1. Korona (COVID-19) Virüsünün İş Kazası Kapsamında Değerlendirilmesi

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. Maddesi; İş kazasını,

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olay..." olarak belirtilmiştir.

Bu nevi durumlar için Yargıtay, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. Maddesinde yer alan İş Kazası tanımının yorumunu geniş tutmaktadır. Nitekim yakın dönemde Yargıtay tarafından verilen bir kararda; “İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle Ukrayna’ya yapılan sefer sırasında kendisine H1N1 (domuz gribi) virüsü buluşan tır şoförü olan işçinin, Türkiye’ye döndükten sonra meydana gelen ölümünün iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiğini” belirtmiştir.

Dolayısıyla ilgili Yargıtay Kararından da anlaşılacağı üzere bu nevi durumlar iş kazası olarak değerlendirilmektedir. Bu kapsamda İşverenin korona virüsüne karşı gerekli tedbirleri almaması İş Kanunu 24. Madde kapsamında işçiye haklı nedenle derhal fesih hakkı dahi vermekteyken işyeri sağlığı ve güvenliği için gerekli tedbirlerin ivedilikle alınması gerekmektedir.

İşveren tarafından işyerinde gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda işçinin bu nevi bir virüs neticesinde hayatını kaybetmesi veya zarar görmesi halinde işveren açısından hem hukuki hem de cezai sorumluluk doğmaktadır.

2. İşverence İşyerinde Gerekli Tedbirlerin Alınması Gerekmektedir.

İşverenler tarafından, korona virüsüne yönelik ayrıntılı bir risk analizi ve koruma planı hazırlanmalıdır. Bu plan kapsamında işverenlerce iş sağlığı ve güvenliği amacıyla ilk olarak önleyici tedbirler alınmalıdır. Bu doğrultuda T.C. Sağlık Bakanlığı’nın kendi resmi sitesinde yayınladığı rehber, sunum ve bilgilendirme metinlerinin afiş olarak bastırılıp işyerinde çalışanlara gerekli bilgilerin verilmesi gerekmektedir.

Bununla birlikte, işyeri olarak nitelendirilebilecek yerler düzenli olarak dezenfekte edilmeli; işçiler için işyerinin belirli yerlerine dezenfektan konulmalıdır. Yine işyeri düzenli olarak havalandırılarak hava sirkülasyonu yaratılmalıdır. İşyeri hekimi, gerekli gördüğü her an işçiler için gerekli tedbirleri almalı; her işçi için olayın vahametine göre maske, alkollü mendil, eldiven, dezenfektan vb. malzemeler temin edilmelidir. Hatta bu hastalığın Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi hastalık olarak ilan edilmesinin ardından her işyeri için olayın niteliklerine ve salgının durumuna göre değerlendirilmek üzere işyerinin geçici süre ile faaliyetlerini durdurması dahi gerekmektedir.

Özellikle yurt dışı odaklı çalışan global firmalarda planlanan iş seyahatleri ertelenmeli; hatta yurt içinde duruma göre ofis çalışanlarına home ofis çalışma için izin verilmelidir.

3. Gerekli Tedbirlerin Alınmaması ve Aynı İşyerinde Corona Virüsü Kapmış İşçilerin Bulunması İşçilere Derhal ve Haklı Nedenle Fesih Hakkı Vermektedir.

İşçinin, aynı işyerinde çalışan iş arkadaşları veya işverenlerde salgın hastalık bulunması işçiler açısından İş Kanunu 24. Madde 1-b fıkrası gereğince işçiye iş sözleşmesini derhal ve haklı nedenle fesih hakkı vermektedir.

Yine aynı şekilde salgın hastalık nedeniyle işyerinin 1 haftadan fazla süreyle karantinaya alınması da yine İş Kanunu 24. Madde 3. Fıkrası gereğince zorlayıcı sebep sayılacak; işçiye iş sözleşmesini derhal haklı nedenle fesih hakkı verecektir.

Av. Kerem KÜÇÜKKARA