Çoğumuzun bırakın hukukun normlarından haberdar olmayı daha hukuku kelimesini tam olarak kibarca söyleyemeyen ve hukuğu kelimesinin aslında hukuku diye yazılması gerektiğinden haberi yoktu. Yeniydik ve sistemin nasıl işleyeceğinden habersizdik ancak elbette içimizde adalet duygusuyla yanıp kavrulan, bir şekilde bir şeyler yapıp ülkede adalete ve hakkaniyete olan ihtiyacı bir nebze de giderebilirim aşkıyla başlayanlarımız vardı.

Hocanın ilk dersinden hatırladığım birkaç söylem hatırıma düştü, hocanın amfide ilk sorusu klasik soru olsa da manidardı. ‘’ gençler neden hukuk neden, başka meslek mi yoktu ?’’ minvalindeki sorusu, muhatabını arıyordu. 200 kişilik sınıfta ağzı bıçak açmayınca hoca rastgele kaldırmaya başladı.

- Sen sen yeşil tişörtlü, neden hukuku seçtin?

- Hocam babamın şirketi vardı ve bir oğlum hukukçu olsun da uyuşmazlıklarımızı

çözsün bize güç kuvvet olsun diye babam istedi diye seçtim.

- Anladım oturabilirsin.

- Peki sen?

- Hocam ben de Kurtlar Vadisindeki Avukat Elif’ten, Savcı Leyla’dan etkilendim

ondan seçtim.

Sınıfta bir gülüşmeler… Hoca da acımsı bir tebessüm…

- Peki, sen evladım?

- Hocam ben aslında Biyogenetik Mühendisliğini çok istiyordum ama ailemin ısrarları üzerine hukuk yazdım yoksa istekli değildim.

O gün hocanın bizden pek ümitli olmadığını derin teessürle hissettim…

Anlayacağınız her söz hakkı alan aslında okuduğu bölümün muhtevası bakımından bir açıklama yapamadan oturdu. İçimizde susanlar elbet vardı ama onlar da ilk günden hukukçuluk yapıp da şovmen görüntüsü çizmeyeyim diye çekindiğinden kalkmamıştır diye düşünmeden edemiyorum…

O gün içimden şunu diyebildim; desene yandık Ömer mesleği aşkla şevkle yapan yoksa hukuk pazarlama şirketine hoş geldik diye.

Evet bugün bunları hala diyebiliyorum çevreden gördüğüm meslektaşlarımızın özellikle de yeni jenerasyon dediğimiz sosyal medyadaki fenomen avukatlarımızın hali, ahvali ve birikimi bu dediklerimizi özetler nitelikte.

Tekrar ediyorum her zaman istisnalar mevcut ve istisnaları baş tacı ederiz ama artan hukukçu nüfusumuzun, git gide obezleşen meslek dallarımızın gidişatı hayra alamet değil.

- Mesleki etik ve enformasyondan uzak birçok hukuk fakültesi mezunu veriyoruz.

- Adalet duygusu aşılamadan birçok gencimiz bu meslekleri icra etmeye başlıyor.

- Nihayetinde mesleğe sadece ticari kaygılarla bakan nice hukukçumuz oluyor.

Eminim artık bu kanayan yaraya bir merhemin zor üretileceğini hepimiz düşünüyoruz ve ümidimiz epey azalmış durumda ancak buradan bugün mesleğe yeni başlayan biri olarak haddimi aşmadan söylemek isterim ki; eğer adil davranmayacaksam adalete su gibi muhtaç olanların yanında durmayacaksam, kişisel menfaatlerime kapılıp toplumun menfaatlerinin yok sayacaksam ez cümle; bu mesleği hakkıyla icra etmeyeceksem, meslek bana nasip olmasın.

İddialı bir cümle gibi dursa da adaletin kangrenleştiği bu çağda şuna inancım tam; Allah iddiası boş olmayanın iddiasından vurmaz aksine ona yardım eder.

Merhaba hukuk camiası. Ben de buradayım.

Sevgi ve muhabbetle.

Av. Ömer MERTOĞLU