Hırsızlık suçu TCK bağlamında malvarlığına karşı işlenen suçlar başlığı altında ele alınmıştır.

1- HUKUKİ YARAR

Hırsızlık suçunda korunan hukuki yarar zilyetlik ve mülkiyettir.

2- MADDİ UNSURLAR

2.1.Fail ve Mağdur

Suçun faili herkes olabileceği hususu sabit olduğu gibi failin malın maliki olamayacağı unutulmamalıdır. Mağdur ise suça konu eşyası çalınan kişidir.

2.2.Suçun Konusu

Söz konusu suçun oluşabilmesi için suça konu eşyanın taşınır olması ve taşınır malın da başkasının zilyedinde olması gerekmektedir.

Eşyanın neler olabileceği hususunda doktrinde ayrımlar yapılmış olup işbu ayrımlara değinmek gerekmektedir. Şöyle ki;

İlk olarak fiziki varlığı olan şeyler eşyadır. Elbise, masa, vazo örnek verilebilir. Ancak hakkı cisimleştiren, temsil eden vesikalar, örneğin çek, poliçe, bono, hesap cüzdanı, seyahat bileti, piyango bileti, veri taşıyıcılar, [1] ayrıca banka kredi kartları [2] hırsızlık suçunun da konusunu oluştururlar.

İkinci olarak maddi bir varlığı bulunmamakla beraber ekonomik bir değer taşıdığından bahisle elektrik, su veya doğalgaz enerjileri de taşınır mal sayılmaktadır. Öyle ki bu enerjilerin zilyedin rızası olmaksızın kullanımı halinde ne gibi müeyyide ile karşılaşılacağı konusunda TCK ayrıca bir maddeye yer vermiş olup karşılıksız yararlanma adında bir suç öngörmüştür.

Bu hususta tartışmalı olan konu ise cesedin ceza yargısında eşya olup olmadığıdır. Doktrindeki baskın görüşe göre, üzerinde herhangi bir işlem tesis edilmemiş ceset eşya niteliğini haiz değildir. [3] Buna bağlı olarak kişi sağken vücuduna takılıp vücudun bir parçası haline gelen takma diş, kalp pili, protez gibi eşyalar ölüm ile beraber tekrar eşya niteliğini kazanır.

2.3.Fiil

Malın alınmasıyla suç tamamlanır. İşbu nedenle sırf hareket suçudur. Zarar suçudur.

2.4.Nitelikli Haller

- TCK madde 142/1 bağlamında hırsızlık suçunun nitelikli halleri şu şekildedir;

a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,

b) (Mülga: 18/6/2014-6545/62 md.)

c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,

d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,

e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,

f) (Mülga: 2/7/2012-6352/82 md.) İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

- TCK madde 142/2 fıkrası bağlamında suçun;

a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,

b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,

c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak,

d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle,

e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,

f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak,

g) (…) büyük veya küçük baş hayvan hakkında,

h) (Ek: 18/6/2014-6545/62 md.) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında, İşlenmesi hâlinde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, TCK madde 142/2-b bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.

- TCK madde 142/3 fıkrasına göre Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

- TCK madde 142/5 fıkrasına göre Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.

- TCK madde 143 hükmü uyarınca hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

3- MANEVİ UNSUR

Hırsızlık suçunun manevi unsuru, özel kast olarak gösterilmiştir. Maddenin lafzındaki “yarar sağlamak maksadıyla” şeklindeki ifadeden bahisle failin belli bir saikle hareket etmesi gerekmektedir.

4- HIRSIZLIK SUÇUNDA ŞİKAYET, ETKİN PİŞMANLIK, UZLAŞTIRMA

Suçun gerek basit gerekse nitelikli halleri resen soruşturmaya tabi suçlardandır. Dolayısıyla hırsızlık suçu, takibi şikayete bağlı suçlar arasında değildir. Ancak TCK madde 144 ve madde 146 açısından mağdurun şikayeti aranmaktadır.

