Dolaylı zarar kalemlerinden olan kazanç kaybı uygulamadaki adıyla gün kaybı zara, kazanç elde etmek için ticari amaçla kullanılan araçların kaza sırasında kullanılamayacak duruma gelmesi sonucu uğrayacağı kaybı ifade eder. Burada önemli olan aracın kullanılamayacağı zaman aralığıdır. Çünkü bu zaman aralığı tazminat oranının belirlenmesinde kullanılan çok önemli bir detay olarak karşımıza çıkmaktadır.

Teknik olarak kazanç kaybı zararlarından sigorta şirketleri sorumlu değildir. Zira Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının teminat kapsamında kazanç kaybı zararları yer almamaktadır. Nitekim Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6 Teminat Dışı Kalan Hallerin düzenlendiği maddenin k bendine göre: " Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri.." teminat kapsamı dışında tutulmuştur.

Araç, trafik kazası sonucunda zarar gördüğünde onarım süresince kullanılamayacağından, aracın kullanış amacına göre, kazanç kaybı belirlenmelidir. Bu zarar belirlenirken, aracın hangi amaçla kullanıldığı, hangi güzergahlar arasında kullanıldığı, araç kullanılırken yapılacak olan yakıt, ÖGS/HGS gibi zorunlu giderler hesaba katılmalıdır. Eğer, uğranılan zarara ilişkin yeterince delil sunulamıyorsa, Borçlar Kanunu 50. maddesi gereği, hakkaniyete uygun bir bedel tayin ve takdir edilmeli, sonucuna göre karar verilmelidir.

Uygulamada araç malikleri veya sürücüler zorunlu trafik sigortası yaptırdıkları ve primleri zamanında ödediklerinden hareketle hukuki uyuşmazlıklarda, tazminatın sigorta şirketinden istenmesi gerektiği yönünde itiraz etmekte iseler de hukuken sigorta şirketlerinin sorumlu olmadığı yasal mevzuatımız ve Yargıtay kararları gereğince açıktır.

Av. Büşra ÇETİN ÖZ