Giriş

Haberleşme özgürlüğü, kişilerin yakınları, özel veya devlet kuruluşları ile çeşitli yollarla bilgi ve haber alıp vermesini ifade eden bir kavramdır.[1]

Birleşmiş Milletler Hükümlülerin İyileştirilmesi İçin Asgari Standart Kurallarının[2] 37. maddesinde, gözetim altında bulunmaları zorunlu olan hükümlülerin aileleri ve yakın arkadaşlarıyla düzenli olarak iletişim kurabilecekleri ve buna izin verilmesi gerektiği ifade edilmektedir.

Bu düzenleme ile hükümlülerin dış dünya ile irtibat kurması zorunluluğu dile getirilmektedir.

Buna benzer bir tavsiyenin Avrupa Cezaevi Kurallarının[3] 43. maddesinde de yer aldığı görülmektedir.

Buna göre; hükümlülerin mektup, faks ve telgraf gönderme ve alma hakları bulunmaktadır. Bu mektup, faks ve telgraflar kurum sorumlusu ve varsa Mektup Okuma Komisyonu tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir.

Bu düzenlemelerde iki husus ön plana çıkmaktadır. Birincisi hükümlünün bulunduğu kurum yönetimi tarafından iletilerin[4] denetime tabi tutulmasıdır. İkincisi ise, kurumun kontrolünde mektup, faks ve telgraflar şeklindeki iletilerin gönderilmesi veya kendilerine gelenlerin alınmasıdır. Bu iletişim halinin bir hak olarak hükümlülere tanındığı söylenebilir.

Avrupa Cezaevi Kurallarının 42/3 maddesine göre;  her hükümlünün kapalı bir zarf içinde infaz kurumu yönetimine, adli makama veya diğer yetkili makamlara bir talep veya şikâyette bulunmasına izin verilmelidir. Kuşkusuz ilgili makamlardan talepte bulunma veya şikâyette bulunma işlemlerinin denetim altına alınması, bu hakkı işlevsiz bir duruma sokabilir. Bu nedenle bu tür istek ve şikâyetlerin kapalı zarfla yapılması gerekliliğine işaret edilmektedir.

Avrupa Cezaevi Kurallarının 42/4 maddesinde ise, hükümlünün resmi makamlara veya avukatına gönderdiği mektup, faks ve telgrafların denetim altına alınamayacağı ifade edilmiştir, Yasal düzenlemenin savunma hakkına vurgu yaptığı ve ön plana çıkardığı söylenebilir.

İnfaz kurumlarında güvenlik ve disiplin önemli bir konudur. Bu yüzden asayiş ve güvenliği zedeleyecek iletişimlere izin verilmemelidir.[5]

HÜKÜMLÜNÜN MEKTUP FAKS VE TELGRAFLARI ALMA VE GÖNDERME HAKKININ UYGULANMASINA İLİŞKİN KURALLAR

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİHK)  68. maddesi hükümlülerin bazı kısıtlamalar dışında mektup faks ve telgrafları alma ve gönderme hakkına sahip olduğunu ifade etmektedir.

5275 sayılı Yasa’nın 68. maddesinde belirtilen kısıtlamalar dışında, hükümlünün kendisine gönderilen mektupları ve telgrafları, ücretlerin ödenmesi koşuluyla alma ve gönderme hakkına sahip olduğunu söyleyebiliriz (CGTİHK m. 68/1). 

Yasal mevzuat hükümlünün dış dünya ile iletişime geçmesine kural olarak izin vermektedir. Bununla birlikte mevzuatımızda bu hakkın kullanılması noktasında bazı sınırlamaların da getirildiği görülmektedir.

Mektup okuma komisyonu bulunan infaz kurumlarında bu komisyon, bu tür bir yapının olmadığı infaz kurumlarında ise en üst amir tarafından, hükümlü tarafından gönderilen ve kendisine gelen mektup, faks ve telgraflar gibi iletilerin denetime tabi tutulması gerekir (CGTİHK m. 68/2). 

