GENEL OLARAK TÜKETİCİ SÖZLEŞMELERİ

Tüketiciyi koruyan düzenlemelerin maddi anlamda uygulanma alanının belirlenmesi sorununun odağında tüketici sözleşmeleri kavramı yer alır. Bu bağlamda tüketici hukukunun gelişmesine paralel olarak tüketici sözleşmeleri kavramı da büyük önem kazanmış ve uluslararası ve muhtelif yabancı ulusal düzenlemelerde tüketici hukukunun temel kavramlarından biri olarak yerini almıştır.1

Tüketici Sözleşmeleri, müteşebbisler ile gerçek ya da tüzel kişi tüketiciler arasında gerçekleştirilen ve müteşebbislerin işletmesel faaliyetleri neticesinde, tüketicilerin özel (ticari olmayan) ihtiyaçlarını karşılamak üzere hizmetin sağlanmasını ya da bir malın mülkiyetini veya kullanım hakkını devretmeyi, tüketicilerin ise karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendikleri sözleşmelerdir. Kısaca müteşebbis ile tüketici arasındaki mal ve hizmet arzına yönelik olan sözleşmeler olarak tanımlayabiliriz.

Haksız Şart Kavramının açıklanabilmesi için standart sözleşme ve genel olarak genel işlem koşulları içeren sözleşmelere değinmek gerekir.

Standart Sözleşme Kavramı: Günümüzde geçerli olan ticari ilişkilerde sözleşmenin içeriğini oluşturan koşulların tamamının ya da bir kısmının bir tarafça önceden hazırlanıp karşı tarafla tartışılmaksızın sözleşmeye dâhil olması sık rastlanan bir durum haline gelmiştir. Bunun sonucunda, ileride kullanılmak üzere ve geneli itibariyle aynı tip ve şekilde çok sayıda hazırlanan sözleşme koşulları kullanma zorunluluğu doğmuş ve yeni bir sözleşme modeli ortaya çıkmıştır. Bu tür sözleşme koşulları içeren sözleşmeler standart sözleşme olarak adlandırılmaktadır.2 Standart sözleşmelerin özel kişilerce de kullanılması mümkündür.

Genel İşlem Koşulları İçeren Sözleşmeler Kavramı: Bu tip sözleşmeler bireysel sözleşme modelini esas alan sözleşme özgürlüğü ilkesine getirilen bir istisna niteliği teşkil eder. 6098 sayılı TBK ile getirilen genel işlem koşulları her türlü sözleşmede uygulanabilecek bir düzenleme olarak hukukumuza girmiştir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile tüketici sözleşmelerinde yer alan haksız şartlara ilişkin kapsamlı düzenlemeler getirilerek tüketicilerin genel işlem koşullarına karşı korunmasında TBK madde 20-25 hükümleri ile uyumlu düzenlemelere yer verilmeye çalışılmıştır.

TÜKETİCİ SÖZLEŞMELERİNDEKİ HAKSIZ ŞART KAVRAMI

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 5. Maddesinde haksız şart kavramı şu şekilde tanımlanmıştır : ‘’ Haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır.’’

Haksız Şartın Unsurları

TKHK’nun 5. Maddesi esas alınarak çıkarılan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Yönetmeliği’nin 5. Maddesine göre bir sözleşme koşulunun haksız şart sayılabilmesi iki unsurun varlığına bağlıdır:

1) Tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilmesi,

2) Tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olması.

Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini sürdürür. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.

Bir sözleşme şartının önceden hazırlanması ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketicinin sözleşmenin içeriğine etki edememesi hâlinde, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmeyi düzenleyen, bir standart şartın münferiden müzakere edildiğini iddia ediyorsa bunu ispatla yükümlüdür. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasını engellemez.

