Öncelikle iş kazası ve uzaktan çalışmaya ilişkin yasal düzenlemelere göz atmakta fayda bulunmaktadır.

- İş Kazası 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. maddesinde tanımlanmıştır: “İş kazası; a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, …

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.

- 6331 sayılı Kanun’da da iş kazası, “İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay olarak tanımlanmıştır.

- Uzaktan çalışma kavramı İş Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenmiştir: “…Uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.

Dördüncü fıkraya göre yapılacak iş sözleşmesinde; işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurması ile genel ve özel çalışma şartlarına ilişkin hükümler yer alır. …

İşveren, uzaktan çalışma ilişkisiyle iş verdiği çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür.

Yasal düzenlemelerin ardından bir takım tespitler yapılabilecektir:

- Yasal düzenlemelerde işyeri sınırları içerisinde gerçekleşen olayların doğrudan iş kazası niteliğini kazanacağı belirtilmiştir.

- Uzaktan çalışma sırasında işçinin işyeri; evi, yahut işverence belirlenen alan olacaktır.

- Uzaktan çalışma sırasında da işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine ilişkin bilgilendirme yapma ve eğitimleri verme, gerekli güvenlik önlemlerini alma, sağlık gözetimini sağlama ve eğer işin niteliği gereğince sağlanmış bir ekipman bulunuyorsa bu ekipmana ilişkin ayrıca gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür.

Bu tespitlerin ardından şahsi görüşlerime de yer vermek isterim. Öncelikle evde yapılan uzaktan çalışma sırasında meydana gelecek bir kaza/olay iki farklı şekilde karşımıza çıkabilecektir.

- İlki evde işin yapılması nedeniyle ortaya çıkan bir kaza oluşması durumu. Bu halde olay açık yasal düzenlemeler nedeniyle bir iş kazası sayılacaktır.

- Diğer bir hal olarak işçinin uzaktan çalışma için evde bulunduğu ve mesai saatleri içerisinde olduğu ancak olayın meydana geldiği an çalışmakta olmadığı varsayımıdır. Esas tartışma bu noktada toplanmaktadır ve bu hal kendi içerisinde iki farklı argüman ile karşılıklı olarak savunulabilecektir:

1- İşyerinde gerçekleşen her türlü olay (işle ilgisi olması gerekmeksizin) iş kazası niteliğini haizdir. Olay anında ev, işçinin işyeridir. Dolayısıyla olay bir iş kazasıdır.

2- Her ne kadar işçi uzaktan çalışma nedeniyle evde bulunsa ve mesai saatleri içerisinde olsa da (işverenin her türlü bilgilendirme ve önlem alma yükümlülüğünü yerine getirdiği varsayımıyla) olayın gerçekleşmesinin işin yapılması ile bir ilgisi bulunmadığından olay bir iş kazası sayılamayacaktır.

Savunma argümanları düşünülürken olayın evde gerçekleşmiş olması nedeniyle oluş şekline ilişkin iddia ve savunmaların ciddi ispat güçlükleriyle karşılaşacağını da unutmamak gerekir.

Örnek soru ve çözüm önerileri bir tartışma niteliğinden ibaret olup Mart 2020’den itibaren ülkemizde yaygınlaşan uzaktan çalışma sırasında iş kazası örneklerinin yakın tarihlerde mahkeme içtihatları olarak da karşımıza çıkmaya başlayacağını düşünüyorum. Yargısal içtihatlar oluştuğunda şüphesiz ki konuyla söyleyebilecek daha fazla şeyimiz olacak ve doktrinsel tartışmalar artacaktır.

Av. Mehmet Berke ERYILMAZ