İnsanların diğer canlı türleriyle olan ilişkilerini düzenleyecek kurallar ancak 18 ve 19. Yüzyıllarda hayvanlara zulmü ve kötü kabul edilebilecek uygulamaları önlemek amacıyla ortaya çıkmıştır. Bu noktada hayvan deneylerinin kabul edilebilirliği üzerindeki tartışmalara 1789 yılında Jeremy Bentham’ın önemli katkısı olmuştur. “Ahlak ve Yasamanın ilkelerine Giriş” adlı eserinde, hayvanların ağrıyı hissedecek kapasitesinin olmadığı yönündeki görüşü reddetmiştir. Bentham bu görüşünü,  “İnsanların hakları varsa hayvanların da hakları vardır” söylemiyle dile getirmiştir. Bu görüşü savunan antiviviseksiyonist (canlı hayvan için zararlı olan testler, deneyler ve eğitim çalışmalarına karşı gelenler) ilk protesto hareketleri de 1863 yı­lında gerçekleştirilmiştir. Buna rağmen II. Dünya Savaşı sonrasında hayvanların deneylerde kullanımındaki artış en üst seviyeye ulaşmış ve bu durum hayvanların korunması meselesini daha da gündeme taşımıştır. Hemen hemen aynı dönemde ülkemizde 1912 yılında “Himaye’yi Hayvanat Cemiyeti” kurulmuştur. Bu cemiyet Atatürk’ün direktifleri ile 1923 yılında “Türkiye Hayvanları Koruma Derneği” olarak faaliyetlerini sürdürmüştür. Daha sonraki yıllarda çeşitli illerde benzer isimler altında da dernek ve vakıflar kurulmuştur.

Dünya genelinde ise insanların hayvan hakları kavramına olan ilgilerinin artarak devam etmiştir. Bunun sonucunda 21-23 Eylül 1977 tarihinde İngiltere’nin başkenti Londra’da, Uluslararası Hayvan Hakları Birliği ve bu birliğe bağlı diğer ulusal birlikler tarafından hayvan hakları konusunda uluslararası bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda “Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi” adı altında bir bildirge yayınlanmıştır. Bu bildirgenin maddelerinin yazımından anlayabiliriz ki, hayvanlar haklarını kendileri savunamaz. Bu nedenle görüldüğü gibi aslında hayvan haklarının muhatabı hayvanlar değil insanlardır.  Başka bir deyişle haktan yararlanan tarafında hayvanlar yer alırken bu hakkı yerine getirmekle sorumlu olan süje insandır. İşte her ne kadar haktan yararlanan ile hakkı yerine getirmekle yükümlü olan taraflar farklı olsa da; sonuçta hayvanlara tanınan haklar hayvanlar tarafından kullanılamadığı için teknik olarak “insanlar, hayvanlar adına insanlara hak iddiasında bulunmuş olurlar”. 

Türk Hukukunda Hayvan Hakları İle İlgili Pozitif Hukuk Düzenlemeleri

 Türk tarihi açısından hayvanları koruma konularının çok eski dönemlerden itibaren gelenek, görenek ve yasal düzenlemeler çerçevesinde yer aldığı söylenebilir. Günümüzde de birçok insan hayvanlara karşı daha duyarlı olunması gerektiğinin bilincindedir. Bunun sonucunda da pek çok hukuk sistemi gibi Türk Hukuk Sisteminde de, hayvanların korunması kapsamında pek çok yasal düzenleme kabul edilmiştir.

a. 1 Temmuz 2004 Tarihli 25509 Sayılı Resmi Gazete’ de Yayımlanan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu:

Söz konusu kanun incelendiğinde 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümden anlaşılacağı gibi hayvanlar arasında bir ayrım yapılmamış, tüm hayvanlara söz konusu haklar tanınmıştır. Ancak söz konusu Kanun’da yer alan fiillerin suç olarak nitelendirilmeyip “kabahat” olarak değerlendirilerek idari para cezası ile cezalandırıldığı dikkate alındığında, ülkemizdeki yaptırımların yetersiz kaldığı, bu konudaki uygulamada önemli eksikliklerin bulunduğu, Kanun’un doğru bir şekilde uygulamaya konulamaması nedeniyle hayvan haklarının, olması gereken düzeye henüz gelemediği söylenebilir.

b. 12 Ekim 2004 Tarihli 25611 Sayılı Resmi Gazete’ de Yayımlanan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu:

İlk olarak bu kanunun 151. Maddesinde hayvanların mal olarak korunmasını hüküm altına almıştır.

