devremülk satış firması, tüketicilere karşı yanıltıcı pazarlama yöntemlerini kullanarak, özgür iradeyi hiçe saymaktadır. Devremülk satış sözleşmesine imza atan bazı tüketiciler ise; devremülk konusu yeri ya hiç görmeden imza atmakta, ya da tur şeklinde geziler ile görerek satın almaktadır. Ancak her iki durumda da tüketici konumunda olan alıcının devremülk sözleşmesinden cayma hakkı bulunmaktadır.

Devremülk sözleşmesi ile devre tatil sözleşmesi çoğu zaman birbiriyle karıştırılmaktadır. Devremülk hakkı ile devre tatil sözleşmesi hemen hemen birbirine yakın olsa da, devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda; devre tatil sözleşmesi ise, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da ve Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir.

Devremülk sözleşmesinde tüketiciye tanınan kullanım süresinin beş günden daha kısa süreli olmaması gerekir ve devremülk hakkı her zaman bir ayni hakka konu edilebilir. Devre tatil sözleşmesi ise; bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkanı veren sözleşmelerdir.

Devremülk Satış Sözleşmesi Nasıl Yapılır?

Devremülk sözleşmesi resmi şekilde noterde veya tapuda yapılmalıdır. Ayrıca devre mülk satışı sırasında tapuya devremülk sözleşmesi örneğini sunmak da gerekir. Devremülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması sözleşmenin iptali sebebidir.

Devremülk Sözleşmesinden Cayma Hakkı

- Tüketici, hiçbir gerekçesi olmadan ve cezai şart ödemeksizin, 14 gün içerisinde devremülk sözleşmesinden dönebilir. Devremülk sözleşmesinde bu konuda farklı maddeler olmasının bir hükmü bulunmamaktadır.

- Devremülk sözleşmesinin şekil şartlarına aykırı yapılması durumunda tüketici 14 günlük süre ile bağlı olmaksızın cayma hakkını kullanabilir.

- Devremülk sözleşmesi kurulur iken, satıcı en az bir gün önce tüketicilere yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ön bilgilendirme formu vermek zorundadır. Ön bilgilendirme formu verilmemişse ya da süresinden sonra verilmişse tüketici cayma hakkını kullanmak için 14 günlük süre ile bağlı değildir.

Devremülk Sözleşmesinin Feshi ve Sonuçları

Tüketicinin devre mülk hakkı veren sözleşmelerden cayma hakkını kullanması durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, cayma bildiriminin satıcı veya sağlayıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç on dört gün içinde tüketiciye geri verilir. Devremülk sözleşmelerinde tüketiciye sözleşme imzalandığı anda taksitlere ilişkin bonolarda imzalatılmaktadır. Tüketici eğer cayma hakkını kullanmış ise satıcı 14 gün içerisinde bu bonoları da tüketiciye vermek zorundadır. Aksi takdirde tüketicinin dava hakkı vardır.

Devremülk Sözleşmesi Yargıtay Kararları

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/27680 E. 2015/29386 K. sayılı kararına göre;

“Davacı, davalı şirketin sahibi olduğu Y.. devremülk tesislerine davet edildiklerini, davalı şirket elamanlarının devremülk sözleşmesi yapma hususunda baskı yapmaları üzerine sözleşme imzaladığını, ancak firmaya güveni olmadığından cayma bildirimi gönderdiğini ileri sürerek sözleşmenin iptalini, ödediği 10.725 TL nin faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır.

Davacı devremülk hakkını kullanmadığını belirtmekte olup, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. O halde, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/30326 E. 2017/7060 K. sayılı kararına göre;

“… taraflar arasında Devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.”