Mektup, faks ve telgrafların hükümlüye verilmemesi veya hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmemesi gereken haller bulunmaktadır. Bu durumlar şunlardır (CGTİHK m. 68/3):

1) Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürme,

2) Görevlileri hedef gösterme,

3) Terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olma,

4) Kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri içerme,

5) Tehdit ve hakaret içerme.

Bu tür özellikleri bünyesinde barındıran mektup, faks veya telgraf hükümlüye verilmeyecek ve hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmeyecektir. 

Belirtmek gerekir ki; hükümlü tarafından kamusal niteliğe kurumlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgraflar gibi iletilerin kontrole bağlı kılınması mümkün değildir (CGTİHK m. 68/4). 

7328 sayılı ve 17.6.2021 kabul tarihli Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. Maddesi ile 5275 sayılı Kanunun 68. maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarına sırasıyla aşağıdaki hususlar ilave edilmiştir:

1) Hükümlüler, bulundukları infaz kurumlarında elektronik ortamda ileti alıp gönderebilirler. Gerekli teknik altyapıya sahip kurumlarda bu uygulama söz konusu olabilecektir. Bu konudaki uygulamanın usul ve esasları Adalet Bakanlığınca tespit edilecektir.

2) Bu iletilerin güvenliği ile ilgili önlemlerin alınması gerekir. İletinin alıcısı haricindeki şahısların erişiminin önüne geçebilecek gerekli tüm önlemler alındıktan sonra hükümlünün istemi gözetilerek posta yoluyla veya elektronik ortamda iletinin alıcısına ulaştırılması söz konusu olacaktır

Gönderilen mektup, faks ve telgraflar dijital olarak kaydedilebilmesi veya fiziki olarak saklanabilmesi mümkündür. Bunun yapılabilmesi iki tür hükümlü için mümkündür:

1) Kamu düzeninin korunması ile kişi, toplum ve kurum güvenliğinin sağlanması veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan mahkûm olan hükümlüler,

2) Tehlikeli hâlde bulunan ya da dışarı ile iletişiminin kurum güvenliği açısından tehlikeli olabileceği değerlendirilen hükümlüler.

Yukarıda belirtilen hükümlüler tarafından gönderilen mektup, faks ve telgraflar dijital olarak kaydedilebilir veya fiziki olarak saklanabilir.

Bunlar, yani kayıtlar veya fiziki unsurların amaç dışında kullanılması mümkün değildir. Yasal düzenlemede ifade edilen durumlar haricinde hiçbir kişi veya kurumla paylaşılmamalıdır. Bu kayıtlar veya fizik unsurlar hakkında herhangi bir soruşturma veya kovuşturma yoksa en geç bir yılsonunda silinmeli veya imha edilmelidir. Silme veya imhaya ilişkin işlemlerin Cumhuriyet savcısı tarafından denetlenmesi gerekir. Bu kurallar yasanın 68/4 maddesi hükmü açısından tatbik edilmeyecektir (CGTİHK m. 68/5). 

Hükümlünün mektup, faks ve telgrafları alma ve gönderme hakkı ile ilgi infaz yönetmeliğinde de bir takım kuralların getirildiği görülmektedir.

Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin[6] (İY) 76. Maddesinde bu hakkın kapsamına dair hususlar düzenleme konusu yapılmıştır. Yönetmelik ve yasa, hükümlünün mektup, faks ve telgrafları alma ve gönderme hakkı açısından bir takım ilkeler getirmiştir. Bu ilkeler şunlardır:

Ücretin Hükümlü Tarafından Karşılanması Zorunluluğu

Hükümlü, kendisine gelen mektup, faks ve telgrafı alma ve gönderme hakkına sahiptir, ancak buna ilişkin masrafların hükümlü tarafından karşılanması gerekir (İY m. 76/1).

Denetime Tabi Tutulma Zorunluluğu

Hükümlüler tarafından gönderilen veya alınan mektup, faks ve telgraflar infaz kurumu tarafından denetime tabi tutulmaktadır. Bu denetim, mektup okuma komisyonu bulunan kurumlarda komite, bulunmayan kurumlarda ise kurumun üst yöneticisi tarafından yapılmaktadır (İY m. 76/2).