İkinci olarak 181. Ve 182. Maddeler; toprağa, suya, havaya çevreye verilen zararlı atık veya artıkların hayvanların sağlığına zarar vermesi halinde bu atık veya artıkları çevreye veren kişinin eyleminden dolayı cezalandırılmasını öngörmüştür. Eylemin kasıtlı işlenmesi halinde 181. maddeye göre, taksirle işlenmesi halinde 182. maddeye göre ceza verilecektir.

c. 4 Şubat 2011 Tarihli 27836 Sayılı Resmi Gazete’ de Yayımlanan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu:

Borçlar kanununun 220, 359 ve 376. Maddeleri hayvanlarla ilgili düzenlemeleri içerir. Ancak bu kanundaki düzenlemelerin hepsi, hayvanların canlı birer varlık olma niteliklerini dikkate alsalar da hiçbiri canlı varlığın korunması düşüncesine dayanmamaktadır. Bununla birlikte, hayvan kirasına ilişkin 359. maddenin 2. fıkrasında hayvanların dolaylı da olsa korunmasına ilişkin yasal hükümlerin getirildiği söylenebilir. Zira söz konusu maddeye göre; “Kiracı, kiralanan hayvanları beslemek, onlara iyi bakmak ve kiraya verene para veya hayvanlardan elde ettiği ürünün belli bir payını ödemekle yükümlüdür”.

Sonuç olarak Türk hukuk sisteminde hayvan haklarının korunması ile ilgili yasal düzenleme yapılması gerekliliği çok geç fark edilmiş ve 2004 yılında “Hayvan Hakları Koruma Kanunu” ile hayvan hakları yasal korumaya dahil edilmiştir. Ancak ne yazık ki bu kanundaki fiiller suç değil kabahat olarak düzenlenmiştir. Bunun sonucunda halen ülkemizde hayvanlara karşı yapılan hiçbir zulmün önüne geçilememektedir. 

İnsanoğlunun hayvanlarla olan ilişkisi ekonomik çıkarların ötesinde, hayvanların da birer can olduğunun farkındalığıyla gelişmedikçe ve hayvan hakları somut ve işleyen hukuk kurallarıyla korunmaya başlanmadıkça; çok ileride olmayan bir zamanda insanlar kendi elleriyle kendi sonlarını getirmiş olacaklardır. Zira hayvanlar olmadan çevrenin doğal dengesinin sağlanabilmesi mümkün değildir.

Sena YENİ
Hukuk Fakültesi Öğrencisi

Kaynakça

Akbulut, O., Çobanoğlu, N. (2020). Türk Hukukunda Hayvanların Korunmasına İlişkin Yasal Mevzuat ve Bu Mevzuata Göre Hayvanların Hukuki Durumları. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (36) ,1-37

Kıvanç, Ö. (2019). Hayvan Hakları Tarihçesi, https://gazininpatileri.wordpress.com/2019/05/05/hayvan-haklari-tarihcesi

Yaşar, A., Yerlikaya, Y. (2004), Dünya’da ve Türkiye’de Hayvan Haklarının Tarihsel Gelişimi. Veteriner Bilimleri Dergisi.  20 (4), 39-46

Yılmaz,  H. (2006).  Hayvan Haklarına Bakış. TBB Dergisi. (62)

Wikipedia katılımcıları (2021). Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi. Vikipedi, Özgür Ansiklopedi