Uygulamada bir sözleşme koşulunun genel işlem koşulu olmaktan çıkıp tüketiciyle müzakere edilmiş sayılabilmesi için bir sözleşme metninin her sayfasına paraf atılması veya sözleşmeye her hükmün okunduğu şeklinde bir hükmün konulması yoluna gidilir. Ancak bütünsel kabulün bir sözleşme koşulunu bireysel sözleşme haline getirmeyeceği kabul edilmelidir.

Sözleşme şartlarının yazılı olması durumunda, tüketicinin anlayabileceği açık ve anlaşılır bir dilin kullanılmış olması gerekmektedir. Sözleşmede yer alan bir hükmün açık ve anlaşılır olmaması veya birden çok anlama gelmesi hâlinde; bu hüküm, tüketicinin lehine yorumlanır.

TÜKETİCİ SÖZLEŞMELERİNDE YER ALAN HAKSIZ ŞARTLARIN DENETİMİ

İdari Denetimi

TKHK madde 5/8 ve 5/9 idari denetim açısından şöyle bir hususa yer vermiştir :

‘’ (8) Bakanlık, genel olarak kullanılmak üzere hazırlanmış sözleşmelerde yer alan haksız şartların, sözleşme metinlerinden çıkarılması veya kullanılmasının önlenmesi için gerekli tedbirleri alır.

(9) Haksız şartların tespit edilmesi ve denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar ile sınırlayıcı olmamak üzere haksız şart olduğu kabul edilen sözleşme şartları yönetmelikle belirlenir.’’

İlgili maddenin 9. Fıkrasında belirtildiği gibi idari denetimin düzenlenmesi Yönetmelik ile yapılır. Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik’in idari denetime ilişkin 8. Maddesi şöyledir:

‘’ (1) Bakanlık, genel olarak kullanılmak üzere hazırlanmış sözleşmelerde yer alan haksız şartların, sözleşme metinlerinden çıkarılması veya kullanılmasının önlenmesi için gerekli tedbirleri alır.

(2) Genel olarak kullanılmak üzere hazırlanmış tüketici sözleşmelerinde haksız şartların yer alması durumunda, bu şartların sözleşme metninden çıkarılması için sözleşmeyi düzenleyene Bakanlıkça otuz gün süre verilir. Bakanlık gerekli gördüğü hallerde bu süreyi doksan güne kadar uzatabilir.

(3) Haksız şart olarak tespit edilen sözleşme şartlarının, tüketiciler açısından kesin olarak hükümsüz olduğunun sözleşmeyi düzenleyen tarafından tüketicilere açık ve anlaşılır biçimde yazılı veya elektronik ortamda bildirilmesi durumunda, tespit tarihinden önce tüketicilerle kurulan ve halen geçerli olan sözleşme metinlerinden bu şartların çıkarıldığı kabul edilir.

(4) Bakanlıkça verilen sürenin bitimine kadar, sözleşmeyi düzenleyen tarafından haksız şartların sözleşme metninden çıkarılmaması halinde, aykırılığın tespit edildiği her bir sözleşme için Kanunun 77 nci maddesi uyarınca idari para cezası uygulanır.’’

Bu hükümlere göre, standart koşullar içeren tüm sözleşmelerin Bakanlık denetiminden geçmesi söz konusu olmaz. Burada Bakanlık tarafından re’sen ya da yapılacak şikâyet üzerine denetim yapılması söz konusudur.

Yargısal Denetimi

Yürürlük denetiminden geçerek sözleşmenin içeriğine dâhil olmuş bir sözleşme kaydının, içerik denetimi sonucunda hükümsüz sayılması durumunda, söz konusu kaydın hükümsüzlüğü söz konusu olur. Avrupa Birliği Yönergesinin 6.maddesinde de, içerik denetimi sonucunda, önceden düzenlenen bir sözleşme kaydının, tüketicinin menfaatlerini dürüstlük kuralına aykırı olarak, oransız şekilde ihlal ettiğinin belirlenmesi durumunda hükümsüz sayılacağı, sözleşmenin geri kalanının ise geçerli olacağı düzenlenmiştir. Yargısal olarak standart şartların (genel işlem şartlarının), tüketici aleyhine haksız şart olup olmadığı onların denetimiyle anlaşılabilir. Bu bağlamda yapılacak denetim de yargısal denetimdir.3

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 5.maddesi 2.fıkrasına göre; “ Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.” hükmü bulunmaktadır.

Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7.maddesinde; “ Tüketiciyle kurulan sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Ancak sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.” şeklindeki düzenlemeyle, tüketici sözleşmelerinde yer alan haksız şartların kesin olarak hükümsüz olduğu açıkça belirtilmiştir. Söz konusu mevzuat hükümlerine göre, kesin olarak hükümsüzlükten anlaşılması gereken husus sözleşmelerde bulunan haksız şartların tüketici için hiçbir bağlayıcılığının olmadığı, hukuki sonuçları bakımından da hiçbir hüküm ve sonuç doğurmayacağının anlaşılmasıdır.

TÜKETİCİ SÖZLEŞMELERİNDEKİ HAKSIZ ŞARTLAR HAKKINDA YÖNETMELİK’DE YER ALAN HAKSIZ ŞART ÖRNEKLERİ

(1) Aşağıda yer alan sonuçları hedefleyen veya bu sonuçları doğuran şartlar haksız şarttır.

a) Sözleşmeyi düzenleyenin bir fiili veya ihmali nedeniyle, tüketicinin hayatını kaybetmesi, yaralanması veya maddi zarara uğraması halinde, sözleşmeyi düzenleyenin yasal sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan şartlar,

b) Sözleşmeyi düzenleyenin, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinden herhangi birini tamamen veya kısmen ifa etmemesi veya ayıplı ifa etmesi halinde, tüketicinin herhangi bir alacağını sözleşmeyi düzenleyene karşı var olan bir borcuyla takas etme hakkı dahil, sözleşmeyi düzenleyene veya bir üçüncü şahsa yöneltebileceği yasal haklarını ortadan kaldıran ya da ölçüsüz şekilde sınırlayan şartlar,

c) Sözleşmeyi düzenleyenin, sadece kendisi tarafından belirlenen koşullarda edimini ifa edeceği, buna karşılık tüketicinin her halde ifa ile yükümlü tutulduğu şartlar,

ç) Tüketicinin sözleşmeyi kurmaktan veya ifa etmekten vazgeçmesi hallerinde sözleşmeyi düzenleyene tüketicinin kendisine ödediği bedeli muhafaza etme hakkı tanıyan, ancak sözleşmeyi düzenleyenin aynı türden davranışları için tüketiciye benzer bir tazminat hakkı tanımayan şartlar,

d) Yükümlülüklerini yerine getirmeyen tüketicinin, orantısız biçimde yüksek bir tazminat ödemesini gerektiren şartlar,

e) Sözleşmeyi düzenleyene, sözleşmeyi keyfi bir şekilde fesh etme hakkı tanıyan ancak tüketiciye aynı hakkı vermeyen şartlar ile sözleşmeyi düzenleyenin fesih hakkını kullanmasına rağmen, henüz ifa etmediği edimler karşılığında almış olduklarını muhafaza etme hakkı veren şartlar,

f) Sözleşmeyi düzenleyene, haklı sebeplerin var olduğu durumlar hariç olmak üzere, belirsiz süreli bir sözleşmeyi makul bir bildirimde bulunmaksızın ve süre tanımaksızın fesh etme hakkı tanıyan şartlar,

g) Belirli süreli sözleşmelerde, sözleşmenin belirlenen süre kadar uzayacağına ilişkin konulan şartlar,

ğ) Tüketicinin, sözleşmenin kurulmasından önce fiilen bilgi sahibi olamayacağı sözleşme şartlarını, geri dönülemez bir şekilde kabul ettiğini öngören şartlar,

h) Sözleşmeyi düzenleyenin sözleşme şartlarını, sözleşmede belirtilen haklı bir sebep olmaksızın tek taraflı olarak değiştirmesine imkan veren şartlar,

