Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Enerji Üretim ve Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Eşref Akdoğan, tüp üzerinde yer alacak karekod aracılığıyla doğal bir takip yapılabileceğini ve kaçak dolumların da kaçak satışların da önüne geçilebileceğini, halkın da can güvenliğinin sağlanacağını belirterek, barkod sisteminin hayata geçirilmesini istedi.

MTSO 37 No’lu Enerji Üretim ve Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Akdoğan, yazılı bir açıklama yaparak, enerji sektöründe yaşanan sorunları değerlendirdi. Özellikle tüp satışlarında yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Akdoğan, “Can güvenliğini tehdit edebilecek riskli bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. Bu nedenle sektördeki denetimler önemli. Herhangi üzücü bir olay yaşanmadan alınacak tedbirlerle sorunlar çözümlenmeli” dedi.

Mersin’de doğalgaz kullanımının yaygınlaşmaya başlamasıyla birlikte tüp kullanımında daralma olduğunu dile getiren Akdoğan, bu daralmada doğalgazın yanı sıra yurtdışından gelen kişi sayısının artmasının da önemli rol oynadığını kaydetti. Akdoğan, “Şehrimizin nüfusu arttı ve buna paralel tüp satışı yapan firma sayısı da arttı. Pastanın küçüldüğü yetmiyor gibi pastanın dilimleri eşit şekilde de dağılmadı” ifadelerini kullandı.

“Bakkaldan kasaba kadar her yerde tüp satılıyor”

Tüp satışlarında kar marjının çok düşük olduğuna işaret eden Akdoğan, vergi levhası bulunmadan satış yapmaya başlayan kişi sayısının artmasıyla birlikte sigortasını yatıran, vergisini düzenli ödeyen firmaların zor durumda kaldığını ifade etti. Bu durumun sektörde düzenli yatırım yapan firmaların ek yatırım yapmak istememesini de beraberinde getirdiğini vurgulayan Akdoğan, şöyle devam etti: “Günümüzde maalesef bakkaldan kasaba, manava kadar aklınıza gelebilecek her yerde 3 tane, 5 tane olacak şekilde tüp satılıyor. Can güvenliğini tehdit eden riskli bir sektör olmasına rağmen standartlar büyük ölçüde bozuldu. Yatırım yapacak firmalar ise karşılığını alamayacağı düşüncesiyle yatırımlarını durdurdu ve durum her geçen gün daha kötüye gidiyor.”

“Denetimler artırılsın ama her noktada yapılsın”

Sorunun çözümü için gerekli olan denetimlerin yeterli olmadığını belirten Akdoğan, sektörü ilgilendiren birkaç kurumu temsil eden 6-7 kişilik bir ekibin aylık düzenli denetimler gerçekleştirdiğini anlattı. Ancak, bu denetimlerin MTSO ve Tüpçüler Odası’ndan alınan firma listeleri üzerinden yapıldığını aktaran Akdoğan, şunları söyledi: “Böylece zaten ruhsatlı ve düzenli çalışan firmalar denetlenmiş olurken kaçak çalışan firmalar tespit edilemiyor ve sorun da doğal olarak devam ediyor. Bu sistemin değiştirilmesi üzerine yoğunlaşıp bir çözüm üretilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aksi halde elbette bizler denetime karşı değiliz. Hatta denetimler artırılsın ama her noktada yapılsın.”

“Karekod ile halkın can güvenliği sağlanacak”

Tüpte gündeme gelen barkod sistemi ile ilgili halen bir gelişme sağlanmadığını da belirten Akdoğan, bu sistemin altyapısı tamamlanıp aktif kullanılmasının, sorunlara çözüm olabileceğini kaydetti. Barkod sistemiyle tüpün dolum tesisinden çıkışından son kullanıcıya ulaşıncaya kadar geçirdiği tüm yolculukların kayıt altına alınacağına işaret eden Akdoğan, “Tüp üzerinde yer alacak karekod aracılığıyla doğal bir takip mümkün olacak. Böylece kaçak dolumların da kaçak satışların da önüne geçilebilecek ve halkın can güvenliği sağlanacak” dedi.

“Merkezden uzak bir depolama alanı istiyoruz”

Sanayi siteleri gibi tüp depolama alanları istediklerini de ifade eden Akdoğan, Silifke ve Tarsus Belediyelerinin yaptığı gibi Mersin’de de bir tüp depolama alanı istediklerini vurguladı. Mevcut durumda tüplerin dağınık yerlerde ve kent içinde depolandığını, bu durumun kent adına da risk taşıdığını dile getiren Akdoğan, meskun mahalde oluşturulacak bir depolama alanı ile bu sorunun çözülebileceğini ifade etti. Tüpler depolardan satış noktalarına ulaştırılırken araçların mahallelerden, sokak aralarından geçtiğini ve tüm bölge için ciddi riskler oluşturulduğunu belirten Akdoğan, “Göreve yeni gelecek belediye başkanımızdan en büyük beklentimiz; şehir içinde rastgele depolamanın önüne geçip standartlara uygun, şehir merkezinden uzak bir alanda depolamaya olanak sağlamasıdır” ifadelerini kullandı.

“HES’lerde artan maliyet ciddi sıkıntı”

Hidroelektrik santraller (HES) ve güneş enerjisi sektöründe yaşanan sıkıntılara da değinen Akdoğan, özellikle HES’lerde artan inşaat maliyetleri nedeniyle yatırımların durduğunu bildirdi. Bankaların dahi bu yatırımı rantabl görmemesi nedeniyle kredi vermeyi durdurduğunu ifade eden Akdoğan, kredi faizlerinin yüksek olmasının da yatırımın önünde ciddi bir engel olduğunu anlattı. Güneş enerjisi yatırımlarında ise altyapı yetersizliğinden şikayetçi olan Akdoğan, durum böyle olunca üretilen enerjinin enterkonnekte sisteme verilemediğini, bu nedenle de firmaların istemesine rağmen yatırım yapmadığını bildirdi. Özellikle Silifke’de çok ciddi santral projeleri olmasına rağmen yüzde 60-70’inin bloke edildiğini kaydeden Akdoğan, bu alanda da altyapının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.