İŞKENCE SUÇU NEDİR ?           

Türk ceza kanunu 94/1. maddesine göre,’ bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel yönden acı çekmesine algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

SUÇLA  KORUNAN HUKUKİ YARAR :

Değerlendirdiğimiz işkence sucuyla korunan hukuki yarar esasında birden çoktur. Ancak asıl korunan hukuki yarar ‘insan onurudur‘ bunun haricinde korunan yararları vurgulamak gerekirse kişi dokunulmazlığı, kişi özgürlüğü, adliye ve kamu yönetiminde disiplin sağlama da korunan hukuki yararlar arasında yer edinmektedir. Bu itibarla denilebilir ki işkence suçu karma bir hukuki değer korumaktadır.

5237 sayılı türk ceza kanun da kişilere karşı işlenen suçlar  başlığı altında düzenlenmektedir. Ayrıca işkence  yasağı Anayasa ile de güvence altına alınmıştır.

FAİL VE MAĞDUR :

Önemine binaen işkence suçun faili üzerinde durmak gerekir. Zira bu suç özgü suçlardan oluşup faili ancak bir kamu görevlisi olur. kamu görevlisi TCK ‘nın 6/1-c. Maddesinde tanımlandığı gibi başka bir özellik aranmamaktadır. 

Suçun mağduru herkes olabilir. Ancak mağdurun kamu görevlisi ile bağlantılı muhatap olmuş olması gerekmektedir.

SUÇUN KONUSU :

İşkence sunun konusu, işkenceye maruz kalmış kişinin iç huzuru, şeref ve haysiyeti, vücudu, belirtmek gerekir ki bu suç aynı zaman da zarar suçudur.

SUÇUN MADDİ UNSURU : 

İşkence suçu seçimlik hareketli bir suçtur.  Zira 94.maddede suçun ancak

-insan onuruyla bağdaşmayan ve kişinin bedensel veya ruhsal  önden acı çekmesine yol açan davranışlarla

- insan onuruyla bağdaşmayan ve kişinin algılama ve irade yeteneğinin etkilenmesine yol açacak davranışlarla

- insan onuruyla bağdaşmayan ve kişinin aşağılanmasına ol açacak davranışlarla işlenebileceği belirtilmiştir.

Dikkat edilmesi gereken nokta her üç seçimlik hareketin otak özelliği insan onurudur.

Ayrıca belirtmek gerekir ki bu suç ihmali hareketle de işlenebilir. Örnek olarak bir kişiyi uzun sure aç susuz bırakmak. Ancak bunun olabilmesi için failin garantör sıfatına haiz olması gerekir.

Önemle belirtmek gerekir ki işkence suçunun oluşabilmesi için failin hareketlerinin mutlaka sistematik bir biçimde ve belirli bir süreç içerisinde gerçekleşmiş olması gerekir.

Bazı  harekeler ise nitelikleri gereği belirli bir süreçte gerçekleşip sistematik olma özelliği taşıdıklarından , bir kez dahi yapılması işkence suçunun harekete ilişkin şartı gerçekleştirmiş olur.

Yargıtay, belli bir süreç içerisinde süreklilik gösterme ve dolayısıyla sistematik olma halini 8.Ceza Dairesinin 13.12.2012 tarih ve E.2012/29994, K. 2012/38227 sayılı kararına  şu şekilde örneklendirmektedir. İşkence teşkil eden filler aslında kasten yaralama, hareket, tehdit, cinsel taciz niteliği taşıyan fillerdir. Ancak bu filler ani olarak değil, sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlenmektedir. Bir süreç içinde süreklilik arz eder bir tarzda işlenen en önemli özeliği, kişinin psikolojisini, ruh sağlığını, algılama ve irade yeteneği üzerindeki tahrip edici etkilerinin olmasıdır.

Belirtmemiz gereken bir diğer husus işkence suçunun 'kesintisiz suçlar' arasında sayılmaktadır .

SUÇUN MANEVİ UNSURU :

Suç ancak kasten işlenebilen bir suç olup , bunun için genel kast olması yeterlidir. Suçun ihmali davranışla işlenmesi halinde  de kastın varlığı aranmaktadır.

Suçun olası kastla işlenmesi mümkün değildir zira failin burada bilerek mağdura karşı bedensel ve ruhsal yönden acı çektirmek onun algılama ve irade yeteneğini etkileyecek sürekli davranışları bilerek ve isteyerek yapmalıdır.

SUÇUN HUKUKA AYKIRILIK UNSURU :

İşkence suçu için herhangi bir hukuka uygunluk nedeninin mümkün olabileceğini belirtmek  bir hkuk devletinde olanaklı değildir. Zira hiçbir sebep insan onurunun önüne geçemez, onu meşrulaştıramaz. 

Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış İşkence Suçunun Cezası Nedir? (TCK 95)

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence suçunun cezası şu şekildedir:

İşkence fiilleri, mağdurun ;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Konuşmasında sürekli zorluğa,

c) Yüzünde sabit ize,

d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, yarı oranında artırılır (TCK m.95/1).

İşkence fiilleri, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır (TCK m.95/2).

İşkence fiillerinin vücutta kemik kırılmasına neden olması halinde, kırığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (TCK m.95/3).

İşkence sonucunda ölüm meydana gelmişse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur (TCK m.94/4).

SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ :

TEŞEBBÜS :

İşkence suçu teşebbüse müsait bir suçtur. Bu bağlam da örneğin, mağdurun falakaya yatırılmak üzere hazırlanmışken polis memurunun son anda yakalanmış olması durumunda suçun teşebbüs aşamasında kaldığı söylenebilir.

İÇTİMA :

İşkence suçunun bazı ağırlaşmış hâlleri bileşik suça vücut verir.

İŞTİRAK :

İşkence suçu özgü suçlardan olduğu için suça iştirak TCK ‘nın 40/2 maddesi uyarınca ancak azmettirme veya yardım etme şeklinde ortaya çıkabilecek, kamu görevlisi olmayan bir kişinin bu suçta müşterek fail olarak rol alması mümkün olmayacaktır.

MUHAKEMEYE İLİŞKİN KURALLAR :

İşkence suçu takibi resen yapılır. Ayrıca bir muhakeme engeli olan izin usulü de 4483 sayılı kanun’un 2/5 maddesinden ötürü İşkence suçunun takibinde uygulanmaz.

Stj. Av. Remziye AKPİRİNÇ
 

KAYNAKÇA ;

Centel, Nur/Zafer, Hamide/Çakmut, Özlem, Kişilere Karşı Suçlar I, İstanbul 2007.

Ünver, Yener, Ceza Hukukuyla Korunması Amaçlanan Hukuksal Değer, Ankara, 2003.