GENEL OLARAK

Türk Hukukunda hava pilotlarının cezai sorumluluğuna ilişkin düzenlemeler başta 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu olmak üzere 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu (TSHK)’dur.

SORUMLULUK KİMİN?

Türk Hukukunda havayolu pilotlarının doğrudan cezai sorumluluğunu gerektiren suç tipleri ve cezalara geçmeden önce, asıl yetkilinin, asıl sorumlunun kim olduğunu, kim olabileceğini tespit etmek gerekir.

HAVA METEOROLOJİ GÖREVLİLERİ, UÇAK İMALATÇISI, ÜÇÜNCÜ KİŞİLER..

Sivil havacılık alanında güvenli taşımacılık söz konusu olduğunda cezai sorumluluk aslen sadece hava pilotlarını ilgilendirmemektedir.

Gerçekten bir uçak kazasına neden olan veya olma riski taşıyan davranış, sadece pilotun suç ya da kabahatini oluşturan bir davranış değildir. Aynı zamanda hava taşıyanın, hava kontrollerinin, hava meteoroloji görevlililerinin, uçak imalatçısının, yer araç bakım servisleri mensuplarının kusurlu davranışları cezai sorumluluklarını doğurabilmektedir. Hatta üçüncü kişilerin dahi hava trafik güvenliğini kasten veya taksirle tehlikeye sokmak suretiyle cezai sorumlulukları gündeme gelebilmektedir. [1]

Örneğin bir uçağın kargo kapısındaki bir arıza nedeniyle uçağın düşmesi ve uçuş personeli ile birlikte yolcuların vefat etmesi halinde yukarıda bahsettiğimiz kişilerin cezai sorumluluğu gündeme gelecektir. Zira pilotla beraber bütün uçuş personeli de hayatını kaybeten kişiler arasındadadır ve ölüm, ceza kovuşturmasını sona erdiren hallerden biridir. Bu takdirde hava taşıyanın, hava kontrollerinin, hava meteoroloji görevlililerinin, uçak imalatçısının vb. kişilerin sorumluluğu ortaya çıkar.

Üçüncü kişilerin cezai sorumluluğuna başkaca örnek vermek gerekirse, özellikle hava araçlarının inişi sırasında pilotların gözlerini kamaştıran ve pisti görmelerini tehlikeye düşüren davranışlara sebebiyet veren kişiler, TCK m.179 ve m.180’e göre sorumludur. Fransada gündeme gelen bir örnekte, Orly Hava Limanında hava araçlarının inişi sırasında pilotların gözlerini kamaştıran lazeri kokpite doğru yönetlen kişi yakalanarak alt ay hapis cezasına çarptırılmıştır.

Ayrıca Türk Sivil Araçları ile faaliyette bulunan tüm kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin de sorumluluğu bulunmaktadır. Söz konusu kurum ve kuruluşlar ile kişiler, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün hava seyrüsefer güvenliğini sağlamak amacıyla yapacağı ve yaptıracağı denetimde tabiidir. Denetim sonucunda hava araçlarının uçuşa elverişli olmaması, mürettebatın o araç için gerekli nitelikleri taşımaması veya uçuşu yürütebilecek fiziksel veya zihinsel kapasiteye sahip olmaması, bu eksikliklerin can ve mal emniyeti ile uçuş emniyetini doğrudan ilgilendirmesi durumunda yaptırım uygulanmaktadır. Söz konusu yaptırım, Ulaştırma Bakanlığı tarafından işletmecinin ya da personelin uçuş operasyonunu ve/veya işletmecinin faaliyetini durdurma yaptırımıdır.

Ayrıca TSHK’nın 98. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde Ulaştırma Bakanlığı, Sivil Hava - Araç Kazaları Soruşturma Yönetmeliği gereği, haklarında soruşturma ve kovuşturma başlatılan sivil havacılık personelinin yeterlik belgesini, soruşturma veya kovuşturma sonuçlanıncaya tedbir olarak, geri almaya yetkilidir. [2]

BİRİNCİ DERECEDE SORUMLULUK: “KAPTAN PİLOT”

Yukarıda bahsettiğimiz üzere, sivil havacılık alanında güvenli taşımacılık söz konusu olduğunda cezai sorumluluk aslen sadece hava pilotlarını ilgilendiren bir konu değildir.

Ne var ki TSHK’nın 100. maddesi “Sorumlu kaptan pilot hava aracının, can ve mal güvenliğini sağlayacak surette sevk ve idaresinden birinci derecede sorumlu olup, olağanüstü durumlarda gereken önlemleri almaya yetkilidir.” şeklindedir.

Görülüğü üzere Türk Sivil Havacılık Kanunu’na göre sorumluluk söz konusu olduğunda , aslan payı “kaptan pilot”a verilmiştir.

