YAPAY ZEKA NEDİR ?

Yapay zeka; insan gibi davranışlar sergileme, sayısal mantık yürütme, hareket, konuşma ve ses algılama gibi birçok yeteneğe sahip yazılımsal ve donanımsal sistemler bütünüdür. Başka bir deyişle yapay zeka; bilgisayarların insanlar gibi düşünmesini sağlar.

Yazılım kodlamalarıyla oluşturulmuş yapay zekaların sebep olacağı zararlarda hukuki sorumluluğun nasıl olacağı noktasında önemli sorular ortaya çıkıyor. Yapay zeka hukuk dünyasında hukuki sorumluluğu olan bir süje sayılacak mı? Yoksa yazılımcılar, ürün yaratıcıları başvuracağımız tek sorumlular mı sayılacaklar? Sorumluların sorumluluk paylaşımları nasıl olacak? sorularının cevabı için hem Avrupa’daki hem de Türkiye’deki konuya ilişkin gelişmeleri inceleyelim.

AVRUPA KOMİSYONU BULGULARI

Avrupa Komisyonunun konuya dair yayınlamış olduğu rapora göre mevcut sorumluluk hükümleri, söz konusu yeni teknolojilerin meydana getireceği mağduriyet oluşturabilecek zararlara karşı temel korumayı içeriyor.  

Bununla birlikte rapor, yapay zekaların kendilerine özgü karakteristik ve kompleks yapısının sorumluluğun adil ve etkin paylaşımında ve mağdurların tazminat alımlarında belirsizlikler yarattığını dile getirerek alana özgü düzenlemelerin gerekliliğini de vurguluyor. Mevcut borç rejiminin aşağıdaki gibi tasarlanması ve düzenlenmesi gerektiğine ilişkin temel bulguları aşağıdaki gibi özetliyor:

Kusursuz Sorumluluk: Ortaya çıkan dijital teknolojilerin tehlike arz etmeleri neticesiyle (özellikle kamusal alanlarda kullanılan yapay zeka güdümlü robotlarda) kusursuz sorumluluk hükümlerine başvurulması oldukça yerinde olacaktır. Risk arz eden teknolojinin üreticileri ve bu teknolojiden yararlanan işletenler kusursuz sorumlular olarak sayılmalıdırlar.

Özen Sorumluluğu: Söz konusu dijital teknolojileri işletenlerin sistemi doğru şekilde kullanma, denetleme, yönetme hususunda; üreticilerin ise teknolojinin riskinin varlığını belirleyebilmek adına ürünün işleyişiyle ilgili aydınlatıcı bilgiyi sağlama hususunda özen sorumluluğu vardır.

Sorumluluğun Paylaşımı: Yapay zeka içeren ürün veya dijital içerik üreticileri üründeki kusurlarından doğan zararlardan sorumlu olmalıdırlar.

İki veya daha fazla operatörün olduğu durumlarda (a) ilgili teknolojiye karar veren ve bu teknolojiden yararlanan kişi ve (b) ilgili teknolojinin özelliklerini sürekli olarak tanımlayan ve gerekli devamlılık hizmetlerini sağlayan kişi; riskli işleyişte kimin daha çok kontrolü olduğuna karar verilerek kusursuz sorumluluk hükümleri kapsamında sorumlu olur.

Söz konusu kusur ürün dolaşıma sokulduktan sonra ortaya çıksa bile üreticiler teknolojinin güncellemeleri ve gelişimi üzerinde hala kontrole sahip iseler yine kusursuz sorumluluk hükümleri uyarınca sorumlu olurlar.

Müşterek ve Müteselsil Sorumluluk: İki veya daha fazla kişinin ilgili teknolojinin ticari ve teknolojik birimlerinde sözleşmeli veya benzer şekilde iş birliği yaptığı durumlarda; mağdur mevcut elementlerden en az birinin sorumluluk yüklenebilecek şekilde zarara neden olduğunu kanıtlar ancak hangi elementi sebep olduğu belirlenemezse iş birliğinde bulunan kişiler müşterek ve müteselsilen sorumlu olurlar.

