Çeklerde 10 gün ve 1 ay gibi kısa ibraz süreleri olduğu dikkate alındığında hak kaybı meydana gelmemesi açısından hamillerin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekmektedir.

Yazımızda yer alan açıklamalar, meşru hamil sıfatına haiz kişilerin genelge ile sokağa çıkma yasağı kapsamında bulunduğu haller için geçerlidir.

1-) Mücbir Sebep Halinde Çek İbraz, Protesto ve Eşdeğer Belirleme Sürelerinin Durumu

Çeklerin ibrazı ile ilgili mücbir sebep uygulaması Türk Ticaret Kanunu m.811 hükmünde yer almaktadır.

IV – Mücbir sebepler

MADDE 811– (1) Kanunen belirli olan süreler içinde çekin ibrazı veya protesto edilmesi veya buna denk bir belirlemenin yapılması, bir devletin mevzuatı veya herhangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkânsız bir engel nedeniyle gerçekleştirilememişse, bu işlemler için belirli olan süreler uzar.

(2) Hamil, mücbir sebebi gecikmeksizin kendi cirantasına ihbar etmeye ve bu ihbarı çeke veya alonja kaydedip, bunun altına, yerini ve tarihini yazarak imzalamakla zorunludur. 723 üncü madde hükümleri burada da uygulanır.

(3) Mücbir sebebin ortadan kalkmasından sonra hamil, çeki gecikmeksizin ödeme amacıyla ibraz etmek ve gereğinde protesto veya buna eş değerde bir belirlemeyi yaptırmak zorundadır.

(4) Mücbir sebep, ibraz süresinin bitiminden önce olmak şartıyla, hamilin bu sebebi kendinden önce gelen borçluya ihbar ettiği günden itibaren onbeş günden fazla devam ederse, çekin ibrazına ve protesto çekilmesine veya buna eş değerde bir belirlemeye gerek kalmaksızın başvurma hakkı kullanılabilir.

(5) Hamilin veya çeki ibraz etmekle, protesto çekmekle ya da aynı nitelikte bir belirlemeyi yaptırmakla görevlendirdiği kişinin, sadece kendileriyle ilgili olgular mücbir sebep sayılmaz.

Türk Ticaret Kanunu m.811/1 hükmü uyarınca 21.01.2020 tarihli genelge ile sokağa çıkma yasağı ile karşı karşı olan hamiller yönünden mücbir sebep gerçekleşmektedir. Bu halde çek ibraz süreleri uzayacaktır.

Mücbir sebebin gerçekleşmesi üzerine hamil, mücbir sebebi gecikmeksizin kendi cirantasına ihbar etmeye ve bu ihbarı çeke veya alonja kaydedip, bunun altına, yerini ve tarihini yazarak imzalamakla zorunludur.

İhbarın ne şekilde yapılacağı hususu noktasında ise 2. Fıkranın son cümlesi ile kanunun 723. Maddesine atıf yapılmıştır.

Türk Ticaret Kanunu m.723/5 hükmü uyarınca ihbarın noter kanalı ile yapılması gerektiği belirtilmektedir.

Yasak kapsamında olan kişilerin, noter kanalı ile ihbarda bulunması da yasak sebebiyle mümkün değildir. Bu nedenle, bu yolu tercih edecek kişilerin, noterler ile irtibata geçmesi ve ihbar metninin evde keşide edilmesi yolu ile yapılması mümkün görünmektedir. Yine bu hususta bir avukata vekalet verilebilir veyahut mevcut vekil eliyle bu işlem gerçekleştirilebilir.

TTK/811-3 uyarınca mücbir sebebin ortadan kalması ile birlikte hamil gecikmeksizin çeki ödeme amacıyla ibraz etmeli ve gerektiğinde protesto veyahut buna eşdeğer belirlemeyi yapmak zorundadır. Yasanın emredici nitelikteki bu hükmü uyarınca mücbir sebep olarak kabul edilen sokağa çıkma yasağının sona ermesini müteakip, gecikmeksizin çekten kaynaklı hakların korunması için çek ibrazı, protesto vb. işlemlerin tesisi gerekmektedir.