Ancak kanunda “sorumlu kaptan pilot” un kim olacağı açıkça belirtilmemiştir.

Bu durumda genel kurallardan hareketle [3], uçakta zaten bir pilotun bulunması halinde söz konusu pilot, sorumlu kaptan pilot olacaktır. Eğer uçakta birden fazla pilot bulunuyor ise anılı maddeye göre, hava gemisini işleten bu hava gemisindeki pilotlardan hangisinin baş pilot ve hangisinin yardımcı olduğunu belirlemek zorundadır.

Herhangi bir uçak kaptanı belirlenmemişse veya uçak kaptanı ya da onun yardımcısı görevlerini ifa edememe durumunda ise “sorumlu kaptanın” kim olacaktır?

Bu halde 22 ocak 1960 tarihli uçak kaptanın görevlerine ilişkin İsviçre Tüzüğü bize yol göstermektedir: uçak kaptanı belirlenmemişse veya uçak kaptanı ya da onun yardımcısı görevlerini ifa edememe durumunda ise söz konusu iki pilottan en kıdemli olan kaptanlığı üstlenecektir.

HAVA ARACINI İŞLETEN

Hava taşımacılığında cezai sorumluluk açısında “sorumlu kaptan pilot” ve onun emrinde hareket eden personel dışında, uçuş ile ilgili diğer personelin ve özellikle de hava aracını işletenin cezai sorumluluk altında olduğu unutulmamalıdır.

Nitekim TSHK’nın 120.maddesi hukuki ve cezai sorumluluk ayrımı yapmaksızın “Yolcunun ölümü veya herhangi bir cismani zarara uğraması halinde, bu zarara sebebiyet veren kaza hava aracında veya iniş veya biniş sırasında meydana geldiği takdirde, taşıyıcı sorumludur.” demektedir.

Hava aracını işletenin cezai sorumluluğu ile ilgili olarak, düşen bir yolcu uçağı konusunda  itiraz üzerine görevli ağır ceza mahkemesi başkanı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı, kanun yarına bozma yolu ile Yargıtay tarafından bozulmuştur. [4]

KAYNAK MEVZUAT

TCK’nın genel kanun, TSHK’nın özel kanun olması karşısında herhangi bir yasal boşluğun veyahut karışıklığın doğmayacağını öncelikle belirtmek gerekir. Zira TCK’nın 5. maddesindeki “Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır” sözü gereği, Ceza Kanunu’muzun genel hükümleri, Türk Sivil Havacılık Kanunu’nda öngörülen suç ve cezalar için de uygulanacaktır.

SUÇLAR

Türk Hukukunda hava pilotlarının cezai sorumluluğu konusunda belli başlı suçlar Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen taksirle öldürme, taksirle yaralama gibi suçlarla birlikte Türk Sivil Havacılık Kanunu’nda öngörülen suçlardır.

CEZA KANUNDA DÜZENLENEN HAVAYOLU PİLOTLARININ CEZAİ SORUMLULUĞUNU DOĞURAN SUÇLAR

TAKSİRLE ÖLDÜRME VE TAKSİRLE YARALAMA

Taksirle insan öldürme, failin ölüm neticesine yönelik doğrudan kastı veya olası kastı bulunmaksızın objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi nedeniyle öngörülebilir ve önlenebilir ölüm neticesini öngörmediği için, gerçekleşen ölüm neticesinden dolayı sorumlu tutulmasıdır. [5]

Bilinçli taksir halinde ise, yani kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, ağır kusurlu bir davranışla neticenin meydana gelmesi halinde, ceza üçte birden yarısına kadar artırılmaktadır.

UÇAK KAÇIRMA (m.223), KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN BIRAKMA (m.109), TRAFİK GÜVENLİĞİNİ KASTEN VEYA TAKSİRLE TEHLİKEYE SOKMA (m.179-180), MALA ZARAR VERME (m.151-152)

Bu başlık altındaki suçlardan uçak kaçırma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, mala zarar verme bizzat uçak pilotu tarafından işlenmesi, yani pilotun bizzat bu suçların faili olması dışında, doğrudan hava pilotlarının cezai sorumluluğunu ilgilendiren suçlar değildir. [6]

Ancak trafik güvenliğini kasten veya taksirle tehlikeye sokma suçu, pilotlar bakımından ayrıca önemlidir. Zira bu suça sübut veren eylemlerden bir kısmı doğrudan pilotlarla ilgili olup pilotun hava ulaşım aracını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare etmesiyle de oluşmaktadır.

Ayrıca bu suç, pilotun alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanması halinde de oluşmaktadır.

