İcra-İflas hukuku deyince belki aklımıza gelen ilk şey hacizlerdir. Haciz deyince ise ya satış ya da harçlar aklımıza gelir. Haciz yapıldıktan sonra artan harçlar sebebiyle meslektaşlar borçluya ödeme kolaylığı sağlamak için genellikle dosyayı kapatmaz, kanunun öngördüğü süreler içerisinde hacizlerin düşmesini beklerler.

Borçlular da asıl borcunu ve vekalet ücretini ödedikten sonra harçları ödemek istemez. Alacaklı avukattan aldığı ibra yazısının verdiği güvenle taşınırının veya taşınmazının üzerinde dilediği gibi tasarruf eder. Bir de bakmışsınız ki bu mallar üçüncü kişiye devredilmiş hem de üzerinde hacizle!

Malları satın alan üçüncü kişi hacizleri kaldırmak için takip alacaklısı veya borçlusunu arar durur. Bazen bunlara ulaşmak pek de mümkün gözükmemektedir. Peki İcra-İflas kanunu bu durum için ne öngörmüştür.

“İİK 106: (1)"Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir.”

(2)Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı taşınır hükmündedir.”

“İİK 110: (1) "Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. Hacizli malın satılması yönündeki talep bir defa geri alınabilir.

(2) Haczedilen resmi sicile kayıtlı malların, icra dairesiyle yapılacak yazışmalar sonucunda haczinin kalktığının tespit edilmesi hâlinde, sicili tutan idare tarafından haciz şerhi terkin edilir ve işlem ilgili icra dairesine bildirilir.

(3) Birinci fıkra gereğince haczin kalkmasına sebebiyet veren alacaklı o mala yönelik olarak, haczin konulması ve muhafazası gibi tüm giderlerden sorumlu olur.”

Kanun metinlerinde baktığımız zaman hep “alacaklı” ve “borçlu” ifadeleri geçer. Yeni malik üçüncü kişi ile ilgili ifadeler bulamazsınız.

Uygulamada icra daireleri arasında bir birlik bulunmasa da yeni malik üçüncü kişinin dosyada menfaati olduğunun kabul edilmesi ve tahsil veya feragat harcı ödemeden İİK 106-110’daki süreler geçtikten sonra hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Aksi takdirde üçüncü kişi icra mahkemesine “memur muamelesini şikâyet” yolu ile başvurabilir. Bu konuya ilişkin Yargıtay kararları:

"... Aracı haciz konulduktan sonra satın alan şikayetçinin "süresinde satış istenmemesi nedeniyle haczin düştüğü" gerekçesiyle "haciz kaydının iptalini" istemekte hukuki yararının bulunduğu, mahkemece, "şikayetçi 3.kişinin icra takibinde taraf olmadığı, aracın sahibi veya alacaklı olmadığı" gerekçesi şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu..." Yargıtay 8 HD 2014/27200 E. 2016/15861 K. 21.11.2016[1]

"... İcra müdürlüğünün bir işleminden zarar gördüğünü bildiren her ilgili, o işlem hakkında şikayet yoluna başvurabileceğinden, bir işlem hakkında şikayet yoluna başvurmakta hukuki menfaati olanların başında takip konusu alacağın alacaklısı ve borçlusu ile bu kişilerin haleflerinin geleceği, bazen 3. Kişilerin de şikayet haklarının olduğunu ( İstihkak iddiasında bulunanlar, yeni malikler ve rehin sahibi üçüncü kişiler gibi) Yargıtay 12 HD 2014/29868 E. 2015/4874 K. 05.03.2015[2]

"...Takipte Borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkı vardır. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile haciz tarihinde şikayetçi adına kayıtlı olan taşınmazlardaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." Yargıtay 12 HD. 2016/29220 E. 2017/3961[3]

Yukarıdaki Yargıtay kararları ışığında bu konuyu incelersek, dosyada menfaati bulunan 3. Kişi yeni malikin taşınırlar için 6 ay, taşınmazlar için 1 yıllık süreler geçtikten sonra hacizleri harçsız bir şekilde kaldırmaya hakkı olduğunu görebiliriz.

Uygulamada bazı icra dairelerinin haciz kaldırma taleplerini “alacağın haricen tahsil edildiği” gerekçesiyle tahsil veya feragat harcı ödendiğinde kaldırılması şeklinde karar verildiğini görüyoruz. Kanımızca İcra dairelerinin bu yöndeki kararları Yargıtay kararlarına uygun değildir. Üçüncü kişilerinin taleplerinin kabul edilmesi ve süreler geçtikten sonra harçsız bir şekilde hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Aksi yöndeki işlemlerde ise İcra mahkemelerine gidilebilir.

----------------------------

[1] www.kazancı.com Erişim Tarihi 25.01.2019

[2] www.kazancı.com Erişim Tarihi 25.01.2019

[3] www.kazancı.com Erişim Tarihi 25.01.2019