Aile mahkemesi annenin soyadı değişikliği talebinin reddine karar verdi

İzmir 8. Aile Mahkemesinde açılan bir davada, anne ve çocuğunun soyadlarının farklı olduğu, bu durumun çocuğu rahatsız ettiği ve çocuk ile ilgili günlük işlemlerde annenin sorun yaşadığı belirtilerek çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi talep edildi.

Davacı annenin talebini değerlendiren İzmir 8. Aile Mahkemesi, evlilik birliği içinde doğan çocuğun babanın soyadını aldığını ve çocuğun soyadının velayet hakkına dayanarak değiştirilemeyeceğini, çocuğun soyadının ancak ergin olduktan sonra yasal koşulların varlığı halinde kendisi veya babası tarafından değiştirilebileceğini, aksi takdirde çocuğun babanın soyadını taşıması gerektiğini belirtilerek davanın reddine karar verdi.

Davacı annenin karara karşı istinaf kanun yoluna başvurması üzerine İzmir 8. Aile Mahkemesinin kararını değerlendiren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, evlilik birliği içinde doğan çocuğun kanunen babanın soyadını taşıması gerektiği gerekçesiyle davacı annenin talebini reddetti.

Yargıtay annenin talebini haklı bularak aile mahkemesinin kararını bozdu

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin verdiği olumsuz karar üzerine davacı anne son çare olarak Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulundu. Davacı annenin temyiz talebini değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi anneyi haklı bularak, evlilik birliği içinde doğan çocuğun soyadının evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı gerekçesiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin kararını kaldırarak İzmir 8. Aile Mahkemesinin davacı anne aleyhine verdiği kararını bozdu.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2018/1306 Esas, 2018/4719 Karar sayılı ve 9.4.2018 tarihli emsal niteliğindeki kararında, Anayasa Mahkemesinin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarına atıf yapılarak, velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasanın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğuna, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığına, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğuna, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğine, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğunun soyadının kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığına ve bu gerekçelerle İzmir 8. Aile Mahkemesinin kararının bozulmasına hükmetti.

Yargıtay ilgili kararında, Anayasa Mahkemesinin 8.12.2011 tarihli ve E.2010/119, K.2011/165 sayılı kararı ile 21.6.1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun 4. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır.” şeklindeki düzenlemenin Anayasanın 10. ve 41. maddelerine aykırı görülmesi nedeniyle iptal edildiği ve bu iptal kararına göre kadın ve erkeğin evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit hak ve sorumluluklara sahip oldukları, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda oldukları, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete göre ayırım yapılması sonucunu doğurduğu da ayrıca vurgulandı.

Avukat Gülnur Ceren UÇAR BULUT

http://www.bulutbulut.com/genel-tr/yargitay-esinden-bosanan-kadin-cocuguna-kendi-soyadini-verebilir.html