Merhaba;

Öncelikle toplumun kanayan yarası fakat adı çok bilinmeyen bir tümör hastalığı gibi olan, anlamı bir veya bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba psikolojik baskı, âdeta hayatı zehir etme, yaşamdan zevk aldırmama ve sosyal kabadayılık yapması anlamına gelen, çıkarları doğrultusunda yetkili erkin, karşısındakine eziyet vermek için gerektiğinde en kutsallarını bile silah olarak kullanmaktan çekinmeyen mobbing’i ele almak istiyorum. Maddi ve manevi tazminat zaten mobbing’in bir sonucu. Mobbing oluşum nedenleri, mobbing’in kanunlar çerçevesinde yaptırımları, Mobbing çeşitleri ve Mobbing den verilmiş örnek davaları toplumda oluşan istemler çerçevesinde ele almaya çalışacağım.

Mobbing deyince toplumda akla ilk gelen aile içi şiddet gelmektedir. Mobbing bir kavram ve sorun olarak tanınmaya başladıkça dikkatleri üzerine çekmiş, kamuda ve iş hayatındaki sorunlar arttıkça daha anlaşılır olmaya başlamıştır. Mobbing, sadece kamu görevlilerini değil tüm çalışanları ilgilendirmektedir. İş yerinde psikolojik baskıya maruz kalan çalışandan verim beklenemez. Performansı, üstlerinin kişisel ihtiraslarına kurban edilmiş çalışan, hem ailesi hem de toplum açısından bir kayıptır. Adalet olsa diğerleri olmasa olur fakat adalet olmazsa diğerlerinin olması pek bir şey ifade etmez.
Mobbing, işin akışına ya da bir davranışa ilişkin bir anlaşmazlıkla başlar. Daha sonra zorbanın saldırgan eylemleriyle devam eder, saldırganlığa zorbanın dışında yönetim veya iş arkadaşları da katılabilir. Süreç, baskıya maruz kalan kişinin psikolojisinin bozulması ve yakın çevresine zarar vermesi, işe son verilmesi ya da haksız yere cezalandırılması ve ya kişinin bir şekil de işten ayrılması ile sonuçlanır. Bu sonuç, çoğunlukla mobbingin bitmesi anlamına gelmez, çünkü kişi kötü huylu, asi ya da işten anlamaz olarak damgalanarak referansları kirlenmiş olur. 
               
Araştırmalara göre mobbing uygulayan yetkililere bu konuda en büyük desteği nevrotik (Daima güçlü olma isteği içinde ve iktidar açlığı içinde olan, Kötü niyetli ve hileli eylemlere başvurmaktan çekinmeyen, Antipatik özellikler taşıyan düşmanlıktan hoşlanan can sıkıntısı içinde zevk arayışında olan), korkak ve iktidar hırsı olan kişilerin verdiği görülmüştür.

Yaygın Mobbing Çeşitleri

Psikolojik istismar, bir insanın küçük düşürülmesi ya da korkutulmasıdır, ayrıca uzun dönemde oluşan duygusal şoku da temsil eder.

Gücün kötüye kullanılması, Tarih boyunca gücün politika tarafından bilinçsiz kullanımına birçok örnek vardır. Bu çoğu zaman, çok fazla gücün çok az insan tarafından kontrolünde; politik görüş ayrılıklarına, toplum eleştirisine ve diğer düzeltmelere izin vermediğinde karşılaşılmıştır. Benzer rejimler; despotizm ve diktatörlüktür.

Polis şiddeti, görev ve sorumluluk yetkisini kötüye kullanan polisin uyguladığı şiddettir. Polisin görevi sırasında neler yapıp neleri yapamayacağı kanunlar, yönetmelikler ve tüzüklerle belirlenir. Polisin şiddete dayalı tutumu için polisin aşırı stresli bir iş yaptığı, çalışma koşullarının ağır olduğu, gerekli eğitimin alınmadığı, kanunları yeteri kadar bilmedikleri, psikolojik destek al(a)madıkları, yeterli uzmanlığa sahip olamadıkları veya uzmanlığa önem verilmediği, siyasetten bağımsız olamayışı, zor anlarında sahipsiz kalışları, özlük haklarının verilmemesi, geçim derdi gibi nedenlerle bu tür olaylara neden oldukları düşünülmektedir.

Zulüm, zulüm göreceli bir kavram olmasına nazaran bir kişiye veya gruba başka bir kişi veya grup tarafından ısrarlı olarak kötü davranılmasıdır.

Aile içi şiddet, bir aile üyesinin, diğer üyesi veya eski üyesine karşı fiziksel ya da psikolojik olarak hükmetme ya da zarar vermesidir. Aile içi şiddetin en önemli nedeni geçim sıkıntısı ve eğitim eksikliğidir.

