5237 Sayılı Kanunun 220 maddesi uyarınca  suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu;

“(1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.

(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.

(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur.

(5) Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır.

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan bahsedilmesi için;

a) Üye sayısının en az üç veya daha fazla kişi olması gerekmektedir.

b) Üyeler arasında gevşek de olsa hiyerarşik bir bağ bulunmalıdır.

c) Belirsiz sayıda suç işleme amacı taşımalıdır.

d) Kazanç sağlama amacı taşımalıdır.

e) Örgüt, niteliği itibariyle devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil ancak iştirak iradesinden söz edilebilecektir.

f) Yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçlara elverişli olması gerekmektedir.

Öte yandan Yargıtayın istikrar kazanmış olan kararlarına bakıldığında fı̇ı̇lı̇ bı̇r bı̇rleşme yeterlı̇ olup, örgütün varlığının kabulü ı̇çı̇n suç ı̇şlenmesı̇ne gerek bulunmamaktadır.

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunda yasada belirtilen suçlardan dolayı örgüt kuranların, örgüte üye olanların ya da yönetenlerin cezalandırılması için, örgütün araç ve gereç adedi, üye sayısının, hedeflenen suçları işlemeye uygun ve elverişli olması gerekmektedir.

En az üç kişinin suç işlemek amacıyla örgüt kurma konusunda anlaşmaları halinde bu suç oluşmakta, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde ise cezalandırılmaktadır. Örgütün bir diğer ayırt edici özelliği, en az 3 kişinin belirsiz sayıda suçu, birden fazla suç işlemek amacıyla bir araya gelmesidir. Örgütün amacı bir suç programını gerçekleştirmektir. Örgüt nı̇telı̇ğı̇ ı̇tı̇barı̇yle devamlılığı gerektı̇rdı̇ğı̇nden  kı̇şı̇lerı̇n bellı̇ bı̇r suçu ı̇şlemek veya bı̇r suç ı̇şlemek ı̇çı̇n bı̇r araya gelmesı̇ halı̇nde, örgütten değı̇l ancak ı̇ştı̇rak ı̇radesı̇nden söz edı̇lebı̇lecektı̇r. Uygulamada özellikle sıkça rastlanan en önemli hatalardan biri de iştirak halinde işlenmiş olan suçlar ile suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun ayrımında düşen yanılgıdır. Oysa ki yukarıda vermiş olduğumuz suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun ayırt edici özellikleri bulunmakta olup somut durumda bu belirleyici özelliklerin irdelenmesi gerekmektedir.

Tek kişi tarafından işlenebilen bir suçun, birden fazla kişi tarafından, bu kişilerin ortak iradeleri doğrultusunda birlikte gerçekleştirilmesi halinde, suçun iştirak halinde işlendiği kabul edilir.1 Suç örgütünün ve iştirak kavramının ayrımına önemle dikkat edilmeli, her somut olay kendi özellinde değerlendirilmelidir. Yargıtay 16. Ceza Dairesi yakın tarihli bir kararında bu ayrıma dikkat çekmiştir; “Örgüt kurma suçunun iştirakten farkı; örgütün devamlılığı ve belirlenmemiş sayıda suç işlemek amacıyla bir birleşme söz konusudur. Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir.” ifadesiyle, örgüt kurma suçunun, iştirakten farkını ortaya koymuştur.2

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 16.06.2016, 2013/5246 E., 2016/5163 K sayılı ilamında; “iştirak, şerikler arasında anlaşma net bir şekilde belirlenmiş olan bir veya birden fazla suç işlemek içindir. İşlenecek suçun sayısı, konusu ve mağdur bellidir. İştirak gereği suç işlendiğinde anlaşmanın gereği yerine gelmiştir. Yeni bir suç işleme söz konusu değildir. Suç işlemek için örgüt kurmada bir veya birkaç suç işlendikten sonra daha programlanmış suçları işlemek için örgüt devam eder “ denilmiştir.

Yargıtay  6. Ceza Dairesi 2020/706 E. , 2021/17380 K.sayılı ilamında; Suç işlemek için örgüt kurmak iştirak kavramına yakındır. Ancak birkaç noktada iştirakten ayrılır. İştirak şerikler arasında anlaşma net bir şekilde belirlenmiş olan bir veya birden fazla suç işlemek içindir. İşlenecek suçun sayısı,konusu ve mağdur bellidir. İştirak gereği suç işlendiğinde anlaşmanın gereği yerine gelmiştir. Yeni bir suç işleme söz konusu değildir.  Suç işlemek için örgüt kurmada bir veya birkaç suç işlendikten sonra daha programlanmış suçları işlemek için örgüt devam eder. Örgüte iştirak eden failler işlenen suçtan dolayı iştirak gereği cezalandırılır, yani katkıda bulunana uygulanır.”

