4857 sayılı İş Kanunu’nun 74.maddesi 7.fıkrasında “Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.” şeklindedir. Kanun koyucu böylece süt izninin düzenlemesine dair hüküm getirmiştir. Belirtmek gerekir ki kural olarak süt izni sadece doğum yapan anneler tarafından kullanılabilir. Öte yandan bu düzenlemenin lafzından da anlaşılacağı üzere toplamda bir buçuk saat olan süt izninin kaça bölünerek ve nasıl kullanılacağı tamamen işçinin inisiyatifine bırakılmış ve de çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilen sürelerin çalışma süresinden sayılan hallerden olduğu belirtilmiştir. Süt izninin çalışma süresinden sayıldığına dair diğer bir kanuni düzenleme de, yine İş Kanunu’nun 66.maddesinin 1.fıkrasının e bendinde belirtilmiştir.

Süt izninin kullanımına kural olarak doğum yapan anneler hak kazanır ancak çocuğu ölü doğan veyahut bir yaşından önce çocuğunu kaybeden annelerin süt izni hakkı söz konusu olmayacaktır. Nitekim çocuğu sonradan ölmesine rağmen bunu işverenine bildirmeksizin hala süt iznini kullanmaya devam eden anne için işveren tarafından haklı nedenle fesih yoluna gidilebilecektir. Öte yandan kanunda ‘çocuklarını emzirmeleri’ halinde annelerin süt izninden yararlanabileceği belirtilmiştir. Ancak bu ifadenin, hali hazırda çocuklarını biyolojik sebeplerden veya başka sebeplerden ötürü emziremeyen ve bunun ikamesi olarak devam sütleri vb. gıdaları kullanan işçi anneler için pek isabetli olmadığını belirtmeliyiz. Buna rağmen hala uygulamada emzirme izni gibi eşdeğer ifadelerin kullanımı da kanaatimce hatalı ve bu yanlış düzenlemeye hizmet etmektedir. Burada çocuğunu emzirmenin geniş anlamda çocuğun beslenmesi olarak anlaşılması yerinde olacaktır. Ayrıca çocuğun bir yaşını doldurmasından önce annesinin ölümü halinde süt izninin kullanımının babası tarafından da devralınıp alınmayacağına dair tartışmalar söz konusudur. Nitekim kanun bu konuda ‘kadın işçilere’ ifadesi ile sadece anneler tarafından kullanacağını öngörmüştür. Ancak kanaatimce modern çağın anlayışı çerçevesinde, süt izni gibi mühim bir hakkın İspanya’da olduğu gibi baba tarafından da kullanımının belirli şartlar altında mümkün olması gereklidir. Nitekim İspanya mevzuatında annenin bağımlı çalışan olması halinde süt izninin kullanımının baba tarafından da kullanabileceğine dair açık hüküm bulunmaktadır.

Süt izninden yararlanma hakkı sadece iş kanununa tabi anne işçiler için değil, ayrıca basın iş , deniz iş veya Türk Borçlar kanunu hükümlerine dayalı iş sözleşmeleriyle çalışan kadın işçiler için de getirilmiştir. Nitekim 74.maddenin 8.fıkrası kanuni gerekçesini oluşturmuştur : “Bu madde hükümleri iş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçi için uygulanır.”

Kanuni düzenlemeye göre anne işçi süt iznini günlük olarak hangi saatlerde kullanacağına karar verebilecektir. Her ne kadar kanuni düzenleme böyle olsa da uygulamada anne işçi ile işveren anlaşarak bu izinleri de toplu olarak kullanabiliyorlar. Bu kullanım haftada bir gün işe gelmeme veya izinleri birleştirerek ortalama 40 gün ücretli izin kullanma gibi farklı varyasyonlarla uygulamada görülmektedir. Nitekim eğer işçi ve işveren anlaşmışsa ve burada işçinin lehine olması da söz konusuysa kanaatimce kanuna aykırılık söz konusu olmamalıdır. Ancak yine de süt izninin doğası gereği kullanımının günlük olması gerektiğine dair ayrı bir görüş bulunmaktadır.

Süt izni konusunda başka bir tartışma konusu da yarı zamanlı çalışma ödeneği halinde süt izninin mahiyetinin ne olacağına dairdir. İş Kanunun madde 74/2 hükmü uyarınca doğum ve evlat edinme sonrası haftalık çalışma süresinin yarısı kadar verilen ücretsiz izin süresince işçilere ödenen ödeneğe yarı zamanlı çalışma ödeneği denir. Yarı zamanlı çalışma ödeneğinden yararlanan annenin süt izni hakkının kullanımı mümkün olmayacaktır. Nitekim kanun yine aynı madde ve fıkranın devamı cümlelerinde “Bu fıkra hükümlerinden yararlanılan süre içerisinde süt iznine ilişkin hükümler uygulanmaz” şeklinde ayrıca belirtmiştir. Ancak uygulamada yarı zamanlı çalışma ödeneğinden kadın işçiler haftanın bazı günleri tam gün, bazı günleri ise yarım gün veyahut tam izinli olacak şekilde de yararlanmaktadır. Nitekim bu durumda ne olacağına dair doktrinde tartışmalar mevcuttur, kanaatimce işçinin tam zamanlı çalıştığı günlerde süt izni hakkı kullanımının öngörülmesi gerekir. Öte yandan kadın işçinin yemek yardımı, yol yardımı vb. işverence sağlanan diğer sosyal yardımları süt izninin kullanımı boyunca aynen geçerli olacaktır.

