I. GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASI NİTELİĞİ

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre eşlerden birisine eş sıfatı ile verilebilecek nafakalardan birisi de tedbir nafakasıdır. Tedbir nafakası TMK 169,196 ve 197. Maddelerde geçici ve bağımsız tedbir nafakası olarak iki şekilde düzenlenmiştir.

BAĞIMSIZ TEDBİR NAFAKASI (TMK 196-197)

Birlikte yaşamaya ara verilmesi sebebiyle ya da eşler birlikte yaşarken eşe verilen nafakaya denir.[1]

GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASI (TMK 169)

Boşanma veya ayrılık davası açıldığında hâkimin davanın devamı süresince geçici önlem olarak verdiği nafakaya denir.[2]

GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASI HK.

Eşlerden herhangi birisinin boşanma davası açmasıyla birlikte hâkim eşlerin bu davanın devamı süresince geçinimine ilişkin önlemleri re’sen alır. Buna göre geçici tedbir nafakasına hâkimin hükmedebilmesi için iki koşul vardır, bu koşullar boşanma ve ayrılık davalarının açılmasıdır. Tedbir nafakasının tutukluluk, hükümlülük, işsizlik, askerlik ve akıl hastalığı hallerinde de verilmesinde, nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Nafaka verecek eşin herhangi bir geliri ya da paraya çevrilebilecek malı/serveti varsa tedbir nafakasını vermekle yükümlüdür. Yine nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmayan bir hal ise geçici tedbir nafakası isteyenin ekonomik durumunun eşinden daha iyi olması durumudur. Ancak kanun koyucu ekonomik güçleri birbirine yakın olan eşler açısından geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun olmadığı belirtmiştir.[3][4]

Yargıtay yerleşik içtihatlarında eşlere geçici tedbir nafakasının verilmesinde kusur durumunun dikkate alınmadığını belirtmiştir. Bu durumda eşlerden birisi ayrılık veya boşanma davasının açılmasında kusurlu olsa dahi geçici tedbir nafakası almasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.

Boşanma ve ayrılık davası sırasında hakkında geçici tedbir nafakası verilmesi uygun görülen kişi bu nafakayı aldığı sırada eğer evlilik dışı birliktelik yaşamaya başlarsa bu nafaka mahkeme tarafından kesilir.

Nafaka alacaklısının ölümü durumunda ölüm tarihine kadar işleyen geçici tedbir nafakasının tereke alacağını oluşturur.

Boşanma ve ayrılık davasında geçici tedbir nafakası verilirken nafaka yükümlüsü eşin kendi beyanı ile ödemeyi kabul ettiği miktarın altında nafakaya hükmedilemez.

Geçici tedbir nafakasının alınabilmesi için boşanma ya da ayrılık davasının açılmasının gerektiğini belirtmiştik. Bu durumda daha önceden açılmış bir boşanma ve ayrılık davasının tedbir sonuçları açılan bu yeni davayı etkilemez ve geçici tedbir nafakası durumu mahkemece yeniden değerlendirilir.

II. GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASINDA İSTEK

Boşanma ve ayrılık davalarında hâkimin geçici önlemleri tarafların istekleri bulunmaksızın re’sen aldığından bahsetmiştik. Ancak eşlerin geçici tedbir nafakasına yönelik değişik şekil ve zamanlarda istekleri de bulunabilir.

Aile mahkemesi hâkimi tarafından istek miktarı aşılarak eş yararına geçici tedbir nafakası verilemez. Boşanma ve ayrılık davasında tarafların istedikleri nafakaların niteliği belirsiz ise kendilerine ya da vekillerine istek açıklattırmalıdır.[5]

Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin geçimine ilişkin geçici önlemleri re’sen alır. Eğer tarafların tedbir nafakasına ilişkin bir istemi varsa olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekir.

