“Tavşan Ormanı’ndaki  devrimci demokrat yoldan ayrılma sakın!” diye seslenmiş annesi arkasından. (Ormanın adı Tavşan Ormanıymış, ama içinde uzun zamandır bir tek tavşan bile yokmuş – neden olmadığını birazdan öğreneceksiniz.) “Ayrılmam anne,” demiş Kırmızı Başlıklı Kız. Tam ormana girmiş, birkaç adım atmış ki, çalılıkların arasından bir ses duymuş. Yola birden bir kurt fırlamış. Kırmızı Başlıklı Kız korkusundan az kalsın elindeki sepeti düşürüyormuş. Fakat kurt hiç de öyle düşmanca görünmüyormuş. “Nereye böyle küçük kız?” diye sormuş kurt.

“Büyükanneme gidiyorum,” Köy'de seçimler var devrimcilerin,demokratların desteğini  götürüyorum demiş Kırmızı Başlıklı Kız. “Tavşan Ormanı’nın sonundaki ilk ev. Büyükannemin  seçimlerde  durumu  pek iyi değil. Bu arada adım ‘küçük kız’ değil, ‘Kırmızı Başlıklı Kız.’ ” “Özür dilerim,” demiş kurt. “Bilmiyordum. Bak sana ne diyeceğim. Ben bir koşu gidip Büyükannene senin yolda olduğunu, seçimler için devrimci dayanışma  haberini vereyim. Yalnız sakın yolda oyalanayım falan deme, olur mu? Başına bir şey gelmesini istemeyiz, öyle değil mi?” Kurt oradan hemen sıvışmış! Çünkü yakınlarda bir oduncu kılığında  birileri dolaşıyormuş. Eğer kızı hemen orada yerse, oduncunun kızın yardımına koşacağını biliyormuş. Kırmızı başlıklı Kız, çiçek toplayarak, kelebeklerin peşinden koşarak, kuş seslerini dinleyerek yolda ağır ağır ilerlerken kurt kestirmeden Büyükanne’nin evine varmış, kapıyı çalmış. Kurdun tüm planı büyükannenin kılığına girerek başta  onun yakınları olmak üzere   herkesten yeterli oyu alarak köyün muhtarı olmak ve  köyün merası, değirmeni, insanları kasabaya taşıma işleri süt sağım ve toplama işleri,  başta olmak üzere neyi var neyi yok ise  mideye indirmekmiş.

“Kim o?” diye seslenmiş içeriden yaşlı kadın. Kurt sesini değiştirerek, “Benim,   senin  devrimci demokrat, antişövenist,antifaşist,antiemperyalist torunun   Kırmızı Başlıklı Kız,”   büyükannne demiş. “seçimlerde  destek için sana  vekaleten oylar ,broşür için ,tanıtım işleri için para getirdim.” “Kapı açık güzelim,” diye seslenmiş Büyükanne. Kurt hemen içeri dalmış.  Muhtarlık hayalleriyle öyle dolmuş ve gözü dönmüş ki !  Bu yüzden Büyükanne’yi çiğnemeden bir lokmada yutuvermiş. Biraz sonra Kırmızı Başlıklı Kız Büyükanne’nin kapısını çalmış.

“Kim o?” diye seslenmiş kurt yumuşak bir sesle.
“Benim, Kırmızı Başlıklı Kız.”
“Kapı açık güzelim,”  diye seslenmiş kurt. “İçeri girebilirsin.”

Kırmızı Başlıklı Kız bir an için tereddüt etmiş. ‘Büyükannemin sesi ne kadar da garip böyle?’ diye düşünmüş. Sonra büyükannesinin hasta olduğu gelmiş aklına ve kapının mandalını kaldırıp açarak içeri girmiş. Kurt, Büyükanne’nin geceliğini giymiş, onun başlığını ve gözlüğünü takmış yatakta yatıyormuş. Yorganı boğazına kadar çekmiş, içerisi karanlık olsun ve suratı fark edilmesin diye de perdeleri iyice kapamış. Büyükanne neden perdeleri kapattın böyle niye ses seda yok.  Israrla sorunca seçimler nedeniyle yavrum demiş  rakiplerim evin içine dinleyip aleyhime propaganda yapıyorlar. bende böylece sesleri kıstım, ışıkları da kapattım böylece  ne ses ne görüntü. Tartışma filan olmayınca  açıklama yapmakta gerekmiyor. Bir iki tane  kanarya, bülbül var içerde,sevenlerini seçim döneminde  kızdırmamak için sesimi çıkarmıyorum seçimlerden sonra  icaplarına bakacağım. Zaten  eğer seçilemezsem onları benim icabıma bakacaklar. Büyükannenin bun anlatımları kırmızı başlıklı kızın aklını karıştırmış sağına soluna bakmaya çalışmış ancak loş ışıktan çok fazla bir şey görememiş. Kızın ikirciklenmesini gören  şefkatli bir ses tonuyla,  

 “Elindekileri oraya bırak da yanıma gel canım,” demiş kurt.
Kırmızı Başlıklı Kız vekaletleri,destek parasının ve öteberiyi  yatağın yanındaki  küçük masanın üzerine koymuş, ama hemen kurdun yanına gitmemiş. Çünkü Büyükannesi bir tuhaf görünüyormuş.
“Kolların neden bu kadar büyük Büyükanne?”
“Biz emekten yanayız hatta bizzat çok çalışıyoruz  ya  yavrucuğum” demiş kurt.
“Kulakların neden büyük, peki?”
“Bizi eleştirenleri daha iyi duyabilmek,hatalarımızı görebilmek  için !” demiş kurt.
“Gözlerin neden kocaman, peki?”
“ bana oy verecekleri ve vermeyecekleri daha iyi görmek için ,” demiş kurt.
“Dişlerin neden sivri peki?”
“  Seni daha iyi yiyebilmek için,” demiş kurt.

Bunu söyledikten sonra kurt artık daha fazla kendine engel olamamış ve yorganı bir tarafa atarak yataktan fırladığı gibi Kırmızı Başlıklı Kız’ı bir lokmada yutuvermiş. Sonra da karnı doyduğu için keyfi yerine gelmiş ve uykuya dalmış. Ama ne var ki kurt çok kötü horluyormuş. Hatta uykusunda  kendisinin aslında kurt değil  ormanın kralı aslan olduğunu , isterse aslan gibi kükreyebileceğini filan söylüyormuş. Hatta o kadar ileri  gitmiş ki aslanın sürüsünden çok sayıda  aslanın tırnakları ve dişleriyle birlikte kendi  ihtiyar heyeti azaları arasına geldiğini ,kendisinin de  aslan genlerinin ortaya çıkması için ayın 8'sini beklediğini o gece dolunay çıkarsa   başkalaşım geçirip aslan adam olacağını  filan söylüyormuş.   O sırada yoldan geçen tüm ahali bunları duyuyormuş .  Sesleri duyan  ahaliden eli sopalı bir  ormancı  içeri girip kurdun kafasına odunla vurmuş gerisini biliyorsunuz. Uykunuz gelmiştir garii

Kısmet olursa  muhtar adayı kurdun azaları üzerine de bir masal anlatacağız. Aksaçlı, Kara saçlı, Meçli Saçlı, Boyalı Saçlı, alabrus traşlı ve diğer  ihtiyar heyeti üzerine mümkünse dımne ve kelile den bir uyarlama gelecek.



Av.Mahmut Asrağ