Çocuk 1 yaşına gelene kadar, emziren annenin süt izni yasal olarak hakkıdır. Eğer çalışan anneye hakkı olan süt izni işveren tarafından kullandırılmaz ise İş Kanunu 104.maddeye göre işveren idari para cezasına (2022 itibari ile 4,173 ₺) çarptırılacaktır. Ayrıca kanunda buna dair başka bir yaptırım öngörülmemiştir lakin Yargıtay kararları ışığında buna dair yaptırımların ne olacağına dair farklı kararlar mevcuttur. İş kanunu madde 66/1-e ve madde 74/7 hükümlerine göre süt izni çalışılmış sayılan sürelerdendir. Bu doğrultuda işverence işçinin kullandırılmayan süt izni hakkı sürelerine dair kanaatimce fazla çalışma hükümleri hakkında öngörülen yüzde 50 zamlı ücret ödenmesi şeklinde işçi lehine ayrıca bir yaptırım gerekir. Ancak Yargıtay 7.HD’nin 2014 tarihli bir kararında “..Kadın işçiye doğumdan sonra bir yıla kadar günde 1,5 saat süt izni verilmesi gerektiğine dair düzenleme, 10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanununun 74. maddesiyle getirilmiştir. İşverence süt izni verilmemesinin yaptırımı da anılan Yasanın 104. maddesinde öngörülmüştür. Bununla birlikte süt izni verilmemesi durumunda işçiye ilave bir ücret ödeneceği sözleşme ile kararlaştırılabilir.Somut uyuşmazlığa konu olayda süt izni verilmemesi durumunda işçiye ilave bir ücret ödeneceğine dair taraflar arasında bir sözleşme hükmü bulunmamaktadır. Böyle olunca süt izni süresinin fazla çalışma süresi gibi değerlendirilerek sonuca gidilmesi doğru olmaz.” (7HD., 01.10.2014, 7170/18575 ) şeklinde hükme varmıştır.

Doktrinde bu ve benzer kararlar sıklıkla eleştirilmiş ve nihayetinde büyük bir gelişme olarak görülmesi gereken bir içtihat değişikliğine gidilmiştir. Söz konusu içtihat değişikliği Yargıtay 22.HD’nin 2016 yılında bu doğrultuda isabetli bir kararı ile doğmuştur : “..yasa uyarınca kadın işçilere çocuklarını emzirmeleri için günde bir buçuk saat (aksi yönde ve fakat işçi lehine olmak üzere taraflar arasında süre düzenlemesi yapılabileceği gibi) süt izni verilmesi hususu işverenin inisiyatifinde olan bir durum olmayıp, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 74/7. fıkrası uyarınca da bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağının işçi tarafından belirleneceği hüküm altına alınmış olup, işçinin süt izni kullanması gerektiği halde bu iznin kullandırılmaması durumunda, kullandırılmayan sürenin tespiti ile % 50 zamlı ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinin kabulü..” (22HD., 13.06.2016, 12878/17527)

Nihayetinde gerek anne gerek ise çocuğun (ve hatta babanın da) hem psikososyal hem de biyolojik gelişimleri açısından önemi yadsınamayacak olan süt izni hakkı, hâlâ tam olarak, kanuni zeminde yeteri kadar düzenlenmemiştir. Örneğin süt izni hakkının talep edilmesine rağmen işverence kullandırılmaması işçi için haklı bir fesih sebebi doğuracak mıdır? Şüphesiz doğurması gerekir lakin kanuni zemin hakkında hala eksiklikleri olduğu apaçık olan bu alanda yeniden düzenlenme yapılması zaruridir.

Stj. Av. Berkay KARAKAŞ

Kaynakça

Emir, A. Ş. (2019). İş Ve Sosyal Güvenlik Hukukunda Analık. Adalet Yayınevi.

Hüseyinli, N. (2020). İş Hukukunda Dinlenme Ve İzin Hakları Karşılaştırmalı Hukuk Ve Türk İş Hukukunda. Adalet Yayınevi.

Kazancı Hukuk Arama Motoru. (2022, Nisan 25). www.kazanci.com.tr adresinden alındı

Lexpera. (2022, Nisan 25). www.lexpera.com.tr adresinden alındı

Süzek, S. (2021). İş Hukuku. Beta Yayımları.