7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35 inci maddesi ile ilgili olarak, tebligata elverişli adresin bulunamaması veya bu maddenin uygulanmasındaki bilgi eksikliği gibi nedenlerle uygulamada birçok sorun ortaya çıkmaktadır.

Bu konuda ortaya çıkan sorunların giderilmesini temin etmek amacıyla, gerçek kişiler bakımından adres kayıt sisteminin oluşturulduğu da gözetilerek yasal düzenleme yapılmıştır.

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35 inci maddesi ile getirilen düzenlemenin sorunları ortadan kaldırmaya elverişli olduğunu ifade edebiliriz.

Tüzel kişiler açısından şu husus dikkate alınmalıdır: Tüzel kişilerin adresleri farklı şekillerde tutulan sicil ve kayıtlarda bulunduğundan, bu resmî kayıtlarındaki adreslerinin esas alınması suretiyle tebligat yapılması gerekecektir.

Tebligat hukukunda adres değiştirmenin bildirilmesi zorunluluğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti” başlıklı 35. Maddesinde düzenlenmiştir

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesinin birinci fıkrasına göre; kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan adli birimlere bildirmek zorundadır.

Kişi adresini bildirdiği takdirde, bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adresine yapılmak zorundadır.

Adresini değiştiren kişinin yenisini bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin de tespit edilememesi hali

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesinin ikinci fıkrasına göre; Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.[1]

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesinin üçüncü fıkrasına göre; Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır.[2]

Tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesinin dördüncü fıkrasına göre; Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.[3]

Tüzel kişilerin adreslerinin, bir sicil veya resmî kayıtta belirli olması sebebiyle bilinmediği söylenemez.

Bu yüzden daha önce kendilerine tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınacaktır.

Daha önce yurt dışındaki adresine tebligat yapılmış Türk vatandaşına yapılacak tebligat

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesinin beşinci fıkrasına göre; Daha önce yurt dışındaki adresine tebligat yapılmış Türk vatandaşı, yurt dışı adresini değiştirir ve bunu tebliğ çıkaran mercie bildirmez, adres kayıt sisteminden de yerleşim yeri adresi tespit edilemezse, bu kişinin yurt dışında daha önce tebligat yapılan adresine Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 25/a maddesine göre gönderilen bildirimin adrese ulaştığının belgelendiği tarihten itibaren otuz gün sonra tebligat yapılmış sayılır.[4]

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesinin beşinci fıkrası ile yurt dışında bulunan Türk vatandaşları bakımından 35 inci maddenin nasıl uygulanacağı hususu açıklığa kavuşturulmuştur.

Bu düzenleme ile daha önce kendisine yurt dışında tebligat yapılan Türk vatandaşlarının da adres değişikliklerini ilgili yargı organına bildirmesi zorunluluğu kabul edilmiştir.

Yurt dışındaki adres değişikliği bildirilmediğinde nasıl bir yol izleneceği yasal düzenleme ile hüküm altına alınmıştır.

Daha önce kendisine usulünce tebligat yapılan kimse adresini değiştirdiği hâlde bu değişikliği bildirmezse, önce adres kayıt sistemindeki adresine bakılması gerekecektir.

Yurt dışındaki Türk vatandaşları bakımından da adres kayıt sisteminde açık adres kaydı tutulmaktadır. Zayıf bir ihtimal de olsa, adres kayıt sisteminden de yerleşim yeri adresi tespit edilemezse, bu kişinin yurt dışında daha önce usulüne uygun şekilde tebligat yapılan adresine, Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca 7201 sayılı Kanunun 25/a maddesine göre gönderilen bildirimin adrese ulaştığının belgelendiği tarihten itibaren otuz gün sonra tebligat yapılmış sayılacaktır.

Bu yöntem, aynı zamanda Kanunun 25/a maddesindeki yöntemle uyumludur.

Bu düzenleme ile, ortaya çıkacak belirsizliklerin giderilmesi, bu yolla ortaya çıkacak zaman ve para kaybının da önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesi uyarınca yapılacak tebligat işlemlerinin aşamaları

Adresini bildiren kişiye tebligat

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesi hükümlerine göre, daha önce kendisine usulüne uygun şekilde tebligat yapılmış kimse, adresini değiştirdiğinde yenisini bildirirse, tebligat bu yeni adrese yapılır.

