Ülkemizde bugün için toplam 18.933 yer sit alanı ilan edilmiş olup bu alanlarda yer alan taşınmazların kullanılmasına, yapı ve inşaat yapılmasına izin verilmemektedir. İzmir, Denizli, Kastamonu, Afyon, Ankara, Kütahya, Antalya, Kayseri, İstanbul gibi şehirler başta olmak üzere Türkiye’nin tüm bölgelerinde arkeolojik, kentsel, tarihi ve doğal sit alanlarına rastlanılmaktadır.

Sit alanı içerisinde kalan taşınmaz maliklerinin ise Hazineye ait başka bir taşınmaz ile trampa (takas) veyahut kamulaştırılarak kamulaştırma bedelinin ödenmesini talep etme hakkı mevcuttur. Burada ilgili taşınmazın bedeli, sit alanı ilan edilmeden önceki değeri esas alınarak hesaplandığı için vatandaşların mağdur olması da önlenmektedir.

Tabiat Varlıkları, Doğal Sit Alanları ve Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Kalan Yapı Yasaklı Taşınmazların Hazine Taşınmazları ile Değiştirilmesi Hakkında Yönetmeliğin “Trampa Edilebilecek Taşınmazlar” başlıklı 4 üncü maddesinde “Bakanlar Kurulu kararı ile tescil ve ilan edilen 1/1000 ölçekli onanlı koruma amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilen tabiat varlıkları, doğal sit alanları, orman rejimine tabi olmayan koruma alanları ve özel çevre koruma bölgelerinde kalan, Genel Müdürlük tarafından her yıl belirlenecek trampa programlarına alınan gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait taşınmazlar Hazine taşınmazları ile trampa edilebilir.” hükmü yer almaktadır.

2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun “Kamulaştırma” başlıklı 15 inci maddesinin (f) bendinde; “Sit alanı ilan edilen ve 1/1000 ölçekli onanlı koruma amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilen korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu parseller, başka Hazine arsa veya arazileri ile müstakil veya hisseli olarak değiştirilebilir. Sit alanı ilan edildiği tapu kütüğüne şerh edilen taşınmazları miras ve ölüme bağlı tasarruflar dışında sonradan iktisap edenlerin talepleri değerlendirilmez…” hükmüne amirdir.

Zikredilen hüküm uyarınca kamulaştırılması istenen parselin öncelikle trampası (takası) yapılmalıdır. Trampası teklif edilen Hazineye ait taşınmazın malik tarafından uygun görülmemesi halinde ise taşınmazın kamulaştırılması talep edilerek kamulaştırma bedeli malike ödenecektir.

İlgili yasal mevzuat gereğince; sit alanının türü fark etmeksizin yetkili İdari merciiye başvurularak taşınmazın trampası (takası) veyahut kamulaştırılarak kamulaştırma bedelinin malike ödenmesi mümkündür. Böylece vatandaşların salt sit alanı ilan edildiği gerekçesiyle taşınmazlarını değerinin çok altında satarak hak kaybına uğraması engellenmektedir. Zira trampa edilecek Hazine taşınmazı veyahut kamulaştırma bedeli belirlenirken, taşınmazın sit alanı ilan edilmeden önceki değeri esas alınmaktadır.

Av. İdil MUZAFFER KAVUŞAN