Zamanla ilerleyen ve genetik bir hastalık olan kistik fibrozis hastalığı, akciğer enfeksiyonları ve sonraki safhalarda nefes alma kısıtlılığı ile sonuçlanmaktadır. Bu hastalık, CFTR geninde mutasyona yol açarak bazı proteinlerin işlevsiz hale gelmesine ve akabinde klor eksikliğine neden olmaktadır. Klor eksikliği ise hücre yüzeyinde suyun çekilmesini engelleyerek çeşitli organlardaki mukusun daha yaygın ve yapışkan hale gelmesi sonucunu doğurmaktadır. Böylece mukus, akciğer hava yollarını kapatır ve bazı mikrop, bakteri gibi yapılar akciğere hapsolur. Bunlar da iç organlarda enfeksiyona, iltihaplanmalara ve solunum yetmezliğine yol açmaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumunun ilaç politikalarına yönelik kararları ve bedeli ödenecek ilaçlar 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun verdiği yetkiye istinaden kurulan komisyonlarca belirlenmektedir. SGK tarafından bedeli ödenecek ilaçların listesine ve ilaç politikalarına İlaç Geri Ödeme Komisyonlarının çalışmaları doğrultusunda karar verilmekte olup, bedelinin ödenmesi uygun görülen ilaçlar Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ve eklerinde belirtilmektedir.

Kistik fibrozis hastalığının gen tedavisinde kullanılan ilaçlar ise yurtdışı kaynaklı olmaları ve çok yüksek fiyatları nedenleriyle SUT kapsamında olmayıp SGK tarafından karşılanmamaktadır. Bugün için SGK tarafından karşılanan ilaçlar ise gen tedavisine etkili olmayıp hastalığın yol açtığı enfeksiyon, iltihap gibi rahatsızlıkları iyileştirmeye yöneliktir.

Ancak Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere yüksek yargı ve ilk derece mahkemeleri, bu konuda vatandaşın hakkını gözetecek emsal kararlara imza atmaktadır. Anayasa Mahkemesi 2020 tarihli bir kararında hastanın tedavisi için kullanılan ilacın alternatifinin bulunmadığı ve bu ilacın kullanımından sonra hastanın sağlığında iyileşme olduğunu belirterek, bahse konu ilacın başvurucunun sağlığının tedavisindeki önemi ve aciliyeti gözetildiğinde, telafisi mümkün olmayan zararların önlenmesi için başvurucunun ilaç tedavisine devam etmesi gerektiğine karar vermiştir. Yakın tarihli başka bir kararında ilaçların karşılanması talepli davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesine; bir diğer 2020 tarihli kararında ise ilaçların bedelinin direkt SGK tarafından karşılanması gerektiğine, hastanın ilacı kendisinin satın aldıktan sonra bedelinin iadesi için Kuruma başvuracağı şeklinde bir uygulamanın hukuka aykırı olacağına hükmetmiştir.

Yargı kararlarında sosyal devletin “sağlık hizmetlerinden bireylerin yeteri kadar yararlanmasını sağlayan devlet” olduğu vurgulanmış ve bu hususun “insan hak ve özgürlüklerine saygı gösteren, kişilerin huzur, refah ve mutluluk içinde yaşamlarını güvence altına alan, kişi ile toplum arasında denge kuran, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak sosyal adaleti gerçekleştiren devlet” olmanın bir sonucu olduğu vurgulanmıştır.

Anayasa Mahkemesi’nin emsal kararları ile çizilen çerçeve kapsamında hastalar açacakları davalar ile tedavileri boyunca kesintisiz ve ücretsiz şekilde SGK tarafından ilaçların karşılanmasını talep edebilecekleri gibi ödedikleri ilaç bedellerinin de Kurum tarafından kendilerine iadesini talep edebileceklerdir. Ayrıca tedbir kararı ile ilaçların SGK tarafından derhal karşılanmasına karar verilmesi de mümkündür. Bu kapsamda aynı gün alınan tedbir kararları sayesinde hastalar dava açıldıktan çok kısa bir süre sonra ilaçlarına kavuşabilmektedirler.

Av. İdil MUZAFFER KAVUŞAN