Fiziksel istismar ve çocuk istismarı, aile içi şiddetinin de bir parçası olabilir. Ancak çocuklara karşı yapılan şiddet eylemleri, çocuk istismarı altında incelenir. Her ne kadar göz ardı edilse de; fiziksel ve cinsel şiddet istismarlarının %90'ı aile bireyleri tarafından yapılmaktadır.

Mobbing Yapıldığı Nasıl Anlaşılır

Kendini göstermeyi ve iletişim oluşumunu etkilemek: Sözünüz kesilir, yaptığınız iş sürekli eleştirilir, jest ve bakışlarla ilişki kesilir, yazılı ve telefonda tehditler vs.

Sosyal ilişkilere saldırı: Kimse sizinle konuşmaz, diğerlerinden ayrılmış bir işyeri verilir, çalışanların sizinle ilişkiye geçmeleri yasaklanır, orada değilmişsiniz gibi davranılır, Eşit şartlarda çalıştırılmazsınız.

İtibarınıza saldırı: Arkanızdan kötü konuşulur, asılsız söylentiler çıkarılır, kararlarınız sürekli sorgulanır, özgüveninizi olumsuz etkileyen bir iş yapmaya zorlanırsınız.

Kişinin yaşam kalitesi ve mesleki durumuna saldırı: Hiçbir özel göreviniz yoktur, sürdürmeniz için anlamsız ve sahip olduğunuzdan daha az nitelik gerektiren işler verilir, işiniz sürekli değiştirilir, özgüveninizi etkileyecek şekilde işler verilir.

Kişinin sağlığına doğrudan saldırı: Fiziksel olarak ağır işler yapmaya zorlanırsınız, fiziksel şiddet tehditleri yapılır, doğrudan cinsel taciz ve fiziksel zarar görürsünüz.
                
Kanunlar Çerçevesinde Mobbing
           
177 maddeden oluşan 1982 Anayasası’ nın daha 10. maddesinde herkesin kanun önünde eşit olduğu vurgulanmıştır. Aynı şekilde İş Kanunu’ nun 5. maddesinde ’’İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamaz. İşveren, işçilere farklı işlem yapamaz.’’ denilmekle birlikte kanunda mobbing ile ilgili birçok madde bulunmaktadır.
             
Devlet memurlarının tabi olduğu 657 sayılı kanunun 10. maddesinde ’’Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır.” denilmektedir. Aksi bir durumda  657 sayılı DMK’ nin 21. maddesinde ’’Devlet memurları kurumlarıyla ilgili resmî ve şahsî işlerinden dolayı müracaat, amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idarî eylem ve işlemlerden dolayı şikâyet ve dava açma hakkına sahiptirler.” yer almaktadır.
                
Mobbing İdarî Değil Adlî Bir Suçtur
Türk Ceza Kanunu’ nun 105. maddesinde ’’Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına hükmolunur. Bu fiiller; hiyerarşi, hizmet veya eğitim/öğretim ilişkisinden kaynaklanan nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ya da aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlendiği takdirde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.’’ Aynı kanunun 109. maddesinde ’’Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. Kişi; fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu suçun kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.’’ denilir ki mobbing de bu kategoride değerlendirilmektedir.
               
Türk Ceza Kanunun da mobbing ile ilgili ağır maddeler bulunmaktadır. İşte bunlardan biri de 122. maddedir: ’’Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.’’ 94. maddede ’’ Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel/ruhsal yönden acı çekmesine, algılama/irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.’’denilmektedir.

TCK Madde 267- (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla,işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.

(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.

(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.

(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.

(7) İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adlî veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.

(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.
                
Mobbing’e maruz kalmış kişiyi korumak anayasamıza göre devlete düşmektedir

Anayasanın 5. maddesinde ’’ Kişilerin, toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.’’ devletin temel görevi olarak gösterilmiştir. Bireysel çözüm arayışında olanlar ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi ALO 170’ i arayarak psikologlardan yardım almaktadırlar. Ancak yukarıda sayamadığım onlarca kanun maddesiyle birlikte Kabahatler Kanunun da, Türkiye’ nin taraf olduğu birçok uluslararası antlaşmada ve başbakanlığın İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi genelgesine rağmen okullarda ve iş yerlerinde mobbing artık, kamunun ve iş dünyasının bir gerçeği haline gelmiştir.
                
Maddi Tazminat Davası Açma Şartları

Maddi Tazminat talep edebilmek için öncelikli olarak açılmış bir dava olması gerekmektedir. Maddi tazminat konusu ispat gerektiren bir husustur. Öncelikle maddi tazminat talebinde bulunan az kusurlu veya kusursuz olması gerekmektedir. Elinizde kanıt olmalıdır.