İlliyet Bağının Kanıtlanması: Belirli bir teknolojinin makul bir şekilde beklenenin ötesinde sorumluluk unsurunun varlığının ispatını güçleştirdiği durumlarda mağdurlara ispat kolaylığı sağlanmalıdır.

Sigorta: Üçüncü şahısları zarar riskine maruz bırakan durumlarda zorunlu sorumluluk sigortası yaptırılması mağdurların tazminata başvurmalarını kolaylaştırır ve olası sorumlu tarafları sorumluluk riskine karşı koruyabilir.

Ayrı tüzel kişilik gerekli değildir: Sorumluluğa gidebilmek için, cihazlara veya otonom sistemlere tüzel kişilik verilmesine gerek yoktur, çünkü bunların yol açabileceği zarar mevcut sorumlu kişilere veya organlara atfedilebilir ve bunlarla ilişkilendirilebilir.

Rapor ayrıca, belirli bir özerkliğe sahip bir teknolojiyi kullanan kişinin, bu teknolojinin meydana getirdiği zararda daha az sorumlu olması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını da belirtiyor.

TÜRK HUKUK SİSTEMİNDE YAPAY ZEKA KAYNAKLI SORUMLULUKLAR

Yerel mevzuatta yapay zekaya ilişkin sorumluluklar için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddelerini değerlendirelim. Borçlar Kanunu Madde 49/1 uyarınca ‘Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür’ hükmüyle "Kusur Sorumluluğu" ile değerlendirilir. Ayrıca borçlar Kanunu Madde 69/1 uyarınca ‘Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür’ hükmüyle ‘Hakkaniyet Sorumluluğu’ gereği yapay zeka kodlayan, kodlanan teknolojiyi mekanize eden veya ürünü nihai haliyle satan şirket yetkililerine sorumluluk atfedilebilecektir.

Birtakım görüşlere göre, alanındaki çalışmalar ve teknolojik gelişmelerle birlikte yapay zekanın insanlar gibi önyargılara sahip olabilmeleri, yeni bilgileri öğrenebilmeleri ve kendi istekleriyle birçok insan davranışını gerçekleştirebilmeleri mümkün hale geldi. Bu gelişmelerle, yapay robotların ve diğer otonom araçların insan özelliklerine sahip olmaları durumunda, Medeni Kanun’da kişi olarak tanımlamalarına gidilebilir.

Ancak yasal ve etik açıdan bakıldığında yapay zekalara tüzel kişilik vermenin uygunsuz olduğu yönünde de birçok görüş vardır. Tüzel kişiliğin tanınması halinde yapay zeka üreticilerinin ve kullanım sağlayanların yasal sorumluluklarının tamamen ortadan kaldırıldığı durumda kötü amaçlı sorumluluktan kaçınmalar ve daha birçok hak gaspları meydana gelebilir.

SONUÇ

Yapay zekaların gelişen teknoloji ve ilerlemelerle hemen hemen her meslek dalında ve hayat alanında kaçınılmaz şekilde yaygınlaşacağı ve hayatımıza daha büyük oranlarda dahil olacağı söylenebilir. Kuşkusuz bu kullanım ve yaygınlaşmanın yol açacağı zararları karşılamak ve hak kayıplarını önlemek de bu alan için ayrıntılı yasal düzenlemeleri gerektirmektedir.

Ayrıca yapay zekanın insanlar tarafından yapılacak işlerde zamansal ve ekonomik tasarruflar nedeniyle geliştirildiği ve özünde insanlara hizmet ettiğini kabul edecek olursak, insan hakları ve çıkarlarıyla çelişmemesine dikkat edilmelidir.

Av. Nevin CAN