Boşanma veya ayrılık davasında kendisi için geçici tedbir nafakası istemediğini açıklayan taraf daha sonra geçici tedbir nafakası isteyebilir mi sorusu sıkça sorulan bir soru olup Yargıtay bu konuda, eşlerin birbirlerine ve çocuklarına karşı olan bakım, barınma, koruma, gözetme yükümlülükleri sürekli yinelenen yükümlülüklerden olduğundan daha sonra istek yapılabileceğini ancak geçici tedbir nafakasının diğer koşulları da varsa dava tarihinden değil de istek tarihinden itibaren verilmesi görüşündedir.[6]

Boşanma ve ayrılık davasında geçici tedbir nafakası istemediğini açıklayan tarafa geçici tedbir nafakası verilmez. Tarafın tedbir nafakasını istemediğini dava dilekçesinde, cevap dilekçesinde ya da duruşma esnasında açıklama hakkı vardır. Geçici tedbir nafakasının istenilemediği durumlardan biri ise boşanmanın kesinleşmesi durumudur. Bu nafaka sadece davanın devamıyla alınıp davanın kesinleşmesiyle birlikte kendiliğinden kesilir.[7]

III. GEÇİCİ TEDBİR NEFAKASINDA SÜRE

Evlilik birliğinin kurulması ile birlikte evlilik birliğinin taraflara yüklediği yükümlülüklere aykırı hareket eden eş aleyhine her zaman dava açılarak hâkimin müdahalesi istenebilir

Eş için geçici tedbir nafakasının süresinin başlangıcı, sınırlı süre verilmesi ve sona ermesi açısından ayrı ayrı değerlendireceğiz.

A-GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASININ BAŞLANGICI

Evlilik birliğinin taraflara yüklediği yükümlülüklere aykırı hareket eden eş aleyhine açılan davada tedbir nafakasına hükmedilmişse, bunun başlangıç tarihi konusunda doktrinde farklı görüşler savunulmaktadır.

Boşanma ve ayrılık davasında verilecek olan geçici tedbir nafakasının başlangıcına açıklık getirilmelidir.

1-Davanın Açıldığı Tarihten İtibaren Verilir

Geçici tedbir nafakasına boşanma ve ayrılık davasının açıldığı tarihten itibaren hükmedilir.

Geçici tedbir nafakasının başlangıç tarihi dava tarihidir, dolayısıyla dava tarihi itibariyle tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir.[8]

2-Talep Tarihinden Başlatılmaz

Boşanma ve ayrılık davasında verilecek olan geçici tedbir nafakasına talep tarihinden itibaren verilmesi gerektiği görüşü doktrinde tartışmalıdır. Kural olarak talep tarihi itibariyle geçici tedbir nafakası verilmesi görüşümüzde isabetsizdir.

“….Davalı eş için boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, talep tarihinden itibaren hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”[9]

3-Karşı Boşanma Tarihinden Başlatılamaz

Boşanma ve ayrılık davasında asıl boşanma davası tarihi yerine karşı boşanma davası tarihinden itibaren geçici tedbir nafakası verilmesi görüşümüzce doğru değildir.[10]

4-Kesinleşen Tedbir Nafakası Değiştirilemez

Boşanma ve ayrılık davasında verilen geçici tedbir nafakasında kesinleşen tedbir nafakası değiştirilemez, bu esas gözden kaçırılmamalıdır ve Yargıtay kararları bu yöndedir.

5-Sonradan İstek Tarihinden İtibaren Verilir

Geçici tedbir nafakası isteminden feragat eden daha sonra geçici tedbir nafakasına ihtiyacı bulunan feragat eden taraf feragat tarihinden değil yani istek tarihinden itibaren geçici tedbir nafakası kararı verilmelidir.

“…Tedbir nafakası her an doğum işleyen alacak niteliğindedir. Davacı 28.09.2004 günlü oturumda nafaka istemediğini beyan etmekle birlikte 9.06.2005 tarihli celsede yeniden tedbir nafakası istediğine göre kadın yararına 9.06.2005 tarihinde başlamak ve boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam etmek üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına verilmesi doğru olmamıştır”[11]

B-GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASININ SINIRLI SÜRE VERİLMESİ

Geçici tedbir nafakasına kural olarak boşanma veya ayrılık davasının açıldığı tarihten itibaren hükmedilir ve geçici tedbir nafakası boşanma ya da ret hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam eder ancak geçici tedbir nafakasında tarafların oluşan ekonomik ve sosyal durumlarına göre sınırlı sürelide verilmesi mümkündür.

Geçici tedbir nafakasının sınırlı süreli verilmesi için gerekçe gösterilmiş olmalıdır.