ı) Sözleşmeyi düzenleyenin, sözleşme konusu mal veya hizmetin niteliklerini tek taraflı olarak ve haklı bir sebep olmaksızın değiştirebileceğine ilişkin şartlar,

i) Sözleşmeyi düzenleyenin mal veya hizmetin bedelini, ifa anında tespit edebileceğini veya yükseltebileceğini öngören ve nihai bedelin, sözleşmenin kurulması anında tespit edilen bedele nazaran çok yüksek olması halinde, tüketiciye sözleşmeden dönme hakkı tanımayan şartlar,

j) Sözleşmeyi düzenleyene, mal veya hizmetin sözleşme koşullarına uygun olup olmadığını tespit etme hakkı veren veya bir sözleşme şartının nasıl yorumlanacağı konusunda münhasır yetki veren şartlar,

k) Sözleşmeyi düzenleyen adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler tarafından verilen taahhütleri yerine getirme yükümlülüğünü sınırlandıran veya bu yükümlülüğü belli bir şekil şartına uyulmuş olmasına bağlayan şartlar,

l) Sözleşmeyi düzenleyenin yükümlülüklerini yerine getirmemesine rağmen tüketicinin bütün yükümlülüklerini yerine getirmesini zorunlu kılan şartlar,

m) Sözleşmeyi düzenleyene, tüketicinin sahip olduğu teminatların azaltılmasına neden olabilecek şekilde, sözleşme kapsamındaki hak ve yükümlülüklerini, tüketicinin onayı alınmaksızın devretme imkânı veren şartlar,

n) Tüketicinin özellikle, hukuki düzenlemelerde öngörülmemiş bir hakeme müracaatını öngörmek, gösterebileceği delilleri ölçüsüz derecede sınırlandırmak veya mevcut hukuki düzen uyarınca diğer tarafta olan ispat külfetini tüketiciye yüklemek suretiyle tüketicinin mahkemeye gitme veya başka başvuru yollarını kullanma imkânını ortadan kaldıran veya sınırlandıran şartlar,

(2) (f), (h) ve (i) alt bentlerin uygulama alanı:

a) (f) alt bendi için, sözleşmede tüketicinin derhal haberdar edilmesi yükümlülüğünün bulunması şartıyla, finansal hizmet ifa edenler, önemli bir sebebin varlığı halinde, belirsiz süreli bir sözleşmeyi tek taraflı ve süre vermeksizin feshetme hakkını tanıyan şartlara sözleşmede yer verebilir.

b) (i) alt bendi için, ilgili mevzuatta aksine bir hüküm bulunmaması ve fiyat değişikliği yönteminin sözleşmede açıkça belirlenmiş olması şartıyla sözleşmede fiyat endeksi hükümlerine yer verilebilir.

c) (f), (h) ve (i) alt bentleri aşağıdaki işlemlere uygulanmazlar:

1) Fiyatı borsa kotasyonuna veya endeksine veya sermaye piyasasındaki kur oynamalarına bağlı olarak, sağlayıcının müdahalesi olmaksızın değişebilen menkul kıymet, finansal araç veya diğer mal ve hizmetlere ilişkin işlemlere ve

2) Yabancı para alımına veya satımına, seyahat çeki veya yabancı para cinsinden belirlenen uluslararası para havalesine ilişkin sözleşmelere.

STAJYER AVUKAT

ASLI TURHAN

--------------------

1https://dergipark.org.tr/tr/download/articlefile/629327#:~:text=Bize%20g%C3%B6re%20genel%20anlamda%20t%C3%BCketici,giri%C5%9Fimcilerin%20kendi%20i%C5%9Fletmesel%20faaliyetleri%20%C3%A7er%C3%A7evesinde%2C

2 REİSOĞLU, Sefa; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 21. Bası, İstanbul 2010, 68

3  http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/Dergi/Dergi122/assets/basic-html/page-305.html#