Manevi Tazminat Davası Açma Şartları

Manevi Tazminat kavramı gelişmiş ülkeler de tam karşılığını bulmuşken, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, Hukukun bağımsız ol(a)mayışı nedeni ile yeteri kadar anlaşılamamıştır. Manevi tazminat Türk Hukukunda henüz gelişmese bile boşanma davalarında şartların oluşması halinde mahkemece karar verilen bir tazminat türüdür. Manevi Tazminatları diğer tazminatlardan ayıran özellik ise bir kere istenmesi ve bedelin artırılamamasıdır. Manevi tazminat gereği uğranılan zarar bellidir. Bu zarar dava süresinde artırılamaz. O yüzden Manevi Tazminat talebinde bulunurken talep edeceğiniz rakamın değiştirilemeyeceğini düşünerek bir talepte bulunmalısınız.

Manevi Tazminat Dava Açma Süresi

İdarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir" kuralı gereğince, idarenin yapmış olduğu bir işlemden maddi veya manevi zarar gördüğünü iddia eden kişi ilgili idareye karşı idari yargıda dava açabilir. Bu dava, idarenin memuruna karşı değil, idareye karşı açılmalıdır. Dava açmadan önce ilgili idareye yazılı olarak idari başvuru yapılarak zararınızın miktarını da belirterek istemeniz gerekir. Olumsuz cevap verilmesi halinde, bu cevaptan itibaren 60 gün içinde dava açılmalıdır. Şayet, idare hiç cevap vermezse sizin başvurunuzun idareye ulaşmasından itibaren 60 gün beklemeniz ve bu 60 günden sonraki ikinci 60 gün içinde davayı açmanız gerekir.

818 sayılı Türk Borçlar Kanununun 60.maddesinde haksız fiilden doğan tazminat istemlerinde farklı başlangıç noktalarına bağlı olarak iki farklı zamanaşımı süresi konulmuş, tazminat isteminin dava yoluyla bu belirli süreler içinde ileri sürülmesi amaçlanmıştır. Borçlar Kanununun 60. maddesi haksız fiil nedeniyle tazminat davasının zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağını düzenlemektedir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve Ceza Kanunu’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse haksız fiil sorumluluğunda da bu uzun zamanaşımı süreleri uygulanır. Haksız fiilin işlenmesiyle birlikte zararın ortaya çıkmadığı, özellikle haksız fiilin zararlı sonuçlarının on yıllık azami süre geçtikten sonra gerçekleşme ihtimalinin olduğu olaylarda mevcut düzenlemenin zarar gören aleyhine sonuç doğuracağı, tatmin edici olmadığı söylenebilir. Yargıtay’ın son yıllarda verdiği bazı kararlarda, 818 sayılı Borçlar Kanununun 60. maddesindeki bir ve on yıllık zamanaşımı sürelerinin başlangıcının genişletici/ düzeltici yorumla “zararın doğduğu” tarihe ötelendiği, gerek bir yıllık gerek on yıllık sürenin ancak zararın gerçekleşmesiyle birlikte işlemeye başlayacağının kabul edildiği görülmektedir.
               
Mobbing’i sineye çeken çok çalışan olduğu gibi mobbing ile mücadele eden de çok çalışan vardır. Bu kapsamda sonuçlanan bir çok dava örneklerini sizlerle paylaşmak istiyorum. İnanıyorum ki bu davaların yaygınlaşması aynı zamanda çalışanları rahatlatacaktır.

------------------------------------------------

Vali Aleyhine Karşı, Kaymakam Olduğu Dönemde Belediye Başkanına Karşı Yürüttüğü Haksız Soruşturma Nedeniyle Açılan Emsal Tazminat Davası
T.C. S. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2011/169 Esas - 2011/305
TÜRK MİLLETİ ADINA
T .C.
S.
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2011/169 Esas
KARAR NO : 2011/305

------------------------------------------------

Hakim Aleyhine Manevi Tazminat Davası Hakkında Emsal Karar
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5509
KARAR NO : 2010/6519
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : ............... Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2008
NUMARASI : 2007/134-2008/219

------------------------------------------------

Manevi Tazminat Davası
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2013/4-1008
K. 2014/490
T. 9.4.2014

------------------------------------------------

Haksız soruşturma iznine 10 bin lira tazminat
03 Kasım 2011 13:31
Sakarya'nın Sapanca ilçesinde, kapatılan Kırkpınar Belediyesi'nin eski Başkanı Niyazi Bağdat, haksız soruşturma ve yargılamaya maruz kalmasına neden oldukları gerekçesiyle Mardin eski Valisi Hasan Duruer ve Özel İdare memuru İrfan Özdilek Nişancı aleyhine açtığı davayı kazandı. Duruer ve Nişancı, 10 bin lira tazminata mahkum oldu.

