TANIM:

Halk arasında İzale-i Şuyu davası olarak da bilinen ortaklığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar/ortaklar arasında mevcut olan mülkiyet ilişkisini sona erdiren,ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.

GÖREVLİ MAHKEME:

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 4/1-b bendi uyarınca; taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalarına Sulh Hukuk Mahkemeleri bakmakla görevlidir.

YETKİLİ MAHKEME:

Taşınmazlara ilişkin ortaklığın giderilmesi davalarında taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Taşınmazların birden fazla olması halinde taşınmazlardan birinin bulunduğu yer mahkemesinde de dava açılabilir.(6100 Sayılı HMK 12. Md uyarınca)

Taşınırlara ilişkin açılacak davalarda ise; davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Davalıların birden fazla olması durumunda ise; davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde dava açılabilmektedir.

Sicile kayıtlı gemiler açısından açılacak işbu davalarda , sicile kayıtlı oldukları yer mahkemesi yetkilidir.

Sicile kayıtlı olmayan gemiler ise taşınır hükmünde değerlendirilerek davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açılır.

TARAF EHLİYETİ, HUSUMET VE TARAF TEŞKİLİ:

Ortaklığın giderilmesi davalarında ortaklardan/paydaşlardan biri veya birkaçı, diğer paydaşlara/ortaklara dava açabilir. Bu davalarda tapu kaydındaki tüm ortakların davaya dahil edilmesi zorunludur.

Dava devam ederken ortaklardan herhangi birisinin vefatı halinde, ölen kişinin mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekir. Bunun için de mahkemece davacı tarafa veraset ilamı çıkartabilmesi için bir yetki belgesi verilir. YARGITAY 14. HD. 2015/11097 E-2017/3209 K SAYILI KARARI “… Dava ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir...” şeklinde örnek verilebilir.

Elbirliği mülkiyetinde ortaklardan birinin alacaklısı olan kişinin bu alacağını tahsil etmesi için yetkili İcra Mahkemesinden yetki belgesi alması gerekir. Bu yetki belgesi ile terekeye konu mallar üzerinde ortaklığın giderilmesini talep edebilir. YARGITAY 14. HD. 2016/13379 ESAS-2020/1270 KARAR SAYILI KARARI ile “…Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir…”örneklendirebiliriz.

Tüzel kişilerin paydaş olduğu mallarda ortaklığın giderilmesi tüzel kişiliğin temsilcisi adına açılır.

Hissedarın kim olduğu tam olarak bilinemiyorsa; 3561 Sayılı Kanun çerçevesinde bu kişi için kayyım tayin edilerek davaya devam edilmesi gerekir.

Taraflardan birisi gaip ise bu kişi için gaiplik kararı ve akabinde mirasçılık belgesi alınarak mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekir.

Taşınmazın tapu kaydında vakıf kaydı varsa, Vakıflar İdaresinin davaya dahil edilmesi gerekir.

ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI AÇILAMAYACAK HALLER:

Mirasçılar arasında paylaşma sözleşmesi yapılabilir. Bu sözleşmenin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması ve tüm mirasçıların sözleşmeye geçerli bir şekilde katılmaları gereklidir. Resmi şekilde noterde yapılmalıdır. Paylaşma hakkının süresi 10 yıl ile sınırlıdır. Bu şekilde sözleşme yapılmış ise, mirasçılar ortaklığın giderilmesi davası açamazlar.

Ortaklığın giderilmesi uygun olmayan zamanda istenemez. Uygun olmayan zamandan maksat olağanüstü nedenlerden dolayı paylaşmanın hissedarlar için zararlı olacağı zamandır. Zamanın uygun olmadığı Türk Medeni Kanununun dürüstlük kuralına göre belirlenir.

Bazı Özel düzenlemeler nedeni ile dava açılamayacak haller de bulunmaktadır.(634 Sayılı Kamulaştırma Kanunu, 775 Sayılı Gecekondu Kanunu, 5544 İskan Kanunu, 6306 Sayılı Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun)

YARGILAMA USULÜ:

Ortaklığın giderilmesi davası basit yargılama usulüne tabidir. Taraflar dilekçelerinde tüm delillerini açıkça bildirmek, ellerinde mevcut delillerini eklemek ve başka yerlerden getirilecek belgeler için gerekli bilgileri belirtmek zorundadır.