TTK/811-4 hükmü ile özel bir düzenlene yoluna gidilmiştir. Düzenleme ile, mücbir sebep, ibraz süresinin bitiminden önce gerçekleşmek şartıyla, hamilin bu sebebi kendinden önce gelen borçluya ihbar ettiği günden itibaren onbeş günden fazla devam ederse, çekin ibrazına ve protesto çekilmesine veya buna eş değerde bir belirlemeye gerek kalmaksızın başvurma hakkı kullanılabilecektir.

Bu hükmün uygulanabilmesi için hamilin ikinci fıkrada yer alan yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Yasa maddesi genel anlamda incelendiğinde kanun koyucunun ihbar yükümlülüğüne olan özeni dikkat çekmektedir. Bu nedenle yasak kapsamında olan hamillerin ikinci fıkrada yer alan ihbar yükümlülüklerini harfiyen yerine getirmesinin önemi elzemdir.

TTK/811-4 uyarınca, mücbir sebebin ibraz süresi birimi önce gerçekleşmesi ve hamilin bu durumu kendinden önce gelen hamile ikinci fıkraya uygun olarak bildirmesi ve durunu çek üzerine not etmesi üzerine, mücbir sebep ihbar tarihinden itibaren 15 günden fazla devam ederse artık hamil üçüncü fıkrada yer alan çek ibraz, protesto ve eşdeğer belirleme yapmaksızın çekten kaynaklı başvurma hakkını doğrudan kullanabilecektir.

Kanun koyucu son fıkrada mücbir sebep haline ilişkin bir belirleme yapma gereği hissetmiştir. Gerçekten de mücbir sebep halinin sadece hamil veyahut çeki ibraz, protesto ve eşdeğer belirlene için görevlendirdiği kişiler açısından oluşmuş olması bu madde kapsamında mücbir sebep olarak değerlendirilmeyecektir.

Madde uyarınca mücbir sebep halinin kişisel sebeplere dayandırılmayacağı açıkça ifade edilmektedir.

Kanun metni uyarınca yasak kapsamında yer alan hamillerin madde metninde yer alan yükümlülüklere harfiyen riayet etmesi, başvuru hakkının Korunması için son derece önemlidir.

2-) Mücbir Sebebin Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçuna Etkisi

Karşılıksız Çek Keşide Etme suçu Çek Kanunu m.5 hükmünde ayrıntılı olarak düzenlemektedir.

Çek Kanunu m.5/1:

“Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur.”

Açık kanun hükmünde belirtildiği üzere, karşılıksız çek Keşide Etme suçunun oluşabilmesi için “karşılıksızdır” işleminin yasal ibraz süresi içerisinde yapılması gerekmektedir.

Mücbir sebep nedeniyle düzenleme tarihine göre yasal ibraz süresi içerisinde çeki bankaya ibraz edemeyen hamilin, TTK/811-3 çerçevesinde yasal ibraz süresinden daha sonra gerçekleştirdiği ibraz işlemi bilindiği üzere hamilin başvuru hakkını korumaktadır.

Ancak, mücbir sebep halinde çekin bankaya yasal ibraz süresinden daha sonra ibraz edilmesi halinde artık keşideci hakkında “karşılıksız” işlemi yapılsa dahi bu işlemin Çek Kanunu m.5 kapsamında Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçu’nu oluşturmayacağını düşünmekteyiz.

Kanun koyucunun yasa metninde belirttiği ibraz süresi yasal ibraz süresidir. Mücbir sebep nedeniyle uzayan ibraz sürelerinin bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını düşünmekteyiz.

Açıklanan sebeplerle, TTK/811-3 şartlarında yapılan bir ibraz ve “karşılıksızdır” işleminin Çek Kanunu m.5 uyarınca Karşılıksız Çek Keşide Etme suçunu oluşturmayacaktır.

Av. Ali ÖZDEMİR