Kararı ortaya çıkaran olayın gelişimi şu şekilde olmuştur;

Araç sahibi, aracını park etmesi için restoranın otopark görevlisine emanet etmiştir. Görevli, lokantanın diğer müşterilerine ait araçlarla ilgilendiği esnada araç kimliği belirsiz kişilerce çalınmıştır. Araç sahibi, aracını sigorta şirketine başvurdu ve sigorta şirketi … bin lirayı araç sahibine iade etmiştir.

Bunun üzerine sigorta şirketi, otopark görevlisi ve lokanta işletmecisine, ödenen bedelin iadesi için icra takibi başlatmıştır. Lokanta sahibi ve otopark görevlisi icra takibine itiraz etmiştir. Bu kez sigorta şirketi, itirazın iptali talebiyle İ… 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açmıştır. Mahkeme, sigortalı araç sahibinin aracı kendi rızası ile otopark görevlisi davalıya teslim ettiğine dikkat çekerek davayı reddetmiştir. Kararı davacı sigorta şirketi temyiz etmiştir.

Aracın emanet edildiği otopark görevlisinin davalı işletme sahibinin çalışanı olduğuna dikkat çekilen kararda; işletme sahibi işverenin, meydana gelen zarardan mesul olduğunu hatırlatan Yargıtay, teslim alanın aynı zamanda aracın başkaları tarafından götürülmemesi veya çalınmaması için her türlü tedbiri almak zorunda olduğuna hükmetmiştir. Mahkeme, ilk kararında direnince devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girmiştir.

Aracın, lokanta otoparkına bırakıldıktan 45 dakika sonra çalındığına vurgu yapılan Hukuk Genel Kurulu kararında şu ifadelere yer verilmiştir;

"Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir. Davada, dosya kapsamındaki belgelerden otopark alanının işletmenin hakimiyet alanı içinde olduğu belirlenmiştir. Bu durumda, aracın park edilmek üzere görevliye tesliminden sonra otopark görevlisinin aracı uygun şekilde park edip, vedia akdinin de gerektirdiği şekilde özen gösterip aracı kilitlemek ve hatta kapıların kilitli olduğunu kontrolünü müteakip anahtarın kendisi dışında başka bir kişi ya da kişilerin ulaşamayacağı bir yerde muhafazasını sağladıktan sonra diğer müşterilerin araçları ile ilgilenmesi gerekir.

Sigortalı araç maliki de, aracın güvenli bir yere park edileceği ve anahtarlarının da güvenli bir şekilde muhafaza edileceği inancıyla aracını emin sıfatı ile davalı otopark görevlisine teslim ettiğinin kabulü gerekmektedir. Aracın teslimi takiben 45 dakika sonra çalınması sebebiyle araç malikinin aracın çalındığı andaki konumunu bilmesi kendisinden beklenemez. Anahtarları üzerinde 45 dakika süre ile aracın bekletilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Yani, araç teslim edildiğinde poliçedeki özel şart ihlal edilmemiştir. Bu özel şartı ihlal etmeyeceği düşüncesi ile hareket edilerek taraflar arasında vedia akdi kurulmuştur. Araç işletenin aracın yeterli muhafazası sağlanmadan 45 dakika boyunca anahtarları üzerinde, her an çalınabilecek şekilde bırakılmasına rıza gösterdiğinin kabulü mümkün değildir. Taraflar arasındaki sözleşmesel sorumluluklar ve halefiyete (bir kimseye ait hakların başka birine geçmesi). dair düzenlemeler gereğince davalılar meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu sebeple de mahkemece zarar kapsamı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Yargıtay dairesinin bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Karar oy çokluğuyla bozulmuştur."

(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.03.2018 Tarihli 2017/17-3076 Esas 2018/498 Karar sayılı kararı için TIKLAYINIZ)

Bu bağlamda çalınan araçtan sorumluluk otopark sahiplerine / işletmecilerine aittir.

Faydalı olması dileği ile...

Av. Suat ŞAHİN