Türkiye’de ise vaka sayısı 98’e yükseldi. Sağlık Bakanı Fahrettin KOCA’nın dün yaptığı açıklamada ise 89 yaşındaki bir vatandaşımız hayatını kaybetti.
Ülkemizde alınan tedbirlerin diğer ülkelere nazaran daha etkili olduğu görülüyor. Ülkemiz bu noktadaki sınavını güzel bir şekilde atlatıyor.
Bilindiği üzere umre ziyaretinden veya Avrupa ülkelerinden dönen vatandaşlar çeşitli yerlerde karantinaya alınıyor.
Bu karantinanın hukuki boyutunu da ele almak gerekir. Zira karantina alınan yurtlardan kaçmaya çalışan vatandaşlarımız olduğunu maalesef görüyoruz.
Türk Ceza Kanunun “Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar” bölümünde “Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma” başlığı altında madde 195 bu kapsamda değerlendirilecektir. TCK m.195’e göre Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. “ Bu hükümde de açık bir şekilde görüldüğü üzere karantina şartlarına uymayanlara 1 yıla kadar hapis cezası uygulanabilecektir.
Önemle belirtmek gerekir ki; TCK m.195’te düzenlenen 1 yıla kadar hapis cezasına hükmedilebilmesi için; zararın ortaya çıkmasına gerek yoktur. Burada düzenlenen maddenin saiki; tehlikenin önlenmesidir. Karantina şartlarına uymama sonucu; bir zarar ortaya çıkıp, hastalığın bir başka kişiye bulaşması ihtimalinde ‘kasten yaralama’ suçu vuku bulacaktır. Bulaştırılan hastalık nedeniyle ölüm gerçekleşmişse bu halde; durumun şartlarına göre ‘taksirle öldürme’ veya ‘kasten öldürme’ hükümleri uygulanacaktır.
Buna göre; ilgili resmi makamların, Sağlık Bakanlığımızın almış olduğu tedbirlere, kolluğun almış olduğu tedbirlere her vatandaşın uyma zorunluluğu olduğu görülmektedir.
Ülke ve dünya olarak önemli bir süreçten geçiyoruz. Bu süreci en az hasarsız bir şekilde atlatabilmek için yetkili makamlarca alınan tedbirlere harfiyen uymak gerekmektedir.
Av. Muhammed Emin ASİLKALKAN
