Mavi kapak hakkında çok tartışıldı ve bu konudaki endişeleri dile getirdik. Birkaç gün önceÇevre ve Şehircilik Bakanlığı yaptığı bir açıklama ile konuyu gene gündeme getirdi. Bakanlık açıklamasında, mavi kapak kampanyası hakkındaki  yorum ve eleştirileri “Teknik içerikten yoksun, Bakanlığı itham edici ve haksız yere suçlayıcı haberler olarak” niteledi. Yetersiz ve zamansız olan bu açıklamanın önemle üzerinde durulması ve irdelenmesi gerekmektedir.
         
MAVİ KAPAK KAMPANYASI NE İDİ
        
Belli bir sayıda mavi kapak getirilmesi halinde, ortalama her 500 kg mavi kapak için, bir engelliye tekerlekli iskemle verileceği yolunda kampanyalar başlatılmıştı. Ceplerinde, çantalarında mavi kapakları toplayan insanlar; sokaklarda ağaç ve direklere asılan büyük bidonlar içine, biriktirdikleri mavi kapakları attılar. Ara sıra basına yansıyan haberlerde, toplanan mavi kapaklar nedeniyle, bazı engellilere tekerli iskemle verildiğini okudukça mutlu oluyorlardı ve kampanya olanca hızı ile büyüyordu.
         
NE VARDI BU MAVİ KAPAKLARDA 
        
Kimse; ne kadar kapak toplandığını, toplam kaç adet tekerlekli iskemle verildiğini, kapağın nereye intikal ettiğini, neye yaradığını ve özellikle “mavi kapağın içinde ne olduğunu” bilmiyordu. Acaba mavi kapak kıymetli bir madde mi içeriyordu. Tekrar kullanılması veya dönüştürülmesinden bir yarar mı sağlanıyordu. Bu sorular üzerine bazı araştırmalar yapılmaya ve yorumlar yayınlanmaya başlandı.
         
MAVİ KAPAK NİÇİN TOPLANIYORDU    

Plastik pet şişelerin doğaya zarar vermesi ve dönüşümünün zor olması nedeni ile üretici firmalara, ürettikleri pet şişelerin önemli bir miktarını toplama ve dönüştürme yükümlülüğü getirilmişti.
         
Üreticiler, sayıları binlerle ve ağırlığı tonlarla ifade edilen bu şişeleri toplamakla görevli idiler. Ürettiği pet şişelerden belli miktarını toplamayanlara ceza verilecekti. Ama bunları toplamak, biriktirmek ve dönüştürmek hem masraflı hem de zordu. Kolay bir çözüm gerekiyordu.
          
Yayın organlarında yer alan yorum ve eleştirilere göre getirilen çözüm;
         
Pet şişe kapağını toplamış olanlar, aynı sayıda şişeyi toplamış sayılacaklardı.” Toplanması gerekli sayıdaki pet şişenin kapağının toplanması, aynı sayıdaki plastik şişenin toplandığı anlamına gelecekti Öyle ya, ellerinde kapak olduğuna göre, elbette şişesi de vardı !.

KAPAKLAR KİME VE NASIL TOPLATILACAKTI
        
Şimdi sıra gelmişti, bu kapakların kime ve nasıl toplatılacağına.
        
Gene rivayete göre; kapakları toplatmak için tekerlekli iskemle versiyonu gündeme getirildi. Belli bir sayıda mavi kapak getirilmesi halinde, engellilere tekerlekli iskemle hediye edilecekti. Bu hayır kampanyasında hisse sahibi olmak isteyen insanlar; ceplerinde, çantalarında kapak toplamaya başladılar. Kapaklar buradan üreticiye gitti. Üretici bu kapakları denetimle görevli resmi makamlara göstererek, aynı miktar pet şişe topladığını beyan etti. Hem cezadan kurtuldu, hem de teşekkür aldı.
         
Oysa tek bir şişe bile toplanmamıştı.

Denizler, göller, akarsular, yollar, parklar, bahçeler pet şişeler ile dolmuştu ama ağızlarında tek bir kapak bile yoktu.

Bir diğer bilinmeyen de”, toplanan milyonlarca mavi kapak ne olmuştu. Toplayanlar çorba yapıp içtiler mi, tekrar sokaklara mı atıldı, yoksa bazı yerlere servis mi edilmişti.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI NE DİYOR.

Bütün bu senaryolar bundan bir, iki sene önce, basın yayın organlarında, internet, facebook, twitter sayfalarında çokça yer aldı.

Aradan bir seneden fazla bir zaman geçtikten sonra, geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının resmi sayfasında bir açıklama yayınlandı.

Bu açıklamada “Yukarıda yazılan yorum ve açıklamaların 
teknik içerikten yoksun, Bakanlığı itham edici ve haksız yere suçlayıcı haberler olduğu” söylenerek “Kampanyaların, Bakanlık ile ilişkisinin olmadığı, bazı sivil toplum örgütleri tarafından ambalaj atıklarının dönüşümü konusunda farkındalık yaratmak ve engellilere yardım amaçlı olarak düzenlendiği, ambalaj atıklarına ilişkin düzenlemelerin 24.08.2011 tarih ve 28035 sayılı Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği kapsamında yürütüldüğü” söylenmekte idi.

