Gelişen teknoloji ile kişilik haklarına yönelik yapılan ihlallerin sayısının artmış olduğu gözlemlenmektedir. Bu ihlallere verilebilecek başlıca örnekler; elektronik posta yolu ile kişilik haklarının ihlali, web sitelerindeki yayınlar ile kişilik haklarının ihlali, spam gönderme yolu ile kişilik haklarının ihlali, alan adları yolu ile kişilik haklarının ihlalidir. Gerçekleştirilen ihlallerin ekseriyetle kişinin manevi varlığına yönelik haklarına ve kişinin mesleki-ekonomik haklarına yönelik olduğu görülmektedir.

E-posta vasıtası ile kişinin özel hayatına ilişkin resim, ses, belge vb. gereçlerin internet üzerinden yayınlanması kişilik haklarının elektronik posta yolu ile ihlaline örnek gösterilebilir. Söz konusu ihlal ile karşılaşan her birey dava yolu ile bu ihlalin durdurulmasını, ihlal sona ermiş ise hukuka aykırılığının tespitini, ihlal henüz gerçekleşmemiş ancak gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel ise bu ihlalin önlenmesini talep edebilir.

Web sitelerindeki yayınlar ile kişilik haklarının ihlaline örnek olarak bir kişinin herhangi bir sosyal paylaşım sitesi üzerinden diğer bir kişiye hakaret etmesi gösterilebilir. Türk Ceza Kanunu madde 125/1 , 125/2 ve 125/4 göz önünde bulundurulduğunda; internet ortamında kişinin şeref, onur ve haysiyetine yönelik yapılan saldırıların huzurda yapılmış sayılacağı ve cezalandırma aşamasına gelindiğinde internet ortamının “aleni” bir ortam olması sebebi ile cezanın artırılacağı görülecektir. 

İnternet ortamında yapılan yayınlar sebebi ile kişilik haklarının ihlalini engelleyebilmek adına 5651 Sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” çıkartılmıştır. Söz konusu bu kanunun 9. Maddesine göre; internet ortamında yapılan yayın ile kişilik haklarının ihlal edildiğini öne süren gerçek veya tüzel kişiler, bu yayını internet ortamına koyan içerik sağlayıcısına başvurarak, içerik sağlayıcısına ulaşamadığı takdirde ise yer sağlayıcısına başvurarak içeriğin kaldırılmasını talep edebilir. 06.02.2014 tarihinde getirilen  düzenleme ile kişilik hakları ihlal edilen gerçek veya tüzel kişiler önceden herhangi bir talepte bulunmaksızın sulh ceza hakimine başvurarak “erişimin engellenmesini” talep edebilirler. 

Türk Ceza Kanunu 23. Madde de kişinin huzur ve sükununu bozmaktan söz edilmiştir. Bu madde yorumlandığı zaman; kişinin talebi olmaksızın e-posta adresine dolandırıcılık ve pazarlama saiki ile gönderilen e-postalar, reklamlar kişilik haklarının spam yolu ile ihlaline sebebiyet verip söz konusu maddeye göre cezalandırılması yapılacaktır.

“Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.” (TCK. Md. 23)

Her bireyin yürütmüş olduğu faaliyet neticesinde sahip olduğu ticari ve mesleki itibarı vardır; bu itibar kişilik haklarının bir parçasıdır. Bireyin ticari veya mesleki itibarını lekelemeye yönelik gerçekleştirilen her tutum kişilik haklarının ihlali olarak değerlendirilecektir. İnternet ortamında haksız rekabet oluşturacak şekilde bir firmayı ya da ürünlerini kötülemek, firmadan ürün-hizmet alınmaması adına kampanyalar başlatmak vb. mesleki ve ticari itibara yönelik yapılan ihlaldir. Söz konusu ihlal ile karşılaşan firma yetkilisi Türk Borçlar Kanunu madde 57'ye dayanarak ihlale son verilmesini ve kusurun varlığı halinde zararın giderilmesini talep edebilir.

Av. İrem Pınar SERDAR / hukukihaber.net