İdare hukuku, idarenin işlem ve eylemlerinin sınırlarını belirler. İdarenin bu sınırların dışına çıkması ya da yasaların öngörmediği bir şekilde davranması halinde kişilere karşı olan sorumluluk ve yaptırımları düzenler.

İdare kanuna bağlı kalmak ve hukukun genel ilkelerine uygun şekilde hareket etmekle yükümlüdür.

İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Bu tür işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıklar idari yargıda görülmektedir.

İdarenin yaptırım gücü, ağır zararlara ve telafisi güç zararlara neden olabilmektedir.

İdarenin sorumluluk halleri nelerdir?

İdare gerçekleştirmesi gereken hizmeti güç, kötü veya hiç yerine getirmezse idarenin kusur sorumluluğu doğar. Ancak bazı durumlarda hiçbir kusuru olmasa dahi idare ortaya çıkan zarardan sorumlu olur. Bu duruma İDARENİN KUSURSUZ SORUMLULUĞU denilmektedir.

Kamu görevlisinin görevini yerine getirirken uğradığı zarar, bir hizmetin ifa edilmesi sırasında hizmetin doğası gereği üçüncü kişilere verilen zarar buna örnektir.

İdare hukukundaki tazminat davası nedir?

İdare hukukundaki tazminat davalarına tam yargı davası denilmektedir. Bu davanın açılabilmesi için meydana gelen zararın tespit edilebilmesi gerekir.

Zarar, idari eylemden kaynaklanmış ise durumun öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içerisinde dava açmak gerekir.

Ancak zararın kaynağı idari işlem ise 60 gün içerisinde dava açmak gerekmektedir.

ZARAR, İDARİ EYLEMDEN KAYNAKLANMIŞ İSE ÖNCELİKLE İDAREYE BAŞVURMA ZORUNLULUĞU VARDIR. ANCAK İDARİ İŞLEMDEN ZARAR GÖRENLER DOĞRUDAN TAM YARGI DAVASI AÇABİLİRLER.

İdare kavramı nedir?

İdare kelimesi, bir faaliyeti ifade ettiğinde, maddi veya fonksiyonel anlamda kullanılmış olur. Buna göre fonksiyonel anlamda idare, devletin kendine özgü amaçlarına ulaşmak için yerine getirdiği faaliyetlerin tamamıdır.

İdare kelimesi hukukta, bir teşkilatı, bir idari birimi, bir resmi daireyi de ifade edebilir. Bu anlamda idare, herhangi bir yönetim işinin yapıldığı veya resmi bir işin görüldüğü daire, kurum, kuruluş veya yeri ifade etme için kullanılmaktadır.

 Kısaca idare kamusal işlemlerin yürütülmesini ifade eder.

İdari faaliyet ile bireysel faaliyet arasındaki farklar nelerdir?

İdarenin amacı kamu yararıdır. İdare, genel yararı tatmin etmeyi amaçlar. İdare bundan başka amaç gütmez. Buna karşılık özel hukukta kişisel yarar söz konusudur.

Bireylerin birbiriyle olan ilişkilerinde daima eşitlik vardır. Ancak devlet ile birey söz konusu olduğunda kamusal yarar üstün tutulur.

İdari faaliyetin yasal dayanağının bulunması zorunludur. Özel kişiler ise istedikleri zaman kanunla yasaklanmamış her konuda faaliyette bulunabilirler.

İdari faaliyetin araçları idari işlemler ve idari eylemlerdir. İdari işlem ve eylemlerin, özel hukuk işlem ve eylemlerinden en önemli farkı, genellikle tek yanlı irade açıklaması ile kendiliğinden gerçekleştirilmeleridir.

İdare, kural olarak faaliyetlerini yerine getirirken, başka hiçbir makam veya organın izni ya da onayı olmadan karar alır ve yine hiçbir makam veya organın izin ya da onayı olmadan bu kararları uygular. İdarenin bu yetkisine re’sen hareket, re’sen icra yetkisi adı verilir.

Bireyler arası ilişkileri düzenleyen özel hukukta tek yanlı işlem türleri çok sınırlıdır. Özel hukuk ilişkileri genellikle, karşılıklı irade beyanlarının uyuşmasıyla yapılan sözleşmelerin konusu oluşturur.

İdari faaliyet herhangi bir talep olmaksızın, kendiliğinden yerine getirilen, bütün ülkede yürütülen yaygın bir faaliyettir. Ayrıca idari faaliyet devamlı şekilde yani sürekli icra edilir.

İdari faaliyet, kamu hukukuna tabidir. Bireysel faaliyetler ise özel hukuka tabidir.

Demokratik hukuk devletinde idare nasıl olmalıdır?

Kamu hizmeti sunmak devlet için bir lütuf değil yükümlülüktür.

İdari faaliyet, gizlilik esrarından sıyrılarak yürütülmekte; bireylerin ve onların temsilcisi sayılan sivil toplum örgütlerinin katılımına açılmaktadır.

İdare hukukunun özellikleri nelerdir?

*İdare hukuku yeni bir hukuk dalıdır.

*İdare hukuku bağımsız bir hukuk dalıdır.

*İdare hukuku pozitif bir hukuk dalıdır.

*İdare hukuku, mevzuat birliği olmayan bir hukuk dalıdır.

*İdare hukuku içtihadi bir hukuk dalıdır.

*İdare hukuku statü hukukudur.

İdare hukukunun kaynakları nelerdir?

Yazılı hukuk, hukukun genel ilkeleri, örf ve adet, içtihat ve doktrin idare hukukunun kaynaklarını oluşturmaktadır.