Adresini bildirmeyen kişiye tebligat

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesinin İkinci fıkrasında, daha önce kendisine tebligat yapılıp da adresini değiştiren ve bunu bildirmeyen kişiye ne şekilde tebligat yapılacağı hususu düzenlenmiştir.

Bu yasal düzenlemeye göre, adresini değiştiren, ancak yeni adresini yargı organına bildirmeyen kişi, gerçek kişi ise, Öncelikle adres kayıt siteminde kayıtlı adresine tebligat yapılacaktır.

Adres kayıt sistemi oluşturulduğundan, tebligat memurunun ayrıca adres araştırması yapması gerekmemektedir.

Gerçek kişiler bakımından adres kayıt sisteminde bir adresin bulunmaması çok zayıf bir olasılık olduğunu söyleyebiliriz.

Fakat zayıf da olsa, bu olasılığın bulunması halinde, evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve bunun da tebligat tarihi sayılacağı hususunda bir hüküm getirilmiştir.

YARGITAY UYGULAMASI

Adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlar

Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamaz. Bu nedenle, kişinin bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebligat yapılması gerekecektir.[5]

Örneğin; gıyabi hükme dair tebligatın, belirtilen mevzuat hükümlerine aykırı şekilde, neden tebliğ edilemediğine, muhatabın nerede olduğuna, haber verilen kimsenin olup olmadığına dair herhangi bir kayıt düşülmeksizin, mahalle azasına bırakılması halinde, bu şekilde yapılan tebligatların usulsüz olduğu söylenebilecektir.

Bu durumda, gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, verilen gıyabi hükmün adı geçen kişi hakkında yapılacak araştırma ile adres kayıt sisteminde yazılı adreslerine Tebligat Kanunu'nun 16-17 ve 21. maddelerine göre usulünce tebliğ edilmesi gerekmektedir.[6]

Tebligatın adreste tanınmadığından bahisle iade edilmesi

Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi için öncelikle muhatabın bilinen en son adresine usulüne uygun olarak tebligat çıkarılması gerekir. Şayet muhatabın adreste bulunmaması ve yeni adresinin de tespit edilememesi halinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince tebligat yapılması gerekmektedir.[7]

Yargıtay’a göre tebligat aşamaları

19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre, kişiye bilinen en son adresine tebligat yapılır.

Kişinin adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan (Mernis adresi) yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılmalıdır.

Muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olması hali (Mernis Adresi varsa)

6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi kabul edilmektedir.

Muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır.

Bu halde, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılacaktır.

Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin de tespit edilememesi (Mernis adresinin bulunmaması hali)

6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir.

Başka bir söylemle artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara (mernis adresi olanlara), 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamaz.

Bu nedenle, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde (mernis adresine) yazılı adresine (mernis adresine), 7201 sayılı Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.[8]

Tüzel kişinin son adresinin bilinmemesi

Tüzel kişinin son adresi bilinmiyor ise, ticaret sicilindeki adrese, adres değiştirmiş ise, tebligatlar ticaret sicil gazetesindeki yeni adresin yayımından itibaren bu adrese yapılmalıdır.

7201 sayılı Kanunun 35.maddesine göre, kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan adli makamlara bildirmek zorundadır.

Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir.

Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır. Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler açısından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınacaktır.[9]

Tebligatın "muhatabın taşındığı" gerekçesiyle iade edilmesi

Kişinin adresine çıkarılan tebligatın "muhatabın taşındığı" gerekçesiyle iade edilmesi halinde, daha önce usulüne uygun tebligat yapılması şartı ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre eski adrese tebliğ işlemi yapılması gerekir.[10]

Usulüne uygun tebligat yapılmış eski adresin de bulunmaması hali

Daha önce usulüne uygun tebligat yapılmış eski adres de bulunmaması durumunda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. maddesinde ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 48. maddesinde belirtilen yöntem izlenmek suretiyle ilanen tebligat yapılması gerekir.

Daha önce usulüne uygun herhangi bir tebliğ yapılmamış ise, örneğin kişinin duruşmada bildirdiği adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılması halinde, yapılan tebliğ işlemi geçersiz olacaktır.[11]

(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.