TCK madde 168 hükmü uyarınca hırsızlık suçu sebebiyle mağdurun uğradığı zarar giderilirse, sanığa etkin pişmanlık nedeniyle ceza indirimi yapılması mümkündür.

24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunun 34’üncü maddesi uyarınca, takibi şikayete bağlı olmayan tehdit, hırsızlık ve dolandırıcılık suçları uzlaştırma kapsamına dahil edilmiştir.

5- GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Hırsızlık suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesi olup yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer asliye ceza mahkemesidir.

YARGITAY KARARLARI

SUÇA TEŞEBBÜS

Yargıtay 6.Ceza Dairesi 2006/20689 E. 2007/12956 K. Sayılı ilamı: "Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanığın ve yakalanamadığı için kimlikleri saptanamayan suç ortaklarının gece sayılan zaman dilimi içerisinde, yakınana ait deponun kepenk kilitlerini ellerindeki aletlerle hırsızlık amacıyla iki tanesini kırıp diğerlerini de kırmaya çalışırken yakalandığının anlaşılması karşısında; sanığın sübut bulan hırsızlığa kalkışma suçunun unsurları oluştuğu gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir."

AÇIKTA BIRAKILAN EŞYA HAKKINDA HIRSIZLIK SUÇU

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2016/4212 E. 2016/10628 K. 06.06.2016 Tarihli kararı: “….2- Suça sürüklenen çocuklar ..., ... hakkında hırsızlık suçundan, suça sürüklenen çocuk ...hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve silahla tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Suça sürüklenen çocuk ...'nin şikayetçi ...'nun bahçe kapısını çalması biçimindeki eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu, keza şikayetçi ...'ın aracının aküsünü çalması biçimindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesindeki adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun'un 141/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından yine suça sürüklenen çocuk ...'nin şikayetçi ...'nin aracının aküsünü çalması biçimindeki eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesindeki adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun'un 142/1-b maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi her iki fıkradaki cezaların aynı olması nedeniyle sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır….”

ANAHTARI ÜZERİNDE BIRAKILAN ARACIN ÇALINMASI, BASİT HIRSIZLIK

Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/1037 E. 2020/5109 K. 09.06.2020 Tarihli ilamı: “Tüm dosya kapsamına göre, park halinde ve kontak anahtarı üzerinde bırakılan motosikletin suça sürüklenen çocuklar tarafından çalınması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nın 141/1 maddesine uyduğu gözetilmeyerek TCK’nın 142/1-e maddesi uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmiş olması bozmayı gerektirmiş…”

HIRSIZLIK SUÇUNUN GECE VAKTİ İŞLENMESİ

Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/8917 E. 2011/6935 K. 29.11.2011 Tarihli ilamı: “geceleyin müşteri olarak gittiği alışveriş merkezinden mont çalmaya kalkışması ve kesintisiz izleme sonucu yakalanması eylemi sebebiyle hakkında 5237 Sayılı T.C.K.nun 142/1-b, 143, 35/2 maddelerine göre uyarlama kararı verilmesi gerekir.”

HIRSIZLIK SUÇUNDA MALIN DEĞERİNİN AZ OLMASI HALİNDE İNDİRİM

Yargıtay 6. Ceza Dairesi ve 33266 /2280 Sayılı 24.03.2016 Tarihli ilamı: “5237 sayılı TCK.nın 150. maddesinin 2. fıkrasındaki ‘malın değerinin azlığı’ kavramının, 765 sayılı TCK.nın 522. maddesindeki ‘hafif’ ve ‘pek hafif’ ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, ‘değer azlığının’ 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun, daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da değerlendirilip, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, somut olayda koşulları bulunmadığı hâlde, TCK’nın 150/2.maddesinin düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek cezadan indirim yapılması”

BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI SURETİYLE HIRSIZLIK SUÇU

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2009/11-193 E., 2009/268 K Sayılı ve 17.11.2009 Tarih. İlamı: “Sanık Volkan’ın, firari Saim ile birlikte hareket ederek, daha önceden haksız bir şekilde ele geçirdikleri katılan firmanın internet bankacılık şifresini kullanmak suretiyle, katılanın Ş Bank Ankara K… Şubesindeki hesabından 10.750 YTL’yi Ş…Bank İstanbul Z Şubesinde sanık Volkan adına açtırdıkları hesaba havale edip, aynı gün banka hesabında bulunan, taşınır nitelikteki parayı bilişim sistemini kullanmak suretiyle kendi hesaplarına geçirmeye, katılanın rızasına aykırı olarak mal varlığında azalmaya neden olmaya; başka bir anlatımla var olan veriyi başka bir yere göndermekten ziyade, bu verinin temsil ettiği parayı alarak mal edinmeye yöneliktir. Kaldı ki sanığın katılanın internet bankacılık hesabında bulunan parasına ulaşmak için bilişim sistemlerini araç olarak kullanmaktan başka alternatifi de yoktur. Dolayısıyla olayımızda, 5237 sayılı TCK’nın 142/2-e maddesinde düzenlenmiş bulunan “bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık” suçunun gerçekleştiği kabul edilmelidir. Şu halde, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nin 142/2-e maddesindeki nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi karşısında, 244. Maddenin 4.fıkrası uyarınca uygulama yapma olanağı da bulunmamaktadır.”

TANINMAMAK İÇİN TEDBİR ALMAK SURETİYLE HIRSIZLIK

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/4898 E., 2021/20606 K. Sayılı ilamı: “Park halinde bulunan otoların kapılarını kurcalayan ellerinde eldiven, başlarında kar maskesi bulunan üç şahsın olduğunun bildirildiğinin anlaşılması karşısında suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nin 142/2-h ve 142/2-f maddesindeki suçların oluşturduğunun gözetilmemesi…”

HIRSIZLIK SUÇUNUN PAYDAŞ VEYA ELBİRLİĞİ İLE MALİK OLUNAN MAL ÜZERİNDE İŞLENMESİ

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2014/17714 E. 2015/22132 K. Sayılı ve 01.12.2015 tarihli ilamı: “Müşteki, sanık ve tanık anlatımlarında suça konu olayın paydaş şeklinde malik olunan taşınmaz olduğu anlaşıldığı eylemin bu haliyle TCK'nin 144/1-a maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu; ve hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 Sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik CMK'nin 253/1. Madde hükmü uyarınca, sanığın üzerine atılı TCK'nin 144/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun Kanun'un 35. maddesiyle değişik CMK'nin 254. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, bozmayı gerektirmiştir.”

Stj. Av. Melek Özge BOZKURT
 

------------------

[1] Wessels/Hillenkamp, Erem, Türk Ceza Hukuku IV, s. 748-749

[2] Özbek/Kanbur/Dogan/Bacaksiz/Tepe, Özel Hükümler, (3), s. 547; Eker, Hırsızlık Suçları, s. 14. Karşı görüs için bkz. Tezcan/Erdem/Önok, (8), s. 522. Yargıtay da banka veya kredi kartlarının çalınarak veya zorla alınarak bankamatikten para çekilmesi veya alışverişte kullanılması halinde hem hırsızlık veya yağma suçunun (m. 141, m. 148), hem de banka veya kredi kartların kötüye kullanılması suçunun (m. 245) oluşacağına karar vermektedir.(bkz. Yarg. 11. CD, 11.11.2009, 17334/12886; Yarg. CGK, 30.03.2010, 11-17/65; Eker, Hırsızlık Suçları s. 14, dpn. 7

[3] Küllerin ceset kapsamında olduğuna ilişkin görüş için bkz. Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, (18), s. 515; Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, (14), s. 603