Yazılı yargılamadan farklı olarak davacının dava dilekçesine karşı tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde cevap dilekçesi verilmektedir. Böylece dilekçeler teatisi safhası sona ermektedir.

İki taraf usulüne uygun davet edildikleri duruşmaya gelmezse, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Fakat taraflardan sadece davalı duruşmaya gelip davaya devam etmek istediğini bildirirse davaya devam olunur. Takipsiz bırakıldıktan sonra davası açılmamış sayılan bu dosyalarda sadece bir kez yenileme talebinde bulunulabilir.

ÖN SORUN /BEKLETİCİ MESELE

Ortaklığın giderilmesi davası devam ederken karar verilmeden önce öncelikle çözülmesi gereken sorunlar ortaya çıkabilir. Örnek verecek olursak; haricen taksim sözleşmesi olduğu iddiası, imar planı ile ilgili devam eden davanın sonucu, muhdesatın aidiyeti konusunda açılan davalar, paydaşlıktan çıkarma davası, vasiyeti tenfiz davası vb. sayabiliriz. Tapu kaydında mülkiyet durumunu etkileyebilecek her türlü ihtilaf durumu bekletici mesele yapılır.

YARGITAY 14. HD. 2016/13359 E-2020/2139 K SAYILI KARARI “…Tapu iptal ve tescil davası sonucunda verilecek karar ile dava konusu taşınmazın pay ve paydaş durumu değişebileceğinden mahkemece, açılan davanın sonuçlanmasının ve kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerekir…”

YARGITAY 14.HD. 2016/12261 E-2020/1359 K SAYILI KARARI “…Ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç vb. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK 165. Maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir…”

YARGITAY 14. HD. 2016/12532 E-2020/276 K SAYILI KARAR “…Taşınmazın tapu kaydı üzerinde kamulaştırma şerhi bulunmaktadır. Kamulaştırma evrakları getirilip taşınmazın mevcut durumu netleştirildikten sonra bir karar verilmesi gerekir…”şeklinde emsal kararlar mevcuttur.

ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASINDA TALEP EDİLEBİLECEK HUSUSLAR:

1.Aynen paylaşma suretiyle ortaklığın giderilmesi:

Taşınır mallarda aynen paylaşmanın olabilmesi için aynı türden malların her paydaşa paylaştırılması gerekir.

Taşınmaz mallarda aynen paylaşım kararının verilebilmesi için taşınmazın niteliği ile ilgili tüm kayıtlar dosyaya celp edilmelidir. Taşınmazın bulunduğu yere bilirkişi marifeti ile keşfe gidilmeli, uzman bilirkişilerce taşınmaz özellikleri ile hukuken ifrazının mümkün olup olmadığı değerlendirilmelidir. Aynen bölünerek paylaştırmanın mümkün olduğu durumlarda, bölünen parçaların değerleri birbirinden farklı ise eksik değerdeki parça için ivaz eklenerek denkleştirme sağlanır. Bu konuda da davada taraflar arasında anlaşma sağlanmalıdır.

Taraflar ayni taksim mümkün olduğu durumlarda paylaşım konusunda anlaşamazlarsa kur’a çekilmesi suretiyle hakim aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verebilir.

Taleple bağlılık ilkesine binaen hakim tarafların talepleriyle bağlıdır. Talep edilenden başkaca bir karar veremez. Bu nedenle tarafların aynen taksim mi satış suretiyle mi ortaklığın giderilmesini istediğini açıkça belirtmesi önem arz etmektedir.