Bu hallerde, TCK 180. maddeye göre pilotun üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması gündeme gelebilmektedir.

2920 SAYILI TÜRK SİVİL HAVACILIK KANUNU’NA GÖRE PİLOTUN CEZAİ SORUMLULUĞUNU GEREKTİREN SUÇLAR

1. TSHK m.141’e göre 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılan suçlar:

1. Uçuş Yasakları ve Sınırlamalarına Riayetsizlik (m.7)

2. Kısıtlayıcı Tedbirlere riayetsizlik (m.36)

3. Kalkış ve İniş Kurallarına Riayetsizlik (m.91)

4. Uçuş Rotalarına Riayetsizlik (m.92)

5. İnme Mecburiyetlerine riayetsizlik (m.94)

6. Uçuş sırasında uyulması gereken bazı yasaklara riayetsizliğin ağır halleri:

Akrobatik uçuş veya benzeri hava gösterileri yapmak,

Zirai mücadele dışında yere herhangi bir madde atmak, dökmek veya boşaltmak, yangınla mücadele uçakları hariç yerden herhangi bir madde almak,

Herhangi bir madde veya nesneyi çekmek veya uçağın nizami kullanılma şeklinin dışında taşımak,

Silah, cephane, her nevi harp malzemeleri, patlayıcı, yanıcı, tahrip edici ve aşındırıcı madde, zehirli gaz, nükleer yakıt, radyoaktif madde, can ve mal güvenliği yönünden tehlikeli olduğu saptanmış her nevi katı, sıvı ve gaz halinde madde taşımak.

2. TSHK m.141’e göre 2 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılan suçlar:

1. Kabotaj hakkının ihlali,

2. İzinsiz hava gösterisi veya yarışma yapılması veya bunlara hava araçlarıyla katılma,

3. Yabancı ülkelere giden veya yabancı ülkelerden gelen hava araçları bakımından gümrüklü havaalanlarının kullanılması yükümlülüğü

4. Tehlike ve zorunlu durumlar hariç paraşütle atlamak,

5. Fotoğraf çekme yasağı olan yerlerin fotoğrafını çekmek,

6. Her türlü reklam ve propaganda niteliğinde faaliyette bulunmak,

7. Görülen hizmetin ve içinde bulunulan durumun gerektirdiğinin dışında yayın ve haberleşme yapmak, eylemleridir.

Av. Ekin TOPATAN

-------

[1] Prof. Dr. Durmuş TEZCAN, Havayolu Pilotlarının Cezai Sorumluluğuna İlişkin Bazı Gözlemler, Fasikül Hukuk Dergisi, 2012, s.8

[2] “Gerek bu Kanunda ve gerekse ilgili mevzuatta yer alan ve can ve mal güvenliğinin korunmasına yönelik kurallara aykırı davrandıkları iddiasıyla haklarında soruşturma veya kovuşturma başlatılmış bulunan sivil havacılık personelinin yeterlik belgelerini, soruşturma veya kovuşturma sonuçlanıncaya kadar geri almaya, Ulaştırma Bakanlığı yetkilidir.(1) (Ek fıkra: 15/8/2016-KHK-671/14 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6757/12 md.) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu uyarınca belirlenen yükümlülük süresini tamamlamadan bir mahkeme veya disiplin kurulu kararına dayanılarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilenler, kalan yükümlülük süresi dolmadan yeterlik belgesinin sağladığı yetki ve imtiyazları kullanamazlar. (Ek fıkra:21/2/2019-7166/7 md.) İçişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapan uçuculardan, kendi mevzuatlarında belirtilen mecburi hizmet sürelerini tamamlamadan sağlık durumları hariç olmak üzere bir mahkeme veya disiplin kurulu kararına dayanılarak ilişiği kesilenler, istifa edenler veya müstafi sayılanlar kalan mecburi hizmet süresi dolmadan yeterlik belgesinin sağladığı yetki ve imtiyazları kullanamazlar. Ceza Muhakemesi Kanununda yer alan koruma tedbirlerine ilişkin hükümler saklıdır.”

[3] 22 Ocak 1960 tarihli uçak kaptanın hak ve görevlerine ilişkin İsviçre Tüzüğü.

[4] Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 10.03.2010 tarihli 2010/12357 E. 2010/2913 K. Sayılı kararı

[5] TEZCAN Durmuş/ERDEM Mustafa Ruhan/ÖNOK Murat, Ceza Özel Hukuku, Seçkin Kitabevi, Ankara, 2010, s.161 vd.

[6] Prof. Dr. Durmuş TEZCAN, Havayolu Pilotlarının Cezai Sorumluluğuna İlişkin Bazı Gözlemler, Fasikül Hukuk Dergisi, 2012, s.11