Hükümlü tarafından gönderilen ve kendisine gelen mektup, faks ve telgraflar; mektup okuma komisyonu bulunan kurumlarda bu komisyon, olmayanlarda kurumun en üst amirince denetlenir.

Hükümlüye Verilmeyecek İletiler

Kamu düzenini ve kurumların güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlilere yönelik olup, teröristler ile çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütü üyelerinin örgütsel amaçlarla iletişim kurmasını sağlayan gerçeğe uymayan ve yanlış bilgi, tehdit ve hakaret içeren, kişi veya kuruluşlar arasında paniğe neden olan veya olabilecek mektup, faks ve telgraflar,  hükümlülere verilmeyecektir.

Bu tür iletiler hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmeyecektir (İY m. 76/3).

Resmi Makamlara Veya Savunması İçin Avukatına Gönderilen İleti Veya Belgeler

Hükümlülerin resmi makamlara veya avukatlarına savunma amacıyla gönderdikleri mektup, faks ve telgrafların kontrol edilmesi, denetime tabi tutulması mümkün değildir  (İY m. 76/4).

Avukat ve Noterle Görüşme Hakkı Kapsamındaki Hükümlerin Uygulanma Zorunluluğu

Hükümlünün savunması için avukatına gönderdiği mektup, faks veya telgraflar Yönetmeliğin 72/3 maddesinde belirtilen hâllerin ortaya çıkması durumunda, bu gönderiler hakkında da Yönetmeliğin 72/3-9 maddeleri arasında belirtilen kurallar ve yöntemler tatbik edilecektir (İY m. 76/4).

Sakıncalı Olduğu Değerlendirilen İletilerin İlgililerine Verilip Verilmemesine Karar Verme Yetkisi

Hükümlülere gelen veya hükümlüler tarafından gönderilen mektup, telgraf ve faks iletilerinden, mektup okuma komisyonu tarafından sakıncalı olduğu değerlendirilenlerin, ilgililerine verilip verilmemesine karar vermek konusunda Disiplin kurulu görevli ve yetkili kılınmıştır (İY m. 30/1-ç).

Mektupların Gönderilmesi ve Gelen Mektupların Verilmesi

İnfaz Yönetmeliğinin 76. maddesi hükmünde ifade edilen mektup alma ve gönderme hakkı kapsamında hükümlüler tarafından yazılan mektup, faks ve telgraflar, zarfı kapatılmaksızın infaz kurumuna teslim edilmelidir. Bu gönderilerin güvenlik ve gözetim servisi personeline verilmesi gerekir. Bu gönderileri zarfı açık bir şekilde teslim alan personelin de, infaz kurumunda bu işle görevlendirilen ikinci müdür başkanlığında idare memuru ve yüksekokul mezunu iki infaz ve koruma memuru tarafından oluşturulan mektup okuma komisyonuna gönderileri iletmesi gerekir.

Teslim edilen gönderinin incelemeye tabi tutulduktan sonra ilgilisine gönderilmesi açısından herhangi bir engel bulunmaması durumunda mektuplar üzerine “görüldü” yazısını içeren bir ibarenin olduğu kaşe vurulur ve akabinde gönderi zarf içerisine konularak kapalı hale getirilir. Bu şekilde işleme tabi tutulan mektuplar ilgilisine gönderilmek üzere postaneye teslim edilmelidir (İY m. 104/1).

Bununla birlikte resmi mercilere veya savunma amaçlı hükümlünün avukatına gönderdiği iletiler hakkında Yönetmeliğin 76/4 maddesi hükmünün tatbik edilmesi gerekmektedir (İY m. 104/2).

Hükümlülere gönderilen mektuplar, fakslar ve telgraflar, açılıp kontrol edildiğinde ve teslimat için güvenli bulunduğunda zarfla birlikte ilgilisine verilmek zorundadır (İY m. 104/3).

