1) AÇIK FATURA VE KAPALI FATURA KAVRAMLARI

Açık ve Kapalı fatura kavramları kanundan kaynaklanan kavramlar değildir. Ankara Ticaret Odası'nın 21.12.1948 tarihli ve 6.nolu " Teamül Kararı " ile açık - kapalı fatura uygulaması bir örf adet hukuk kuralı haline gelmiştir. Bu teamülden sonra çıkan 5590 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu'nun 5.maddesi hükmü odalara " Bölge içindeki ticari teamülleri tespit edip, örf ve adet haline getirmek" görevi vermiştir. Burada TMK. m.1 gereği hakimin kanunda uygulanabilir bir madde olmadığında örf ve adet hukukuna göre karar verebileceği göz önünde tutulması gerektiğinden yukarıda anılan teamül kararının yargılamada ispat açısından bir kaynak olduğu kabul edilmelidir.

Yukarıda zikredilen teamül kararına göre üst tarafına işletme kaşesi basılması (veya ticaret unvanın yazılması ) ve imzalanması halinde açık fatura, bu işlemin fatura altına yapılması halinde ise kapalı faturanın varlığından söz edilir.

Açık fatura, mal veya hizmet tesliminde müşterinin fatura bedelini faturanın düzenlendiği anda ödemeyip, sonradan ödemesi durumunda düzenlenir. Kapalı faturada ise ödeme faturanın düzenlendiği an yapılır.

Yargılamada açık veya faturanın tespitinde " fatura asılları " üzerinde inceleme yapılmalıdır.[1]

2) İSPAT FAALİYETİ AÇISINDAN ÖNEMLERİ

Bir faturanın açık veya kapalı olarak kabulü özellikle ödemenin yapılmış olduğuna dair karine teşkil etmesi açısından önem taşır.

Bilindiği üzere karine, bilinen bir olaydan, özellikle bilinmeyen diğer bir olayın veya hukuksal durumun varlığı ve yokluğu sonucunun çıkarılmasına imkan tanıyan kuraldır. Karine ispat bakımından önemlidir. Çünkü karineye, dayanan tarafın bir ölçüde artık o hususu ispat etmek durumunda olmadığı kabul edilmektedir. Karinede, belirli olan karine temeli ispat edilince, belirli olmayan karine sonucunun da gerçek olduğu kabul edilir. Bu kabul ispat yükünde özel bir durum olarak değerlendirilir.

Fatura tanziminde ödeme durumuna göre faturanın açık veya kapalı şekilde düzenlediğine hususuna özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. Bir örnek vermek gerekirse; ödeme yapılmadığı halde kapalı fatura düzenlenmesi alacağın ilgilisinden talebini riske atan bir davranıştır. Nitekim Yargıtay istikrar kazanan içtihatlarında [2], kapalı faturanın " borcun ödendiğine karine teşkil edeceğini" vurgulayarak yukarıda anılan ticari teamül kararını benimsemiştir. Bu durumda kapalı fatura düzenlenmesine karşılık ödemenin yapılmadığı hususunda ispat yükü davacıda olacaktır.

Açık fatura ise, mal bedelinin ödenmediğine karinedir. Bu durumda, aksinin yani ödenme savunmasının ispat yükü davalıya düşer.[3]

Burada vurgulamak gerekir ki ; Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257.maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendinde yer alan yetkiye göre dayanılarak tahsilat ve banka , benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle belgelenmesine dair yayımlanan çeşitli tarihli tebliğlerin hukuk yargılama usulünde yukarıda belirttiğimiz ispat kurallarını bertaraf etmesi söz konusu değildir. Zira bu idari düzenleme vergi hukukuna ilişkindir. Nitekim Yargıtay bir kararında [4], "kapalı faturanın borcun ödendiğine dair bir karine oluşturduğunu, Vergi Usul Tebliği'nin somut olaya uygulanamayacağını, karinenin aksini iddia edenin ispat yükü altında olduğu" belirterek yerel mahkeme kararını bozmuştur. Yargıtay son derece yerinde olarak imzası inkar edilmeyen bir " ödeme makbuzu" sunulması halinde dahi " borç bankadan ödenmedi" diye ödeme makbuzunun ihtilafın esasında dikkate alınmamasını hukuka aykırı bulmuştur.

Açık veya kapalı faturaların ödeme olgusu hakkında oluşturdukları karinenin aksinin ispatı mümkün olup HMK m.200 'de yazılı ispat kuralları geçerli olacaktır.

İspat, bir iddianın doğru ve gerçek olup olmadığı konusunda hakimi inandırma faaliyeti olduğundan kavramların gerçek anlamları, kapsamı ve sonuçları ile bilinmesi çok büyük önem arz etmektedir. Keza böylece ispat faaliyetinin odaklanacağı alan ve ispat yükünün tespiti kolaylaşarak yargılamaya hız ve kalite gelecektir.

Av. Ferzan AZİZOĞLU

KAYNAKÇA:

1-) Atalay, Pekcanıtez Usul, s.1585, 1655

2-) 23. HD, 2016/56 E. , 2018/3152 K., 15.05.2018 T ilamı,

3-) TUTUMLU, M. A., Ödeme Savunmasının Genişletilmesi - Açık Fatura - İspat Yükü, Terazi Hukuk Dergisi, 4.34, (2009): 171-175

------------------------------

[1] 19.HD, 2016/10175 E., 2016/7524 K, 01.11.2017 T.

[2] 23. HD, 2016/56 E. , 2018/3152 K., 15.05.2018 T.

[3] 19.HD, , 2002/5099 E. 2002/2101 K., 22.03.2002

[4] 13.HD. 2013/2176 E., 2013/12170 K. , 13.05.2013 T.