------------------------------------------------

Hâkime tazminat yükümlülüğü
HÂKİMİN "KEFİLİ" DEVLET: Hâkimlerin verdikleri karar ve işlemlerinden dolayı açılacak tazminat davalarında taraf devlet olacak. Hâkim - savcılar; bir tarafı kayırırsa, kin veya düşmanlık besleyerek, menfaat sağlayarak bir karar verirlerse, duruşma tutanaklarında olmayan sözler nedeniyle hüküm kurarlarsa devlet aleyhine tazminat davası açılabilecek. Yargıtay'da görülecek dava sonunda devlet ilgili hakim - savcı aleyhine rücu davası açıp uğradığı zararı hakim - savcıdan alabilecek.

------------------------------------------------

Biri müdür 4 öğretmen, mobbingden yargılanıyor
22 Mart 2011 07:30
Öğretmen Fahrinisa İçten'i mobbing uygulayarak mutsuzluk ve hayattan tiksinme' psikolojisine sokan 5 öğretmen, 12 yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıktı.

------------------------------------------------


Geç biten tazminat davasına AİHM'den 10 bin euro ceza
04 Mart 2011 23:34
İZMİR Barosu avukatlarından, bir çocuk annesi 39 yaşındaki Resmiye Barlas Törün'ün, geçirdiği kaza sonrası açtığı tazminat davasının geç bitmesi nedeniyle başvurduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM), Türkiye Devleti'ni 10 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etti.

------------------------------------------------

Lise müdürü, soruşturmacıdan tazminat kazandı
Ceza teklif eden müdür hakkında tazminat davası açılır ve bu müdür hakkında 2500 TL'lik tazminat kararı çıkar.
http://www.memurlar.net/common/news/documents/150528/bakirkoy7_sulh_hukuk_karar_2009_1063.pdf

------------------------------------------------

Memurunu aşağılayan yöneticiler yandı
17 Temmuz 2008
İşyerinde çalışanlara bağıran, sürekli aşağılayarak psikolojik saldırıda bulunan, "Sen bu işi beceremiyorsun" diye hakaret eden patronlar, yöneticiler yandı. Yargıtay işyerinde duygusal taciz üzerine açılan davayı onayarak benzer davaların da önünü açmış oldu.
Mahkeme, davacının üzüntüsünü bir ölçüde hafifletmek amacıyla davacı lehine 1000 YTL manevi tazminata hükmetti. Jeoloji Mühendisleri Odası temyiz etti. Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi ise iş mahkemesinin verdiği kararı yerinde bularak onadı.

------------------------------------------------

Göreve iade etmemeye katmerli ceza
25 Nisan 2008 08:21
'Göreve iade' kararı, bürokrasi çarkında 'kaybolan' memurlara Yargıtay'dan müjde: Görevine bir türlü dönemeyen memura hem bakan, hem imza sahibi MEB bürokratları tazminat ödeyecek
Kararda atama kararnamesinin altında imzası bulunan diğer bürokratların da olayda sorumlu olduğu belirtilerek "Davalılardan Remzi Kaya, Necat Birinci ve Bekir Erdoğan'ın da yargı kararlarının yerine getirilmemesi için gerçekleştirilen işlemlerin zeminini oluşturan işlemlerde imzaları bulunduğundan davacının zararında davalı Bakan'la birlikte müştereken ve müteselsilen (zincirleme) sorumlu tutulmaları gerekir" denildi. Budak'ın avukatı Ali Altay, kararın, Türkiye'de görevine iade edilme hakkı kazanan tüm memurlar için önemli olduğunu söyledi

------------------------------------------------

Mobbingte Bir İlk, Müdüre 3 Yıl Hapis Cezası
www.mynet.com › haber › yasam ›

------------------------------------------------

Sakallı işe giden çalışanına mobbing uygulayan müdüre 10 ay hapis
2010’ da Ankara 19. İş Mahkemesi çalıştığı kuruma top sakalla gittiği için mobbinge maruz kalan mağdurun şikâyetini haklı bulmuş ve kurumun mağdura tazminat ödemesine hükmetmiştir. Aynı şekilde Bursa’ da bir PTT müdürü Memur-Sen’ e bağlı Birlik Haber-Sen’ e üye çalışanını koruduğu ve aynı kurumda görev yapan Türk Haber-Sen ve Haber-Sen’ e üye personele ayrımcılık uyguladığı gerekçesiyle açılan davada Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesi suçlu müdüre 10 ay hapis cezası vermiştir.
 
 
Hasan UZUN
Bilişim Uzmanı /YAZAR/Bilirkişi/Adli Bilişimci