Sakıncalı Görülen Mektuplar

Hükümlülerin gönderdiği veya hükümlülere gelen iletiler (Mektup, faks veya telgraf)  Mektup Okuma Komisyonunca uygun görülmeyen yazılar içermesi halinde en geç 24 saat içinde Disiplin Kuruluna bildirilmek zorundadır.

Disiplin Kurulu, mektubun bir kısmını veya tamamını sakıncalı bulursa, mektubun aslını şikâyet ve itiraz süresi bitene kadar saklamalıdır. Bu süre zarfında mektup asılının üzerinde oynama ve çıkarma yapılamaz. Ayrıca şikâyet ve itiraz süresi içinde ileti imha edilemez.

Mektubun verilmesinin sakıncalı olduğu tespit edilirse, asıl nüsha idari kurum tarafından saklanır ve mektubun fotokopisinde sakıncalı görülen kısmı okunmayacak şekilde çizilir ve disiplin kurulu kararı ile birlikte taraflara bildirilir. Mektubun tamamının sakıncalı bulunması halinde ise sadece Disiplin Kurulu kararı ilgilisine tebliğ edilmelidir.

Tebligat tarihinden başlamak üzere infaz hâkimliğine başvuru için gereken sürenin beklenilmesi gerekmektedir. Bu süre içerisinde infaz hâkimliğine herhangi bir müracaat olmamış ise disiplin kurulu kararı yerine getirilecektir.

Buna karşılık olarak, İnfaz hâkimliğine konu ile ilgili müracaat yapılmış ise,  infaz hâkimliği kararının tebliğinden itibaren itiraz süresinin beklenilmesi gerekecektir.

İnfaz hâkimliği kararına karşı herhangi bir itirazda bulunulmamış ise, bu karara göre işlem yapılmalıdır. Bununla birlikte, infaz hâkimliğinin kararına itirazda bulunulmuş ise mahkemenin kararı dikkate alınarak işlem yapılmalıdır  (İY m. 105/1).

Hükümlüye Yapılacak Tebligatın İçeriğinde Yer Alması Gereken Uyarılar

Hükümlüye yapılacak tebligatta bazı hususların ihtar edilmesi gerekir.  Tebligatta belirtilecek uyarı yazısında; tebligatın yapıldığı tarihten başlamak üzere 15 gün içinde infaz hâkimliğine şikâyet edilmemesi veya infaz hâkimliği kararına yönelik olarak tebligatın yapıldığı tarihten başlamak üzere bir hafta içinde ağır ceza mahkemesine itirazda bulunulmaması durumunda, disiplin kurulu kararının kesinlik kazanacağı, mektubun sakıncalı bulunan bölümlerinin okunmayacak şekilde üzerlerinin çizilmek suretiyle teslim edileceği veya mektubun tamamı sakıncalı bulunmuşsa, bu mektubun teslim edilmeyeceği hususlarına yer verilmelidir (İY m. 105/2).

İnfaz kurumu yönetimi tarafından kısmen veya tamamen sakıncalı bulunan mektupların, iç hukuk veya uluslararası hukuk yollarına müracaat edilmesi halinde, kullanılmak üzere infaz kurumu tarafından muhafaza edilmelidir (İY m. 105/3).

Başka Kurumlara Nakledilmiş Hükümlülere Ait Mektupların Durumu

Başka kurumlara sevk edilen hükümlülere ait mektupların, açılmadan, alenileştirilmeden en kısa sürede hükümlünün nakledildiği infaz kurumuna gönderilmelidir. Bu durumda bu mektuplar hükümlünün sevk edildiği infaz kurumu tarafından açılarak kontrol edilmelidir (İY m. 106/1). Serbest bırakılan hükümlülere gönderilen mektupların posta idaresine geri verilmesi gerekmektedir (İY m. 106/2).

Gönderilerin Postadan Alınması ve Yapılacak İşlemler

Kurum mutemedinin, hükümlülerin ismine gönderilen posta veya kargo ile gönderilen havale ve eşyayı en geç yedi gün içinde posta kurumundan alması gerekir. Gönderinin, infaz kurumuna sokulması ve bulundurulması mevzuata uygunsa, yani gönderinin hükümlüye tesliminde sakıncalı bir durum yoksa gönderinin hükümlüye teslim edilmesi gerekecektir (İY m. 107/1).