YARGITAY 14. HD. 2018/3062 E- 2019/1211 K SAYILI KARARI “…Öncelikle aynen paylaştırma isteyen mirasçılar arasındaki paylaşma konusundaki ihtilafın en uygun biçimde çözümlenmesi ve taşınmazların değerleri arasında fark bulunması halinde, gereğinde farkı para ödetmek yoluyla, denkleştirmenin sağlanmasıdır. Ayrıca payların özgülenmesinde mirasçıların anlaşması asıl olup, anlaşamazlarsa kura çekilecektir…”

2.Satış yolu suretiyle ortaklığın giderilmesi :

Davacı veya davalı taraflardan herhangi biri öncelikle aynen taksim talebinde bulunmuşlarsa hakim aynen taksimin mümkün olup olmayacağını araştıracaktır. Aynen taksim mümkün olmadığı durumda ve taraflar dava dosyasında ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmesini talep etmişse hakim satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verecektir. Satış sonunda elde edilen paranın ortakların payları oranında dağıtılması kararda yazmak zorundadır. Verilen bu karar kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Türk Medeni Kanunu 699. Maddesi: “… Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir.

Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.

Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.” şeklinde paylaşma biçimi açıklanmıştır. Kanun satışın paydaşlar arasında arttırmayla yapılmasına olanak tanımıştır. Bu konuda paydaşların rızası ve dava aşamasında talepte bulunması gerekir.

YARGITAY 14.HD. 2016/7906 E- 2019/6113 K SAYILI “…Mahkemece paydaşlığın atış suretiyle giderilmesine karar verildiğinden satışın genel açık arttırma suretiyle yapılacağının hükümde gösterilmesi gerekirken temel ilkeden ayrılarak bu hususta talep bulunmadığı halde taşınmazların tapu kaydı ve mirasçılık belgesine göre pazarlık usulüyle satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesi ve satışına karar verilen taşınmazların bilirkişi raporunda belirlenen asgari satış bedeli olarak belirlenmesi doğru değildir…”kararını emsal verebiliriz.

3.Kat mülkiyeti kurulması suretiyle ortaklığın giderilmesi:

Kat mülkiyeti veya kat irtifakı ile arsa payına sahip olan kişi tüm arsa ile ilgili ortaklığın giderilmesini talep edemez. Bağımsız bölümler, bağımsız bir taşınmaz gibi dava konusu olup ortaklığın giderilmesi istenebilir.

YARGITAY 14. HD. 2016/12988 E-2020/1420 K SAYILI KARARI “… 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun7. Maddesi gereğince ‘Kat Mülkiyetine veya kat irtifakına tabi olan gayrimenkulde ortaklığın giderilmesi istenemez. Bağımsız bölümler bağımsız bir gayrimenkul gibi dava ve takip konusu olabilir. Bunlarda ortaklığın giderilmesi istenebilir.”

YARGITAY 14. HD. 2016/12510 E- 2020/278 K SAYILI KARARI “…634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 10. Maddesinin son fıkrası hükmüne göre kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaza üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında, ortak maliklerden birinin yargılamanın herhangi bir aşamasında paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması suretiyle yapılmasını istemesi durumunda, 12. Maddedeki belgeleri de tamamlattırıp taşınmaz mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar vermelidir…” şeklinde emsaller vardır.

YARGILAMA GİDERLERİ:

Ortaklığın giderilmesi davalarında her ne kadar davalı usulen hasım olarak gösterilse de işbu davalar çift taraflı davalardır. Davacı ve davalılar verilen karardan payları oranında yararlanmaktadır. Aslına bakılacak olursa kazanan ve kaybeden yoktur. Bu nedenle dava neticesinde verilen yargılama giderleri ve ilam vekalet ücretinden taraflar payları oranında sorumludur. Ancak feragat gibi nedenlerle davanın reddine karar verilirse yargılama giderleri davacı üzerine bırakılır.

YARGITAY 14.HD. 2015/16777 E- 2017/7188 K SAYILI KARARI “…Yargılama giderleri 6100 sayılı HMK’nun 323 ile 333. Maddelerinde düzenlenmiş; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretinin de YARGILAMA giderlerinden olduğu açıklanmıştır…Paydaşlığın giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar(ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır .Bu niteliği gereği sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir…” şeklinde emsal karar gösterilebilir.

KAYNAKÇA:

-Canan Ruhi-Ahmet Cemal Ruhi, İzale-i Şuyu Davaları, Ankara 2020, Güncel Yargıtay Kararları