“Yargıtay`ın verdiği karar doğrultusunda ise hukuken geçerli neden gösterilmeksizin hüküm tarihinde kaldırılmasına karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.”[12]

C- GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASININ SONA ERMESİ

Geçici tedbir nafakasına kural olarak boşanma veya ayrılık davasının açıldığı tarihten itibaren hükmedilir ve geçici tedbir nafakası boşanma ya da ret hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam ancak geçici tedbir nafakasının daha önce sonlandırılması mümkündür bu sonlandırma için gerekçe gösterilmiş olması gereklidir. Bu gerekçeler;

1-Eşlerden Birinin Ölmesiyle Sona Ermesi;

“Tarafların evliliği davacı kocanın 10.06.2013 tarihinde ölmesi üzerine sona ermiştir. Dava tarihinden davacının ölüm tarihi olan 10.06.2013tarihine kadar davalı kadın yararına uygun bir miktarda tedbir nafakasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.”[13]

2-Ölüm Benzeri Durumun Gerçekleşmesiyle Sona Ermesi ;” TMK.m.31 hükmüne göre cesedi bulunmayan/bulunamayan eş ölümüne kesin gözüyle bakılmasını gerektiren durum içinde ortadan kaybolmuşsa gerçekten ölmüş sayılır.”” TMK.m.31`de düzenlenmiş bu karineye ölüm karinesi “denir.[14]

“TMK.m.44`de Bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde ortadan kaybolursa cesedi bulunamamış olsa bile, o yerin en büyük mülkî amirinin emriyle kütüğe ölü kaydı düşürülür. Bununla birlikte her ilgili, bu kişinin ölü veya sağ olduğunun mahkemece tespitini dava edebilir.” Ölü kaydı düşürülen kişi için nafaka yükümlülüğü sona erer.[15]

3-Gaiplik Kararı Alınmasıyla Sona Ermesi

TMK.m.32/1; Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.[16]

TMK.m.45; Gaiplik kararı, hâkimin bildirmesi üzerine, ölüm kütüğüne kaydolunur.[17]

TMK.m.35/2; Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur.[18]

Gaiplik kararı ölüm kütüğüne işlenen bir kişinin nafaka yükümlülüğü sona erer.

4-Boşanma Kararının Kesinleşmesiyle Sona Ermesi;

“…Davalı kadın tarafından açılan bağımsız bir tedbir nafakası davası bulunmamasına rağmen hükmün kesinleşmesinden sonrada nafakaya devam edecek şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.”[19]

5-Evliliğin İptali Kararının Kesinleşmesiyle Sona Ermesi; Bu tarihten itibaren kendiliğinden sona erer.

6-Sınırlı Sürenin Tamamlanmasıyla Sona Ermesi;

Tarafların oluşan ekonomik ve sosyal nedenlerle sınırlı süre için geçici tedbir nafakası sürenin dolmasıyla sona erer.

7-Başkasıyla Düzenli Olarak Yaşamasıyla Sona Ermesi;

“…Davalının (kadının) bir başkasıyla ilişkiye girdiği ve onunla yaşadığı anlaşılmaktadır. Bu açıklama karşısında davalı kadına tedbir ve yoksulluk nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”[20]

8-Boşanma Davasından Feragat Edilmesiyle Sona Ermesi;

“…Dava tarihinden feragat tarihine kadar geçerli olmak üzere herhangi bir geliri gerçekleşmeyen davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakası verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.”[21]

9-Kaldırılmasına Karar Verilmesiyle Sona Ermesi;

Geçici tedbir nafakasının tarafların oluşan ekonomik ve sosyal durumlarına göre her zaman kaldırılması olanaklıdır.

10-Geçici Tedbir Nafakasından Feragat Edilmesiyle Sona Ermesi;

“…Davacı 15.03.2004 tarihli oturumda tüm nafaka talebinden vazgeçtiğini bildirmiştir. Bu durumda, dava tarihinden itibaren hükmolunan tedbir nafakasının, vazgeçme tarihine kadar devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.”[22]

11-İhtiyacın Sona Ermesi Sebebiyle Sona Ermesi;

Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.[23]

“Kuşkusuz, sonradan önlem alınması gerekliliği ortadan kalkarsa; boşanma davası sırasında verilen tedbir nafakasının karar kesinleşmeden önce de kaldırılmasına karar verilebilir. Davacı kadının davanın açıldığı sırada ve karar tarihindeki ihtiyaç durumunda bir değişiklik mevcut değildir. O halde, davacı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar devam etmesi gerekirken, karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma gerektirmiştir.”[24]

IV. GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASININ KARARININ KAPSAMI

A-GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASININ MİKTARI

Geçici tedbir nafakası miktarına hükmedilebilmesi için bazı araştırmaların yapılması gereklidir. Bunlar;

1-Gelirin Araştırılması; Hâkim geçici tedbir nafakasının miktarını belirlemede özenle davranmalıdır, öncelikle tarafların üzerinde anlaştıkları miktar varsa bu anlaşma gözetilmelidir, bunun dışında hâkim tarafların mali durumunu araştırarak, ilgili yerlere müzekkere yazarak elde ettiği bilgileri değerlendirip miktarı belirlemelidir.

