Bu madde kapsamında bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacaktır. Aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca hakaret fiilinin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde de belirtilen cezaya hükmolunacaktır.

Hakaret ihtiva eden kelime ve cümlelerin ise Kanunda ayrıntılı bir şekilde sayılması elbette ki mümkün değildir. Bu hususta genel çerçeve Yargıtay içtihatları başta olmak üzere yargı kararları ile çizilmektedir.

Beddua niteliğindeki sözler, eleştiri veya ağır eleştiri niteliğindeki kelime ve sözler, kaba hitap ve nezaket dışı kelime ve sözler ile salt rahatsız edici kelime ve sözler ise hakaret kapsamında değerlendirilmemektedir.

Yargıtay güncel içtihatları ile "retweet" etmenin yani üçüncü bir kullanıcı tarafından paylaşılan hakaret içerikli "tweet"in tekrar paylaşılmasının da hakaret suçunun unsurlarının oluşmasına yol açacağına hükmetmektedir.

Hakaret suçunun aleni şekilde gerçekleşmesi halinde de Türk Ceza Kanunu madde 125/IV uyarınca; verilecek ceza altıda biri oranında artırılacaktır. Hakaret fiilinin herhangi bir kısıtlama olmaksızın herkese açık yerlerde işlenmesi, belirlenmesi mümkün olmayan sayıda kişi tarafından görülme veya duyulması halinde aleniyet gerçekleşmiş olacaktır. Çok sayıda kişinin hakareti öğrenme imkanının bulunması aleniyetin gerçekleşmesi için yeterlidir.

Bu itibarla hakaretin basın-yayın yolu ile işlenmesi halinde aleniyetin gerçekleşeceği kabul edilmiştir. Sosyal medya platformlarında, kamuya açık profiller ile hakaret içeren bir yorum yapılması durumunda da aleniyet unsurunun gerçekleşeceği ve cezada arttırım gerekçesi teşkil edeceği kabul edilmektedir.

Ancak sosyal medya platformlarında yer alan özel mesajlaşmalar esnasında hakaret fiilinin meydana gelmesi halinde aleniyet unsuru bulunmayacağından dördüncü fıkrada düzenlenen işbu nitelikli halin söz konusu olmayacağı kabul edilmektedir.

Ceza Muhakemeleri Kanunu madde 253 gereğince; hakaret suçu uzlaşmaya tabi bir suçtur. Bu nedenle soruşturmaya devam edilebilmesi, akabinde kovuşturma aşamasına geçilebilmesi için öncelikle uzlaştırma prosedürünün işletilmesi gerekmektedir. Görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunacaktır. Uzlaşma teklifinde bulunulması veya teklifin kabul edilmesi, soruşturma konusu suça ilişkin delillerin toplanmasına ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılacaktır. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamaması durumunda soruşturmaya ve yargılamaya devam edilecektir.

Ayrıca hakaret suçu şikâyete tabi olup kamu makamlarınca re'sen soruşturulmaya başlanması mümkün değildir. Altı aylık şikâyet süresi ise suçtan zarar görenin “fiil ve faili” öğrendiği gün başlayacaktır. Suçtan zarar görenin şikâyetten vazgeçmesi de mümkündür. Ancak şikâyetten vazgeçen zarar görenin aynı fiil dolayısıyla tekrar şikâyette bulunması ya da davaya katılma talebinde bulunması mümkün değildir. Bir başka deyişle şikâyetten vazgeçmeden vazgeçilemez.

Av. İdil MUZAFFER KAVUŞAN