Bu hafta ki yazımda işçinin haklı nedenlerle iş akdini feshedebileceği konusuna değineceğim. 4857 Sayılı İş Kanunun 24. Maddesi işçinin hangi durumlar karşısında belirli veya belirsiz iş sözleşmesini feshedebileceğini genel olarak ortaya koymakla beraber, yerleşik Yargıtay içtihatları da bu konu da kapsamlı bilgileri bize sunmaktadır.

24. Madde haklı sebeple feshi 3 ana başlık altında düzenlemiştir. Bu başlıklar:

1- Sağlık Sebepleri

İşçi yapmakta olduğu işten dolayı bir sağlık sorunu yaşarsa ya da çalıştığı iş yerinde işverenden veya başka işçilerden bulaşıcı ve işi ile bağdaşmayan bir hastalığa yakalanırsa iş sözleşmesini feshedebilir.

2- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri

Bu başlıkta işverenin iş tanımında işçiyi yanıltması, işverenin işçinin ücretini ödememesi, işçinin ya da ailesinin işverenin hakaretine uğraması, işçinin işveren tarafından mobinge maruz kalması ve işçinin işveren tarafından ya da o iş yerinde çalışan işçiler tarafından cinsel tacize uğraması durumunda sözleşmeyi haklı sebeple feshedebileceği düzenlenmiştir.

Kanunda düzenlenen durumların yanı sıra yerleşik Yargıtay içtihatlarında özel olarak belirtilen işçinin haklı sebeple iş sözleşmesini feshedebileceği durumlarda mevcuttur.

Bunlardan ilki erkekler için askerlik durumudur. 1475 sayılı yasanın 14. Maddesi işçinin askerlik hizmeti sebebiyle iş sözleşmesini feshi halinde kıdem tazminatı alabileceği hükme bağlamıştır. Bu durumda askerlik görevi sebebiyle işçi haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebilir ve kıdem tazminatı almaya hak kazanır. 

Ayrıca işçinin iş sözleşmesinde kabul etmediği değişikliler, işçinin farklı bir yere nakli, çalışma koşullarında değişiklik, çalışma koşullarının ağırlaştırılması, yurt dışı görevlendirilmesi, işyerinin taşınması, emeklilik, evlilik ( kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde fesih edebileceği) gibi haklı ve makul sebeplerle de işçi iş sözleşmesini fesih ederek ihbar ve kıdem tazminatı almaya hak kazanabilir.

3- Zorlayıcı Sebepler

Son olarak 24. Maddede; İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa işçi sözleşmeyi feshedebilir.

Yukarıda açıklanan durumların varlığı halinde işçi iş sözleşmesini feshedebilir. Fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması zorunludur. ( Borçlar Kanunu 435. Madde “…. Sözleşmeyi fesheden taraf, fesih sebebini yazılı olarak bildirmek zorundadır.)

İş yerinde yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle iş sözleşmesini feshetmek isteyen; hak etmiş olduğu ücretleri ve tazminatları işvereninden almak isteyen işçi hukuki açıdan nasıl bir yol izlemelidir?

İşçinin iş yerinden kaynaklanan sağlık sorunları sebebiyle iş sözleşmesini haklı bir şekilde feshedebileceği açıkça ortadadır. Bu durumu yaşan işçi ilk olarak iş sözleşmesinin fesih sebeplerini yazılı olarak işverenine bildirmek ve hak ettiği alacakları istemek zorundadır. Bu bildiri sonrası işveren eğer ki işçiye hak etmiş olduğu ücretleri ve tazminatları vermezse, işçi, işvereni temerrütte düşürmek ve yeniden bildirimde bulunmak amacıyla noterden ihtar çekebilir. Fakat ihtar çekmeden de iş davalarında yasal sürecin ilk aşaması olan zorunlu arabuluculuk müessesine başvurabilir.  Arabulucu uyuşmazlık taraflarını bir araya getirilerek (işçi, işveren) objektif bir şekilde taraflarla görüşme sağlayarak kendi çözüm yöntemlerini geliştirmeleri sağlanmakta ve iletişim kurmalarına aracı olmaktadır. Bu görüşmeler sonrası olumlu sonuç alınırsa zaten sorun çözülmüş ve işçi alacaklarını almış demektir. Fakat görüşmelerden olumlu sonuç alınamazsa, işçi bu durumda dava açmak zorunda kalacaktır. (İşçinin yeterli hukuk bilgisine sahip olmadığı düşünüldüğünde bu davayı avukatı yardımıyla yürütmesi, işçinin haklarının korunması açısından en doğru yöntem olacaktır.)