Hükümlüye verilmesinde sakınca bulunan gönderilerle ilgili olarak gönderinin posta veya kargodan alındığı tarihten başlamak üzere on beş gün içerisinde hükümlüye yazılı bildirimde bulunulmalıdır.

Hükümlü, kendisine bildirim yapıldığı tarihten başlamak üzere 15 günlük süre içerisinde infaz hâkimliğine itiraz etmemişse gönderinin, göndericiye veya hükümlünün bildireceği şahsa iade edilmesi gerekecektir.

Bununla birlikte; hükümlünün talep etmesi durumunda ilk ziyaret günü hükümlünün yakınlarına teslim edilmek üzere gönderinin kurum emanet deposunda saklanabilmesi mümkündür. Buna karşın gönderilen eşyanın bozulabilme özelliğine sahip olması veya maddi değerinde azalma ihtimalinin bulunması durumunda, gönderinin gönderene iade edilmesi gerekecektir (İY m. 107/2).

Haberleşme Veya İletişim Araçlarından Yoksun Bırakma Veya Kısıtlama İşleminin Kapsamı

Hükümlünün kurum içerisindeki disiplin kurallarına uygun olmayan davranışlar sergilemesi halinde, haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama cezası ile karşılaşması mümkün olabilecektir (İY m. 120/5).

Haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama cezasının kapsamında şu hususlar yer almaktadır (İY m. 120/5):

1) Hükümlü açısından bu ceza bir aydan üç aya kadar uygulanmaktadır.

2) Bu süre içinde hükümlü; mektup, faks ve telgraf almak ve yollamaktan, televizyon izlemekten, radyo dinlemekten, telefon etmekten ve diğer iletişim araçlarından yararlanmaktan tamamen veya kısmen yoksun bırakılmaktadır.

Hükümlüye gelen mektup, faks ve telgraflar, hükümlünün disiplin cezasını infaz ettikten sonra kendisine teslim edilecektir. Bu işlemin hükümlünün başka bir cezası olsa dahi yapılması gerekir.

Başka bir söylemle, aynı neviden olsa dahi bir sonraki disiplin cezasının infazına başlamadan önce bu işlemin yapılması gerekir. Yani başka disiplin cezasının infazına bu işlem yapılmadan başlanamayacaktır.

Yönetmeliğin, 120/5 maddesinin; anne, baba, eş, çocuk ve kardeşlerin ölüm veya ağır hastalıkları, doğal afet hâlleri ile resmi ve yetkili mercilerle yapılması gereken haberleşmeler ve avukat ile iletişimde uygulanması mümkün değildir (İY m. 120/5).

------------

[1] Kaboğlu İbrahim Ö., Özgürlükler Hukuku, İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 2002, s.297.

[2] Dünya ölçeğinde hapishanelerde mahpuslara yönelik muameleye ilişkin standartları belirleyen temel belge 1955 tarihli “Mahpuslara Muameleye Dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları”dır (Asgari Standart Kurallar);https://tihv.org.tr/wp-content/uploads/2020/04/nelson-mandela-kurallari-mahpuslara-muameleye-dair-birlesmis-milletler-asgari-standart-kurallari-turkce.pdf; ET: 26.06.2021.

[3] https://cte.adalet.gov.tr/Resimler/Dokuman/1982019151705tavsiye_kararlari.pdf; ET: 26.06.2021.

[4] İleti kavramı, yazı veya sözle verilen, gönderilen bilgi, mesaj anlamına gelmektedir. Bkz.; https://kelimeler. gen.tr/ileti-nedir-ne-demek-350926; ET: 26.06.2021.

[5] Avrupa Cezaevi Kurallarının 42/3 maddesinde bu husus işaret edilmektedir.

[6] Cumhurbaşkanı Kararının Tarihi: 28.3.2020 Sayısı: 2324, Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi: 29.3.2020 Sayısı: 31083.