2-Gelirin Değerlendirilmesi; Hâkim boşanma veya ayrılık davasında geçici tedbir nafakası miktarını belirlerken gelir durumlarını gözetmeli ve değerlendirmelidir;

A-Eşin geliri az ise;

“…. Kocanın gelirinin az olması tedbir nafakası vermesine engel değildir. Kadın ev kadını olup hiçbir geliri ve malı yoktur. Gelir azlığı ancak nafaka takdirinde dikkate alınabilir.”[25]

B-Eşin geliri varsa;

“…Davalı kadının çalıştığı sürekli ve düzenli gelirinin bulunduğu, ayrıca kadının kira gelirlerinin de olduğu anlaşılmaktadır. Davalının tedbir nafakasının isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.”[26]

C-Eşin geliri yoksa

“…Davalının hiçbir gelirinin ve malvarlığının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden dava süresince davacı(baba) yanında kalan ve velayetleri de babaya verilen tarafların müşterek çocuklar X ve Y için davalının davacıya tedbir ve iştirak nafakası ödemekle yükümlü tutulması doğru görülmemiştir. [27]

D-Eşin geliri araştırılmadı ise;

“…Tarafların mali ve sosyal durumları Yargıtay denetimine imkân verecek şekilde tespit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde nafakaya hükmedilmesi doğru değildir.”[28]

E-Eşlerin geliri eşit ise;

“…mallar veya gelirleri eşit olan kadın yararına Türk Medeni Kanununun 185.3.186.3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi şartlarının ulaşılmadığı gözetilmeden yazılı şekilde tedbir nafakasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.”[29]

F-Eşlerin mesleği varsa;

“…davacının kocaya ait evde oturduğu davacının öğretmen olup düzenli bir gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar karşısında davacıya tedbir nafakasına hükmedilmesi isabetsizdir.”[30]

B- GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASININ MİKTARININ DEĞİŞTİRİLMESİ

Boşanma veya ayrılık davasının açılması ile hâkim geçici tedbir nafakasının miktarını gelirler, tarafın ekonomik durumunun azalması ile geçici tedbir nafakasının indirilmesi gerçekleşebilir veya velayeti tarafta bulunan çocuğun zorunlu masraflarının artmasıyla tedbir nafakasında arttırma yapılabilir.

C-GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASININ ÖDENMESİ

Boşanma ve ayrılık davası açılmakla eş yararına verilen geçici tedbir nafakası irat biçiminde veya tarafın ekonomik geliri el veriyorsa toplu olaraktan ödenir.

Eş yararına verilen geçici tedbir nafakası tarafların bir anlaşması bulunmadığı taktirde kural olarak Türk parası ile ödenir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumu elveriyorsa ve gerekli kılıyorsa geçici tedbir nafakası aynı olaraktan ödenir.

“…Taraflar arasında nafakaların yabancı para ile ödenmesi konusunda bir anlaşma olmadığı halde Borçlar Kanununun 83. Maddesi hükmüne aykırı olarak nafakaların Euro cinsinden hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” [31]

V. GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASINDA USÜL

Boşanma veya ayrılık davalarında hâkim davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçinmesine, mallarının yönetimine ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.

Türk medeni kanununu madde 168. hükmüne göre boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme

A)Eşlerden birinin yerleşim yeri

B)Eşlerden birinin davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

Geçici Tedbir Nafakasında Taraflar

Türk Medeni Kanununu 168. Madde hükmüne göre eşler arasında eşitlik ilkesine göre koşulları varsa aile mahkemesi hâkimi hem karının hem de kocanın geçimi için gerekli önlemleri almak zorundadır.

Kadın Yararına Geçici Tedbir Nafakası

Boşanma veya ayrılık davasında ihtiyacı olan kadına kural olarak ekonomik durumu uygun kocası geçici tedbir nafakası vermek zorundadır.