------------------------

[1] Değişik Fıkra, RG: T.19.01.2011, S. 27820, Kanun No: 6099/9; Mülga Fıkra, RG: T.19.01.2011, S. 27820, Kanun No: 6099/9; Değişik Fıkra, RG: T. 27.03.2003, S. 25061, Kanun No: 4829/11: “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır.”

[2] Değişik Fıkra, RG: T. 27.03.2003, S. 25061, Kanun No: 4829/11; Mülga Fıkra, RG: T. 27.03.2003, S. 25061, Kanun No: 4829/11; Mülga Fıkra, RG: T. 27.03.2003, S. 25061, Kanun No: 4829/11; “Mütaakıp tebliğler, yalnız o kazai merciin divanhanesine talik suretiyle yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tesbit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına ve diğer nüshası da tebliği yaptıran kazai merciin divanhanesine talik edilir ve eski adresin kapısına talik tarihi, tebliğ tarihi sayılır.

[3] Değişik Fıkra, RG: T. 19.01.2011, S. 27820; Kanun No: 6099/9; Mülga Fıkra, RG: T. 19.01.2011, S.27820, Kanun No: 6099/9;Eklenmiş Fıkra, RG: 15.06.1985, S. 18785, Kanun No: 3220/12: “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan, imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.”

[4] Eklenmiş Fıkra, RG: T. 19.01.2011, S. 27820, Kanun No: 6099/9.

[5] Y.10.HD, E: 2016/14720, K: 2019/570, KT: 31.01.2019: “…Eldeki dosya incelendiğinde davalılardan ...’e yapılan gıyabi hükme dair tebligatların, belirtilen mevzuat hükümlerine aykırı şekilde yapıldığı anlaşılmakta olup, öncelikle Uyap sistemine, adı geçen davalının Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarasının kaydedilip, gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, gıyabi hükmün adı geçen davalı hakkında yapılacak araştırma ile adres kayıt sisteminde yazılı adresine Tebligat Kanununun 16-17 ve 21. maddelerine göre usulünce tebliğ edilerek; temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 31.01.2019 gününde oybirliği ile karar verildi….”

[6] Y.10.HD, E: 2016/14637, K: 2019/573, KT: 31.01.2019.

[7] Y.16.HD, E: 2016/773, K: 2019/130, KT: 22.01.2019: “…2- Dosya içerisinde kararın, davacılardan ...’ya tebliğine ilişkin belge bulunmakta ise de, tebligat belgesinin incelenmesinde, tebligatın adreste tanınmadığından bahisle iade edildiği; bunun üzerine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca kararın tebliğ edildiği görülmektedir. Ne var ki, anılan madde uyarınca tebligat yapılabilmesi için öncelikle muhatabın bilinen en son adresine usulüne uygun olarak tebligat çıkarılması, muhatabın adreste bulunmaması ve yeni adresinin de tespit edilememesi halinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince tebligat yapılması gerekli olduğundan yapılan tebligat usulüne uygun bulunmamaktadır. Bu nedenle adı geçenin öncelikle T.C. Kimlik numarası tespit edilerek, kararın sağ ise kendisine, ölmüş ise tespit edilecek mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi,…”

[8] Y.10.HD, E: 2018/594, K: 2019/269, KT: 17.01.2019: “…Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir….”

[9] Y.3.HD, E: 2018/7283, K: 2019/27, KT: 14.01.2019: “…Somut olayda; Davalı vekili 20/09/2016 tarihli dilekçesi ile vekillik görevinden istifa etmiş olup, davalı şirketin tebligat adresini, " ………” olarak bildirmiş, tebligatların bu adrese yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece, gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesi, davalı şirketin eski adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, yukarıda açıklanan yasal hükümler gereğince davalı şirkete yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin, davalı şirketin bildirilen yeni adresine tebliğ edilmesi, tebligattan sonuç alınamadığı taktirde; davalı şirketin tebligat tarihinde Ticaret Sicil Gazetesindeki adresi tespit edilerek, bildirilen yeni adresten başka bir adres olması durumunda tespit edilecek olan bu adrese usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

[10] Y.2.CD, E: 2018/6686, K: 2019/3, KT: 07.01.2019.

[11] Y.2.CD, E: 2018/6686, K: 2019/3, KT: 07.01.2019.