Anayasa

Kanun = Geçici Kanun

Kanun hükmünde kararnameler

Tüzükler

Yönetmelikler

Diğer ( adsız) düzenleyici işlemler

Doktrin ( Öğreti)

İçtihatlar

Teamüller

Genel İlkeler

İdari yargıda dava türleri nelerdir?

İdari yargıda iptal ve tam yargı davası olmak üzere iki tür dava bulunmaktadır.

İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu, maksat yönlerinden birinden hukuka aykırılık varsa menfaatleri ihlal edilen kişiler iptal davası açabilirler.

İdari işlemlerden dolayı kişisel hakları zarar gören kişiler tam yargı davası açabilirler.

İdari davalarda yetkili mahkemeler neresidir?

Dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi genel yetkilidir. Genel yetki kuralı özel kanun ile yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması durumunda uygulanır.

İdari sözleşmeden kaynaklanan davalarda, sözleşmeyi yapan idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi yetkilidir.

İdari bir eylemden kaynaklanan davalarda, eylemin yapıldığı yerdeki idare mahkemesi yetkilidir.

İdari mahkemelere ilişkin yetki kamu düzeninden kaynaklanır ve mahkemece resen değerlendirilir.

Kamu görevlilerine ilişkin davalarda yetki kuralı nasıldır?

Kamu görevlilerinin atama ve nakilleri ile ilgili davalarda, kamu görevlisinin atanmış olduğu veya bir önceki görev yerinin bulunduğu idare mahkemesi yetkilidir.

Kamu görevlisinin görevine son verilmesi veya görevden uzaklaştırılması halinde son olarak görev yaptığı yerdeki idare mahkemesinde dava açılmalıdır.

Memurların görevinin sona ermesine sebep olacak disiplin cezaları dışında, her türlü disiplin cezaları, sicil, özlük hakları ve parasal hakları ile ilgili davalarda görevli olduğu yerde bulunan idare mahkemesinde dava açılabilir.

İptal ve tam yargı davalarının farkları nelerdir?

Her iki dava türünde de yargılama usul kuralları aynıdır.

İptal davalarına sadece idari işlemler konu olduğu halde, tam yargı davasına, idari işlemler, idari eylemler, idari sözleşmeler konu olmaktadır.

İptal davasında davayı açan kişiye, davaya konu idari işlemin iptalini isteme olanağı sağlanmaktadır. Ancak tam yargı davasında, davacıya bir hakkın yerine getirilmesi, saldırının durdurulması, eski durumun geri getirilmesi, uğranılan zararın giderilmesi gibi farklı olanaklar sağlanmaktadır.

Tam yargı davaları öznel niteliğe sahiptir. ( yani sonuç sadece tarafları bağlar). İptal davaları niteliği ise nesneldir. ( duruma göre genel etkilidir.)

Tam yargı davasında davacı bir hakkın ihlal edildiğini öne sürmektedir. İptal davası açabilmek içinse bir hakkın ihlal edilmesi gerekmemektedir. Sadece bir menfaat ihlali olması yeterlidir.

İdare hukukunda birlikte dava açılması halleri nelerdir?

İdari yargılamada kural olarak, her idari işleme karşı ayrı dava açılmaktadır. Ancak aralarında ilişki olan konularda bir dilekçe ile birden çok işleme dava açılması durumu bazen daha fayda sağlamaktadır.

Her idari işlem için ayrı ayrı dava açılması kuralı istisnaları şu şekildedir:

Birden çok idari işleme karşı bir dilekçe ile dava açılması durumu.

Aynı işleme karşı, birden çok kişilerin, bir dilekçe ile birlikte dava açmaları hali.

Aynı işlemden doğan iptal ve tam yargı davalarının beraber açılması durumu.

İdare hukuku kapsamında açılabilen davalar nelerdir?

İptal Davaları

Kentsel Dönüşüm Hukuku ve İptal Davaları

Tam Yargı Davaları

Devletin Özel Mülkiyetindeki Taşınmazlar İçin Düzenlenen Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesinin İptali Davaları

Belediye Cezalarına Karşı Açılan İptal Davaları

İdarenin Düzenleyici İşlemlerinin İptali Davaları

Kamu İhaleleri Konusunda Danışmanlık ve Meydana Gelebilecek İhtilafların Mahkeme Önüne Taşınması Durumlarında Dava Takibi

Diğer Kanunların Açıkça İdare Mahkemesini Görevlendirdiği Davalar

Tahkim Yolu Öngörülmüş İmtiyaz Şartlaşma ve Sözleşmelerinden Doğan Uyuşmazlıklardan Hariç, Kamu Hizmetlerinin Birinin Yürütülmesi Adına Uygulanan İdari Sözleşmeler Sebebiyle Taraflar Arası Çıkan Anlaşmazlıklara İlişkin Tüm Davalar

İdare Mahkemesi yargılama sistemi nasıldır?

İdare mahkemeleri, yazılı yargılama sistemine göre yargılama yapmaktadır. İdari yargılamalarda inceleme ve analizlerin tamamı evraklar üzerinden gerçekleştirilir. İdare mahkemesi, idari davaların açılmasından sonra davayla ilgili gerekli olan tüm bilgi ve belgeleri talep edebilir.

Dava tarafları idari davayı açtıktan sonra, bu davalara ilişkin olarak delillerin tespitini istemek için Danıştay ve Vergi Mahkemeleri’nden talep edebilir. Bu mahkemelerde tüm yargılama sistemi evraklar üzerinden yapılmaktadır.

Bundan dolayı da tanık dinlenmesi ya da ifade alınması söz konusu değildir. Fakat bazı davalarda belgeler ve veriler toplandıktan sonra bilirkişi görüşüne başvurulabilir. İstisnai davalarda ise ivedi yargılama usulü kullanılması mümkün olabilmektedir.