Boşanma veya ayrılık davası açılmakla kadın yararına ancak koşullar oluşmuşsa geçici tedbir nafakası verilebilir. Düzenli ve yeterli geliri olan tarafa geçici tedbir nafakası verilmez.

“ …davacı kadının emekli maaşı aldığı düzenli ve yeterli geliri bulunduğu halde yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi kanun ve yasaya aykırıdır” Y2HD 24.10.2005 12100-14641

Askerde Olan Eşin Geçici Tedbir Nafaka Yükümlülüğü Yoktur.

Boşanma veya ayrılık davasında zorunlu askerlik görevini yapan ve geliri bulunmayan ya da malvarlığı olmayan koca eşine geçici tedbir nafakası vermek zorunda değildir. Bu süre erkeğin askerlik dönemi ile sınırlıdır.

Erkeğin Gelirinin Az Olması Tedbir Nafakası Verilmesine Engel Değildir.

Boşanma veya ayrılık davasında gereksinimi olan kadına kural olarak geliri az olan kocası da geçici tedbir nafakası vermek zorundadır.

“Kocanın gelirinin az olması tedbir nafakası verilmesine engel değildir. Kadın ev kadını olup hiçbir geliri ve malı yoktur. Gelir azlığı ancak nafaka takdirinde dikkate alınır.” YHGK 19.04.2006 E.2006/2-137, K. 2006/211

ERKEK EŞ ÇALIŞABİLİR İSE

Boşanma veya ayrılık davasında erkek eşin mesleği olduğu halde iş bulmasa bile çalışmasını engelleyen fiziksel bir rahatsızlığı olmadıkça kadın eşine geçici tedbir nafakası vermek zorunda değildir.

GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASINDA HARÇ

Geçici tedbir nafakası boşanma davası içinde istenmişse harca tabi olmadığı halde bağımsız bir dava ile istenmişse harca tabidir.

GEÇİCİ TEDBİR NAFAKASINDA HÜKÜME ESAS OLAN KURALLAR:

A) Geçici tedbir nafakasının kime verildiği belli olmalıdır.

B) Geçici tedbir nafakasının niteliğinin belli olmalıdır.

C) Geçici tedbir nafakasının başlangıcı ve sonu belli olmalıdır.

D) Geçici tedbir nafakasının miktarı belirli olmalıdır.

HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ

Muharrem TAŞKIRAN

Sefa SEKİLİ

Tolga TÜTÜNCÜ

-----------------

[1] TMK 196-197

[2] TMK 169

[3] YİBK, 12.12.1966, 5-11 .

[4] Y2HD, 31.5.1983, 4815-4916

[5] Y2HD, 17.03.2005, E. 2014/22732, K. 2015/7296

[6] Y2HD, 27.11.2013, E. 2013/14133, K. 2013/27808

[7] Y2HD, 06.05.2002, 5045-6004.

[8] 130 Oğuzman, Dural, a.g.e., s. 136; Tekinay, a.g.e., s. 252; Feyzioğlu, a.g.e., s. 363; Velidedeoğlu, Türk Medenî Hukuku, s. 248-249; Ruhi, a.g.e., s. 50; Akıntürk, Karaman, a.g.e., s. 284.

[9] Y2HD,27.12.2005,15431-18367

[10] Y2HD,25.04.2005,5039-6620

[11] Y2HD,30.01.2006,16313-545

[12] Y2HD,18.06.2009,9300-12032

[13] Y2HD, 18.06.2009,9300-12032

[14] https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.pdf

[15] https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.pdf

[16] https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.pdf

[17] https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.pdf

[18] https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.pdf

[19] Y2HD,08.03.2002,2214-3146

[20] Y2HD.03.11.2004,13618-13028

[21] Y2HD.12.02.2007,14115-1753

[22] Y2HD.21.09.2004,9413-10364

[23] https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.pdf

[24] Y2HD.27.11.2013, E.2013/15518, K.2013/27730

[25] Y2HD,04.04.2005,3578-5363

[26] Y2HD,13.06.2005,6653-8998

[27] Y2HD,20.02.2002,1706-2345

[28] Y2HD,24.03.2005,2514-4688

[29] Y2HD,02.07.2002,8085-8805

[30] Y2HD, 07.12.2004,12007-14648

[31] Y2HD,29.06.2005,7790-10192