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/30389 E. , 2021/4270 K. Sayılı ilamında;Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Ancak, amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığı için işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün varlığı için, amaç suçları işleme  zorunluluğu olmadığı da dikkate alındığında, devamlılığın belirlenmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması zorunludur.”

Bir suç örgütünün varlığı için hiyerarşik yapılanmanın amaç suçları işlemede devamlılığını gösteren somut deliller, emir-komuta zincirini ortaya koyan temel yapılanma buna ilişkin şüpheli sanık ve tanık beyanları veya telefon görüşmeleri, ortam dinleme kanıtları ile teknik araçlarla tespit edilen verilere ve net bulgulara ulaşılması gerekmektedir. Suç örgütü basit bir yapılanma  olmayıp birkaç kişinin telefon konuşmalarında lakap, üstü kapalı veya buluşma konuşmalarının, örgüt şemaları, sadece iletişim tespit bilgileri, kimi ne kadar süre ve sıklıkla aradığı gibi tespitlerin tek başına hiyerarşik yapıyı ortaya koymamaktadır.3 Örgütün kurucusu, yöneticisi ve örgütün üyelerinin net, tartışmasız belirlenip, yapılanmanın içinde ne şekilde yer aldığının, soyut değil, somut şekilde saptanması gerekmektedir. Örgütün kurucusu, yöneticisi ve örgütün üyelerinin net, tartışmasız belirlenip, yapılanmanın içinde ne şekilde yer aldığının ortaya konulması gerekmekte, soyut değil, somut şekilde saptanması gerekmektedir.

Özellikle uygulamada iştirak halindeki birlikteliklerin suç örgütü sayılmaya çalışıldığı ve suç örgütü olup olmadığına bakılmaksızın ceza sorumluluk alanının genişletildiği görülmektedir. Ancak salt bir kısmı birbirleriyle akraba ve arkadaş olan, bir kısmı ile de arada iş ilişkisi bulunan kişilerin devamlılık   göstermeyecek  şekilde planlı bir ortaklık, işbölümü ve paylaşım anlayışı içerisinde bir  birliktelik olmadan devamlılık içermeden, aralarında herhangi bir emir komuta zinciri veya ast üst ilişkisi bulunmadan sadece iştirak iradesinden bahsedilebilecek veya belli bir suçu  işlemek amacıyla bir araya gelen kişilerin oluşturmuş oldukları birlikteliğin TCK 220 maddesi kapsamında değerlendirilmesinin Yargıtayın yerleşik içtihatlarına uymadığı görülmektedir.Aşağıda da suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve iştirak hali ayrımına değinen emsal kararları belirtmekte fayda olacağını düşünüyoruz.

Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesi 2021/1557 E. , 2021/6855 K. Sayılı ilamında; “Bu hukuksal olgular ışığında somut olay irdelendiğinde, örgüt oluşturmak için sanıkların sayısı yeterli ise de, sanıklar arasında emir ve komuta zincirinin bulunmaması ile hiyerarşik bir ilişkinin tespit edilememesi, sanık ...'ın sanık ...'ın eşi, sanık ...'ın ise ...'ın kardeşinin eşi olduğu, diğer sanık ...'ın da bir dönem sanık ... ile birlikte aynı fırında çalıştığı, bu sanığın ... dışındaki sanıkları tanıdığına ve sanıklar Fatma ve Özdem ile birlikte aynı örgüt içinde birlikte hareket ettiğine dair delil bulunmadığı, sanıklar ... ve ....’ten her birinin farklı araçların satışına aracılık ettiği, tüm eylemlerde sanık ...'ın bulunduğu, sanıkların akrabalık ve arkadaşlık ilişkisi dışında hiyeraşik ve sürekli bir ilişki içerisinde bulunduklarına dair de bir delil bulunmadığı anlaşılmakla; sanıklara atılı suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve kurulan örgüte üye olmak suçlarının yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeksizin, sanıkların atılı suçlardan beraatları yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması”

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/30389 E., 2021/4270 K. Sayılı ilamında; “Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; örgüt lideri olarak kabul edilen sanık ...’ın sanıklar ... ve ... ile akraba olduğu, sanık ...’ın kardeşi ... ile aralarındaki davalar nedeniyle husumetli oldukları, aralarındaki akrabalık ilişkisiyle tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, örgüt oluşturmak için sanık sayısı yeterli ve sanıkların bazı olaylar açısından aralarında iştirak iradesinin bulunduğu anlaşılmış ise de, üye ve yönetici kabul edilen sanıkların aralarında gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişki ile işbölümü ve suç işleme iradesinde devamlılığın saptanamadığı ve örgüt mensubu olarak kabul edilen kişiler arasında organize olmuş bir birliktelikten söz edilemeyeceği anlaşılmakla, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, yüklenen suçtan sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,”

Av. Gülistan ZENCİR

-----

1HAFIZOĞULLARI/ KURŞUN, s.30

2  Özkaya Burçin s. 115

3Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/2341 E. , 2018/6983 K.