ŞİMDİ YÖNETMELİĞE BAKALIM

Gerçekten, Ambalaj Atıkları hakkında, Resmi Gazete’nin 24.08.2011 gün 28035 sayısında yayınlanan yönetmelik uygulanmaktaydı. 
         
Yönetmeliğin 4. maddesinde “nelerin ambalaj ve nelerin ambalaj atığı” olduğunun “Ek.1 sayılı cetvelde” gösterileceği yazılı idi.
         
Ambalaj Tanımına İlişkin Örnekler” başlıklı Ek:1 sayılı cetvelin, 1. maddesinde “Ambalaj ve atık olarak kabul edilen maddeler” sayılmıştı.

Önemine binaen “Ek.1 SAYILI CETVELİN, 1.MADDESİ”ni aynen alıyorum:

“Herhangi bir ürünün ambalaj olup olmadığına, bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde ve aşağıda verilen örnekler incelenerek karar verilir. 

Aşağıdaki örnekler “ambalaj” olarak kabul edilirler:


· 
CD kutusuna sarılmış streç film

· 
Tek kullanımlık tabak ve bardaklar

· 
Satış yerlerinde doldurularak kullanılan yapışkan film, sandviç torbaları, alüminyum folyo ve benzeri malzemeler

· 
Hazır yiyecek ambalajları

· 
Su, maden suyu, meyve suyu, şampuan, deterjan ve benzeri ambalajların kapakları”

Son maddeye dikkat ediniz : “
Su, maden suyu, meyve suyu, şampuan,
deterjan ve benzeri ambalajların kapakları” deniyor.
        
Şimdi Bakanlığa soruyoruz. Burada toplanacak ambalaj olarak ‘şişe ve pet şişe’ adı geçiyor mu. Yoksa yalnızca “kapak” mı deniyor.

Yalnızca “kapak” ibaresi vardı, Yönetmelikte “kapağın ucunda olduğu şişelerin ismi geçmiyordu”. Yalnızca kapakları toplamak yeterli olacak, asıl zararlı olan şişeler toplanmadığı halde, toplanmış sayılacaktı.

Bu durumda, denetlemekle yükümlü olan yerel yetkililerin, yalnızca “mavi kapağın” toplanmasını yeterli gördüklerini ve bunun yönetmeliğe uygun olduğunu söyleyemez miyiz.

Yönetmelikte bir yazım hatası var ise, senelerce ve bunca eleştiriye rağmen bunda ısrar etmek yerine düzeltmek daha doğru olmaz mı idi.

Bu durumda, bu eleştiri ve yorumları; teknik içerikten yoksun, itham edici ve haksız yere suçlayıcı olarak kabul edemeyiz. Ortada şüpheli, açıklığa ve aydınlığa kavuşmamış bir çok sorun vardır. Hal böyleyken aradan seneler geçtikten yapılan açıklama, kuşkulu kampanyaların tekrar başlamasından başka bir sonuç doğurmayacaktır.” demiştir.

GELELİM TEKERLEKLİ İSKEMLEYE

Manüel yani el ile itilerek kullanılan tekerlekli iskemlelerin piyasa fiyatı yaklaşık olarak 2.000 lira, akülü olanların ise 10.000 liradan başlamaktadır.

Gene basında çokca yazıldığı üzere; sözüm ona bu kampanyalar sonucu verilen tekerlekli iskemleler ise, Çin’den ithal edilen veya merdiven altında çakma olarak üretilen 150-200 liralık iskemlelerdir. Bu iskemlelerin verilmesi halinde, güya iyilik yapma adına engellilere kötülük yapılmış olmaktadır. Zira engellilerin bütün gün ve sürekli olarak kullanacağı, belki üzerinde uyuyarak hayatını geçireceği iskemlelerin özel olarak ve vücuda uygun şekilde imal edilmiş olması gerekir. Sıradan ve basit yöntemlerle üretilen iskemlelerin, sürekli kullanılması halinde, vücutta kalıcı kusur ve hastalıklara neden olacağı da saptanan bir tıbbi keyfiyettir. İlgili Bakanlıkların bu iskemlelerin dağıtımın da kontrol görevini yerine getirmeleri gerekirdi.

Bu uyarı ve eleştirilerimiz bazı kişi ve makamlar tarafından, yardım amaçlı yapılan işlere engel olmak şeklinde algılanabilir. Oysa; ambalaj atıklarının geri dönüşümü konusunda kamuoyu yaratılması, engelli ve gereksinmesi olanlara iskemle dahil her türlü yardımın yapılmasını yürekten desteklemekteyiz. Ancak bunlar yapılırken her türlü denetim yerine getirilmeli başka amaçlarla kullanılması engellenmelidir.

Bu yazımız da aksi şekilde düşünenlere “kapak olsun”.